Hiponatremi Nedenleri

Hiponatremi Nedenleri
Güncelleme:

Hiponatremi, vücuttaki su ve sodyum dengesizliği nedeniyle oluşmaktadır.

Bu durum, genellikle, vücutta bulunan aşırı suyun sodyum miktarını sulandırması ya da vücutta yeterli miktarda sodyum bulunmaması sonucu meydana gelmektedir. Hiponatremi olup olmadığını sınıflandırma, genel olarak, vücuttaki toplam suyun miktarına dayanmaktadır.

Hiponatremi nedenlerine bağlı olarak şu şekilde sınıflandırılmaktadır:

Normal Hacim (Övolemik) Hiponatremi
Vücuttaki su miktarı olağandışı bir durum olmadığı sürece normal bir seviyede kalmaktadır. Ancak, bir antidiüretik hormon hipofizden uygunsuz şekilde salgılanabilmektedir. Bu durum, pnömoni, küçük hücreli akciğer kanseri, beyin kanaması veya beyin tümörleri bulunan hastalarda görülebilmektedir.

Fazla Hacim (Hipervolemik) Hiponatremi
Çok fazla suyun olması, vücutta bulunan sodyum miktarını inceltebilmektedir. Bu durum, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği ve siroz gibi karaciğer hastalıkları sırasında görülmektedir.

Yetersiz Hacim (Hipovolemik) Hiponatremi
Bazı durumlarda, vücuttaki su miktarı dehidratasyona neden olabilecek kadar düşüktür. Antidiüretik hormon uyarılmakta ve vücut su tutmaya başlamaktadır. Bu durum, sıcak bir ortamda aşırı terleme ve egzersiz yapıldığında görülebilmektedir. Kusma ve ishal, pankreatit ve yanıklara bağlı aşırı sıvı kaybı olan hastalarda da ortaya çıkabilmektedir.

Vücuttaki normal bir sodyum seviyesi, litre başına 135 ile 145 miliekivalan sodyum arasında olmaktadır. Hiponatremi yaşandığında, kandaki sodyum miktarı 135 miliekivalan / L'nin altına düşmektedir.

Aşağıdakileri içeren birçok koşul ve yaşam tarzı faktörü,  hiponatremi gelişimine neden olabilmektedir:

Bazı ilaçların kullanımı: Diüretik (idrar söktürücü), antidepresan ve ağrı kesici olan bazı ilaçlar normalden fazla idrara çıkma veya terlemeye yol açabilmektedir. Bu da, hiponatremi gelişimine neden olabilmektedir.

Kalp, böbrek ve karaciğer problemleri: Konjestif kalp yetmezliği ya da böbrekleri veya karaciğeri etkileyen bazı hastalıklar vücutta sıvı birikimine neden olabilmektedir. Vücutta biriken fazla sıvı sodyumu sulandırmaktadır.

Uygunsuz antidiüretik hormon sendromu: Bu durum söz konusu olduğunda, vücutta yüksek seviyelerde antidiüretik hormon üretilmektedir. Sonuç olarak, vücut sıvıyı idrarla atmak yerine vücutta tutmaya başlamaktadır.

Ciddi kusma veya ishal: Bu durum, vücudun sodyum gibi sıvıları ve elektrolitleri kaybetmesine neden olabilmektedir.

Çok fazla su içmek: Sodyum ter ile birlikte vücuttan çıkmaktadır, bu nedenle, maraton ve benzeri gibi dayanıklılık faaliyetleri sırasında fazla su içilmesi durumunda, kandaki sodyum içeriği seyrelebilmektedir. Diğer zamanlarda da, fazla su içmek vücuttaki sodyum miktarının düşmesine yol açabilmektedir.

Dehidrasyon: Gerekli olan miktarda sıvıyı almamak vücut içinde pek çok soruna neden olabilmektedir. Dehidrasyon yani sıvı kaybı olması durumunda, vücut sodyumu ve elektrolitleri kaybetmektedir.

