Kadınlarda stres-astım-reflü üçgeni

Kadınlarda stres-astım-reflü üçgeni

Prof. Dr. Yonca Tabak, astımla başa çıkmanın yollarını anlattı.

Günümüzde şehir hayatı ve stresin etkisiyle, çocukluk çağında hiçbir şikayeti olmayan bireyler, yetişkinliklerinde aniden astım hastası olabiliyorlar. Astıma bir de stres kaynaklı bir diğer hastalık olan reflü eklenirse, hastalar için durum içinden çıkılamaz bir hal alıyor. Stresi yatıştırmak için tüketilen çikolata, kola, kahve gibi besinlerin astım ve reflü ataklarını daha çok alevlendirdiğini söyleyen Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Tabak, erkeklerin yaklaşık yüzde 5’i, kadınlarınsa yüzde 8’inde görülen astımla başa çıkmanın yollarını anlattı.

Astımın görülme sıklığı tüm dünyada giderek artarken hastalığın kadınları daha çok etkilediği özellikle dikkat çekiyor. Bu durum tesadüf değil, astım hastalığında stres faktörü önemli bir yer tutuyor ve genel anlamda kadınlar, erkeklere oranla daha fazla psikolojik sorun ve stres yaşıyorlar. Stres, bağışıklık sistemine getirdiği olumsuz yük ile yalnızca astıma değil,  aynı zamanda alerjik nezle ve alerjik egzama gibi alerjik hastalıklara; depresyona, reflüye, yeme bozukluğuna ve obeziteye de neden olabiliyor.

Stres Arttıkça Astım ve Reflü Alevlenmeleri Artıyor

Psikosomatik denilen, diğer bir deyişle yaşanan stres ve psikolojik sorunlarla beynin istemeden vücuda zarar verdiği hastalıklardan kabul edilen reflü, mideden yukarı asit kaçması ile görülüyor. Önce yemek borusuna ardından soluk borusuna çıkan asit, akciğerlerde aşırı bir hassasiyet yaratıyor ve astıma sebep oluyor. Astımsa doğası gereği reflüyü arttırıcı bir özellik taşıyor. Reflü arttıkça astımın kötüleştiğini, astım kötüleştikçe reflünün arttığını söyleyen Prof. Dr. Yonca Tabak, bu iki hastalığın birbirini sürekli tetiklediğini belirtiyor.

Sorunları Çözmek Astımı İyileştiriyor

Astım şikayetleri ile doktora başvuran ve hastalığının altında psikolojik sorunların yattığından şüphe edilen hastalarda stres yaratan nedenin açığa çıkarılması ve bu yönde gelişme sağlanması astımın iyileşmesine yardımcı oluyor. Bu süreçte hastada reflü varsa beslenmesi buna uygun olarak düzenleniyor.

Çikolata, Kahve, Alkol Tüketimine Dikkat

Stresle mücadele yöntemi olarak, özellikle kadınlar tarafından çok tüketilen ve mutluluk hormonu endorfin salgılattığı bilinen çikolata konusunda ise astımlı hastaların çok dikkatli olması gerekiyor. İster sütlü ister bitter olsun çikolatanın içeriğindeki kafein mide başını gevşetiyor ve midede asit salgısını artırıyor. Kilo aldırmayacağı düşünülerek tüketilen kakao oranı yüksek çikolatalar ise daha fazla sorun yaşanmasına neden oluyor çünkü kafeinin kaynağı kakao. Benzer şekilde kahve, kola ve alkol de reflüyü arttıyor. Astım ve reflü hastalarının özellikle stresli anlarında tetikleyici nitelikteki tüm bu gıdalardan uzak durmaları gerekiyor. Özellikle yaklaşan sevgililer gününde çikolata tüketimine bu açıdan dikkat edilmesinde fayda var.

Sağlıklı Psikoloji, Huzurlu Ortam, Doğru Nefes Şart

Prof. Dr. Yonca Tabak, stres, astım, reflü üçgenindeki hastaların çok hassas davranması gerektiğini bir kez daha vurguluyor ve ekliyor: ‘Psikosomatik hastalık grubunda yer alan astımın sağlıklı bir psikolojiden olumlu etkilendiği de göz önünde bulundurulduğunda kadınların en doğal psikolojik rahatlama yöntemi olan nefes alma çalışmalarına katılmalarında fayda var. Çünkü karından başlayan, diyafram nefesi bol oksijen alımına neden olan doğru nefes, beyinde doğal bir antidepresan, mutluluk verici etki yaratıyor. Artık tıp dünyasında, çocuk astımı tedavisinde başarılı olunması için annenin ve babanın psikolojik durumunun düzeltilmesinin de önemle üzerinde duruyoruz. Biz çocuk astım alerji uzmanları, bir yandan çocuğun astımını tedavi ederken diğer yandan annenin nefesini açarak ev içindeki ruhsal stresin giderilmesi yolunda çalışmalar yapıyoruz’.

Leyditurk.com