Deodorantlar meme kanserine neden oluyor

Deodorantlar meme kanserine neden oluyor
Güncelleme:

İngiltere ve İsviçre'de yapılan iki akademik çalışma, deodorantlarda kullanılan alüminyumun meme hücreleri üzerinde kanserojen etki yarattığını ortaya koydu.

Deodorantlarda kullanılan alüminyumun, koltuk altlarındaki gözenekleri kapatarak terlemeyi azalttığı biliniyor. Fakat alüminyum maddesinin kadınlık hormonu olan östrojeni taklit ederek göğüs reseptörlerine girip girmediği ve kanserojen etki yaratıp yaratmadığı uzun yıllardır tartışma konusuydu. Daha önce yapılan çalışmalar, deodorantlarda kullanılan alüminyumun meme kanserine yol açmadığı yönündeydi.

Ancak İngiltere'de Oxford Üniversitesi ve kan hastalıkları ile kanseri inceleyen İsviçreli kuruluş Grangettes Hematoloji ve Onkoloji Merkezi yaptığı iki çalışmasıyla, deodorantlarda bulunan alüminyum tuzlarının zehirli olduğunu ve meme hücreleri üzerinde kanserojen etki yarattığını açıkladı..


'HÜCRELERDE KÖTÜ HUYLU DEĞİŞİME YOL AÇIYOR'

Euronews'ten Kerem Congar'ın haberine göre; araştırmacılar, hamster hücreleri üzerinde yaptıkları deneylerde, alüminyum tuzlarına maruz kaldıklarında bu hayvanların meme bezlerinin (kadınların göğüslerinde bulunan) bu metali hızla emdiğini gözlemledi.

Bunun yanında, sonuçlar çok daha ilginç bir gerçeği de ortaya çıkardı. Alüminyuma maruz kalan hamsterlerin 24 saat içerisinde hücrelerindeki kromozom yapısında ve sayısında "genomik kararsızlık" (DNA yanlış eşleşmelerinin tamir edilememesi durumu) tespit edildi.

Araştırmacılar, "genomik kararsızlık" durumunun hücrelerde kötü huylu dönüşümlerde görüldüğünü belirterek, kesin bir dille alüminyumun göğüs kanserine neden olduğunu bildirdi.

DÜNYANIN EN YAYGIN KANSERİ

2020 yılı verilerine göre dünyada yaklaşık 8 milyon kadın, son 5 senelik süre zarfında göğüs kanseriyle mücadele içerisindeydi. Bu da göğüs kanserini "dünyanın en yaygın kanseri" yapıyor.

Meme kanseri bulaşıcı değil ve bu hastalığın sebepleri tam olarak bilinmiyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ-WHO), meme kanseri vakalarının yaklaşık yarısının 40 yaş üstü ve meme kanseri risk faktörü taşımayan kadınlarda görüldüğünü ifade ediyor.