AIDS'de artış var !

AIDS'de artış var !

Türkiye'de HIV/AIDS vakası sayısında hızlı ve tehlikeli bir artış dikkat çekiyor.

Antalya'da düzenlenen 16. Klimik Kongresi'ne katılan, Klimik HIV/AIDS Çalışma Grubu Başkanı ve İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği çalışanı uzman Dr. Muzaffer Fidancı, Türkiye'de ilk vakası 1985 yılında görülen HIV/AIDS'in ulaştığı ürkütücü boyutu gözler önüne serdi.

Haziran 2012 itibariyle Türkiye'de bildirilmiş 5 bin 740 vaka olduğu bilgisini veren Fidancı, hastalığın hızlı şekilde yayıldığı uyarısında bulundu. Dünyada 34 milyon insanın HIV/AIDS'li olduğunun düşünüldüğünü aktaran Fidancı, "Bizim ülkemizde çok büyük sorun değilmiş gibi algılanabilir ama bu bir yanılgı. Bu işle ilgilenen bizler ve Sağlık Bakanlığı farkındayız. Son yıllarda artarak gidiyor. 1990'larda yılda 50-100 yeni vaka gibiyken 2010'dan itibaren yılda 600-700 vaka olmaya başladı. Sağlık Bakanlığı'nın bildiriminde, 2012 yılının ilk 6 ayında sadece 700 civarında var. Bu yıllık yeni vaka sayısının bin 200'ü geçeceği anlamına geliyor." diye konuştu.

Fidancı, geçmiş yıllarda 30-50 aralığında olan yaş ortalamasının ise 20'lere düştüğünü ifade etti. "Yeni vakaların ortaya çıkmasında geometrik artış söz konusu. Kesinlikle dikkat edilmesi gerekiyor." ikazında bulunan Fidancı, "Tanı ve tedavi konusunda ulusal bir rehber hazırlandı. Türkiye'de henüz yoktu, uluslar arası rehberlerden yararlanıyorduk. Rehberin oluşturulmasında üyelerimizden de katkı oldu. Sağlık Bakanlığı yakında çıkaracak." ifadesini kullandı. Rehber dışında, Türkiye'deki HIV'lilerin son durumu, sayıları, hastalığın nasıl ilerlediği, hastaların aldığı tedavi gibi konurlarda ayrıntılı bilgi içerecek 'HIV Tr' adlı bir çalışma yürütüldüğü bilgisini de paylaşan Fidancı, bu çalışmaya ise 20'den fazla merkezin katıldığını söyledi. Fidancı, "Bunun bir halk sağlığı meselesi olduğunu düşündüğümüz için toplumun duyarlılaştırılması, tehlikenin farkına varabilmesi için mutlaka bir şeyler yapılmasının farkındayız. Bunun için Sağlık Bakanlığı'nın her türlü girişimine, koruyucu hekimlik girişimine hazırız." şeklinde konuştu.

HASTALIK BİLİNMİYOR

Hastalığın; cinsel ilişki, eşcinsel ilişki ve damardan madde almak suretiyle bulaştığını kaydeden Fidancı, Türkiye'de ise yüzde 70 cinsel yolla bulaştığını söyledi. Yaptıkları çalışmalarda hastalık konusunda yeterli bilgi ve bilinç düzeyinin olmadığını, bu nedenle de koruma yöntemlerinin bilinmediğini tespit ettiklerini anlatan Fidancı şunları söyledi: "Bu insanlar geldikleri zaman şaşırıyorlar, HIV/AIDS olduklarına. Kötü olan tarafı bir kısmı bunu ilk defa duymuş gibi. 'Nereden çıktı bu hastalık' diyor. Bu insanlar HIV/AIDS'in Türkiye'de ciddi bir problem olduğunun farkında değiller. Bulaşma yollarından en önemlisi olan korunmasız cinsel ilişkiye takır takır devam ettiklerini görüyorsunuz. Yani o konuda yeterli bilinçleri olmadığının farkına vardık. Bence bu mutlaka giderilmesi gerekin bir şey. Korunmasız cinsel ilişkide bulunduğunuz zaman size HIV/AIDS bulaşır. Bunun ciddiyetinin farkına varmak gerekir. Bu farkındalığın özellikle genç kesim arasında olmadığını düşünüyoruz."

Eskiden hastalığı büyük oranda yabancılarla birlikte olanların kaptığını, ancak tablonun tersine döndüğünü ve vakaların 'yerli vakalar' olduğunun altını çizen Fidancı, "Son 5-10 yıldır neredeyse yabancı uyruklular çok çok az. 5 bin 740'ın 500-600'ü yabancı uyrukluydu. Çok sayıda evinde oturan, kendi eşinden başka hiç kimseyle cinsel ilişki kurmamış köylü bir kadının, HIV pozitif olmuş bir kadının bize geldiğini görüyoruz. Çünkü eşi başka bir yerlerde bir şeyler yapmış. Yerli vaka çoğu. Dışarıdan gelen seks işçilerine bağlamak çok da doğru değil." dedi.

Fidancı, hastalıktan korunmak için de şunları söyledi: "Masum ilişki diye bir şey yok. Tehlikeli ilişki var. Bu bilinci topluma ulaştıramazsak bu sayı artacaktır. Korunmayı tavsiye ediyoruz. Kondum yüzde 95 koruyor. Riskli davranışlardan kaçının. Korunmasız cinsel ilişkiden uzak durun. Kondom kullanmak bu işi çözebilir. Ancak ülkemizde bir kadın kocasına nasıl 'kondom kullan' der bilemiyorum."