Bel çevresi 88 cm’yi geçiyorsa dikkat !

Bel çevresi 88 cm’yi geçiyorsa dikkat !

Kadınlarda 88, erkeklerde 102 santimi geçiyorsa tehlike kapıda...

Sağlıksız beslenmeden hareketsizliğe günümüzde yanlış yaşam tarzı, kalp ve damar hastalıklarına davetiye çıkarıyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İlke Sipahi, “Bel çevresi kadınlarda 88 cm’yi, erkeklerde 102 cm’yi geçtiyse kalp hastalıkları için risk anlamına geliyor” diyor. Prof. Dr. Sipahi, 5-12 Nisan Kalp Sağlığı Haftası kapsamında, artık çok genç yaşlarda da kapıyı çalabilen kalp hastalıklarına karşı çok önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Kalbimiz vücudumuza 1 dakikada yaklaşık 5 buçuk litre kan pompalayan hayati öneme sahip organımız. Oysa onun bakımı için pek çoğumuz yeterince özen göstermiyoruz. Günümüzde sağlıksız beslenme alışkanlıklarından hareketsizliğe, sigaradan strese birçok faktör kalbimizi yorup yıpratırken, bunun sonucu olarak kardiyovasküler hastalıklar artık yaşlıları olduğu kadar gençleri de tehdit ediyor. Kalp ve damar hastalıklarından ölümler hem dünyada hem de ülkemizde ilk sırada yer alırken, her 7 kişiden 1’i de kalp kriziyle karşı karşıya. Acıbadem Maslak Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İlke Sipahi, toplumumuzda kalp hastalıklarının erkeklere özgü bir hastalık gibi algılandığını, bu nedenle kadınların kalp hastalıklarına karşı farkındalıklarının yeterince olmadığını belirtirken bunun ciddi bir yanılgı olduğuna işaret ediyor. Zira pek çok kadın farkında değil ama kalp ve damar hastalıkları kadınları da fazlasıyla tehdit ediyor. Hatta halk arasındaki yaygın izlenim kadınların en çok kanserden (özellikle meme kanserinden) hayatını kaybettiği yönünde olsa da Prof. Dr. İlke Sipahi bunun doğru olmadığını belirterek “Kadınlarda kalbe bağlı yaşam kaybı, tüm kanserlere bağlı ölümlerin toplamından bile fazla” diyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar, kadınlarda damar sertliğine bağlı ilk bulguların aslında 30’lu yaşlarda çıkmaya başladığını, risk grubundaki kişilerde bunun kalp krizine de yol açabildiğini ortaya koyuyor. 40’lı yaşlarla beraber hele bir de erken menopoz da söz konusuysa, şişmanlık, diyabet, yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği olan kadınlarda kalp krizi ve kalp yetersizliği gibi hastalıkların riski çok daha fazla artmaya başlıyor. 50’li yaşlardan sonra da bu hastalıklar daha da aşikar hale gelebiliyor.

KALP İÇİN BEL ÇEVRESİNE DİKKAT !

Prof. Dr. İlke Sipahi, yaşın damar sertliği gelişiminde tek başına risk faktörü olmadığını belirterek “Örneğin yaşam boyu kolesterol seviyeleri düşük olan, hiç sigara içmeyen, normal kilolu, düzenli egzersiz yapan 80 yaşında bir kişinin kalbi tümüyle sağlıklı olabilirken, 40 yaşında olup obezitesi olan, sigara içen, ailesinde kolesterol yüksekliği olan bir kişide ileri derecede damar tıkanıklığı olabiliyor” diyor. Sigaranın hem kanser hem de kalp hastalıkları riskini dramatik olarak artırdığı için kesinlikle bırakılması gerektiğini, düzenli egzersiz ve kilo vermenin de çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sipahi “Bel çevresi kadınlarda 88 cm’yi, erkeklerde 102 cm’yi geçtiyse kalp hastalıkları için risk anlamına geliyor. Bu değerlere yaklaşılmışsa vücut alarm veriyor demektir. Derhal gıda tüketimi genel olarak azaltılmalı, hareket arttırılmalı, düzenli egzersiz yapılmalıdır” diyor.

Erken teşhis hayat kurtarıyor

20 yaşından itibaren kadın-erkek herkesin kolesterol seviyelerini kapsamlı ölçtürmesi, açlık kolesterol seviyelerine baktırması şart! Bunun en önemli tetkiklerin başında geldiğini belirten Prof. Dr. Sipahi “Çünkü artık kolesterol seviyelerini güvenle düşürebilecek ve kalp krizini önemli ölçüde engelleyebilecek ilaçlarımız var. Ancak kimi hastalarımız “kolesterol kalp hastalığından korur” gibi hiçbir şekilde bilimsel olmayan çeşitli açıklamalara inanarak bu ilaçları kesebiliyorlar. Gün geçmiyor ki kolesterol ilacını kesip kalp krizi ile bir hasta hastanemize gelmesin!” diyor. Açlık kan şekeri ölçümünün ise özellikle obezite ya da ailede şeker hastalığı olanlar açısından önem taşıdığını belirten Prof. Dr. Sipahi, diyabet hastalığının tespitinin de kalp krizlerini engellemede kritik rol oynadığını söylüyor. Bunlara ek olarak bir hekim tarafından yapılacak muayene, çeşitli kalp hastalıklarının ortaya çıkarılmasını sağlayabilirken Prof. Dr. Sipahi “Bazı yüksek riskli hastalarda da efor testi, koroner kalsiyum skorlaması veya ekokardiyografi gibi yöntemlerle gizli kalp hastalıklarını tespit edebiliriz. 50’li yaşlardan itibaren bu tetkiklerin de gerekliliğinin her hasta için ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekiyor. Tabi tansiyon ölçümünü de unutmamak lazım.  Yüksek tansiyon sadece kalp krizi ve kalp yetmezliği riskini arttırmıyor aynı zamanda inme riskini çok belirgin olarak yükseltiyor” diyor.

 

Leyditurk.com