Hormonal değişiklikler: Adrenal bez yetmezliği (Addison hastalığı) durumunda, adrenal bezler vücudun sodyum, potasyum ve su dengesini korumaya yardımcı olan hormonları üretme yeteneğini etkileyebilmektedir. Düşük tiroid hormonu seviyeleri de kandaki sodyum seviyelerini düşürebilmektedir.

Hiponatremi Risk Faktörleri

Bazı faktörler hiponatremi geliştirme riskini artırabilmektedir:

Yaş: Yaşla birlikte vücutta oluşan bazı değişiklikler, belirli ilaçların kullanılması ve vücudun sodyum dengesini değiştiren kronik bir hastalığın gelişme ihtimalindeki artış gibi faktörler, hiponatremi geliştirme riski artırabilmektedir.

Belirli ilaçlar: Hiponatremi riskini artıran ilaçlar arasında tiazid diüretiklerin yanı sıra bazı antidepresanlar ve ağrı kesiciler bulunmaktadır. Bu ilaçlara ek olarak, ecstasy, gibi yasadışı ilaçlar, ölümcül hiponatremi riski oluşmaktadır.

Vücudun sıvı atmasını engelleyen koşullar: Hiponatremi riskini artırabilecek tıbbi durumlar arasında böbrek hastalığı, uygunsuz antidiüretik hormon sendromu ve kalp yetmezliği bulunabilmektedir.

Yoğun fiziksel aktiviteler: Maraton ve diğer uzun mesafeli, yüksek yoğunluklu aktivitelerde yer alan ve bu nedenle de, çok fazla su içen insanlar, hiponatremi geliştirme için yüksek bir risk taşımaktadır.

Hiponatremi Nedir?

Hiponatremi, kandaki sodyum miktarının düşmesi durumudur. Sodyum, hücrelere giren ve çıkan suyun düzenlenmesine yardımcı olan önemli bir elektrolittir. Ayrıca, kasları ve diğer vücut dokularını düzgün bir şekilde tutmanın yanı sıra kan basıncını korumada da oldukça önemlidir.

Sodyum, çoğunlukla hücreleri çevreleyen sıvılarda bulunmaktadır. Miktarı düşmeye başladığında ise su, hücre içine akmaktadır. Hücrelere akan su şişmeye neden olmaktadır. Bu durum, tedavi edilmediğinde ciddi yan etkilerle sonuçlanabilmektedir. Özellikle, beyin, ağır hiponatremi durumunda şişmeye karşı oldukça hassas olabilen organlardan biridir.

Hiponatremi Tedavisi

Hiponatremi nasıl geçer? Hiponatremi pek çok durumla birlikte ortaya çıkabildiği için tedavisi altta yatan nedene bağlı olarak belirlenmektedir.

Doktor, çok fazla su içildiği için hiponatremi oluştuğunu düşündüğünde, sıvı tüketimini sınırlandırmayı tavsiye edecektir. Diüretik kullanılması durumunda, doktor tedavide bir değişiklik yapabilmekte, böylece de kandaki sodyum, normal seviyeye geri dönebilmektedir.

Hiponatremi aniden ortaya çıkmışsa ve şiddetliyse, hızla bir şekilde sodyum alınabilmesi için serum ile sıvı alınması gerekebilir. Bazı hastalarda tedavi hastanede de devam edebilmektedir. Baş ağrısı, mide bulantısı veya nöbet gibi belirtiler varsa, bu sorunları kontrol altında tutmak için doktor uygun olan tedaviyi reçete edecektir.

Hiponatremi İçin Hangi Doktora Gidilir?

Hiponatremi teşhisi ve tedavisi için dâhiliye (iç hastalıkları) bölümüne başvurulmaktadır. Diğer yandan, hiponatremi ile ilgili alanlarda uzman olan bölüm hematoloji (kan bilimi) bölümüdür.

 

faydalarizararlari.com