Doğurganlığı olumsuzluğu etkiliyor

Doğurganlığı olumsuzluğu etkiliyor

Birçok davranış ve alışkanlık kısırlık tedavisini etkilediği gibi tüp bebek tedavi yöntemini de etkiliyor.

Günümüzde kısırlık sık rastlanan bir sorundur. Kısırlığa neden olan davranış ve alışkanlar, hem hekimler hem de bu konuyla ilgili olan çiftler tarafından merak edilen konuların başında gelmektedir. Tedavi yöntemlerini etkileyen etmenlerin başında sigaranın geldiğini söyleyen Memorial’ın Kayseri Tüp Merkezi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Arzu Yurci, kısırlık hakkında bilgi verdi.

Doğurganlığı olumsuz etkileyen faktörlerin başında; sigara, obezite, ileri yaş, kafein, çevresel zararlı maddeler, stres, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardır.

Sigara içen erkeklerde tüp bebek şansı daha az

Sigaranın yumurtalıklar üzerindeki zararlı etkisi kesin olarak ispatlanmıştır. Zararın derecesi de sigara içme süresiyle doğru orantılıdır. Sigara içenlerde kısırlık riskinin topluma oranla 1,5 kat daha fazla görüldüğü yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır.  Ayrıca sigaranın bir ila üç yıl erken menopoza girme ile ilişkili olduğu, yumurta gelişimi, yumurtlama, döllenme ve embriyonun erken gelişimi üzerinde olumsuz etkilerinin bulunduğu da bilinmektedir. Yardımcı üreme teknikleri ile tedavi sırasında sigara içenlere aynı sayıda embriyo transfer edildiğinde gebelik oranının yüzde elli daha az olduğu görülmüştür. Sigara, erkeklerde mikroenjeksiyon (ICSI) ve tüp bebek (IVF) şansını daha da azaltmaktadır.

İleri yaş, obezite ve stres doğurganlığı olumsuz etkiliyor

Eğitim, kariyer planlaması, ekonomik nedenler ve evlilik anlayışındaki değişiklik gibi faktörler son 25 yılda kadınlarda ilk doğum yaşını arttırmaktadır. Kısırlığın oluşumunda ileri yaş çok önemli bir risk oluşturuyor. Doğurganlık, 35 yaşa kadar artış gösterirken, bu yaştan sonra hızlı bir düşüş göstermektedir. Çocuk sahibi olmak isteyen kadınların buna dikkat etmesi gerekir.

Obezite, kadınların yumurtalığına olumsuz etki eder ve buda yumurtlamada sorun oluşturacağı gibi adet düzensizliği ve adet görememeye neden olabilir. Ayrıca düşük riskinde artış, yardımcı üreme tekniklerinde düşük gebelik oranları gibi sorunlara da sebep olarak doğurganlık şansını düşürmektedir. Erkeklerde ise, obezitenin sperm sayısı %20 düşürdüğü ve sperm kalitesini bozduğunu belirlenmiştir.

Stres de, hormonları, sinir sistemini ve bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkiler. Bunun yanı sıra stresin toplanan yumurta sayısı ve gebelik oranını düşürdüğü de görülmektedir.

Yaşam şeklinizi değiştirin

Çevremizde sık rastladığımız birçok kimyasal maddenin de doğurganlık, gebelik kayıpları ve özürlü bebek doğurma ile ilişkili olduğu ispatlanmıştır. Pestisit (tarım zehri) ve solventlere (temizlik malzemeleri, yağ çözücü maddeler, boya, boya çıkarıcılar, yapıştırıcılar ve kozmetik ürünler gibi) maruz kalmak sperm sayısını yüzde kırk azaltmaktadır. Kaynakçılık ve fırıncılık gibi yüksek ısıya maruz kalarak çalışmak sperm sayısında azalmaya neden olabiliyor.

Çiftler, sigarayı bırakma, alkol almama, kafeini azaltma, stresle başa çıkma, kilo verme gibi önlemler alarak tedavi sonucuna olumlu yönde katkı sağlayabilmektedir.