Kadınların 5 kabusu

Kadınların 5 kabusu

Son yıllarda jinekolojik hastalıkların görülme oranlarında büyük bir artış yaşanıyor.

Kariyer uğruna ertelenen evlilikler, anne olma isteğinin ileri yaşlara kayması, hormon düzensizlikleri ve erken menopoz oranının artması kadınların birçok jinekolojik sorunu yaşamasına neden oluyor.

Son yıllarda jinekolojik hastalıkların görülme oranlarında büyük bir artış yaşanıyor. Bu jinekolojik sorunların büyük bir kısmını gebe kalamama ve jinekolojik kanserler oluşturuyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Dr. Şule Selvi, kadınlarda en sık rastlanan jinekolojik sorunları açıkladı.

1. Vajinal enfeksiyonlar: Bu enfeksiyonlar genellikle akıntı şikayetiyle kendini gösteriyor. Ancak zaman zaman mevcut doğal akıntıdan farklı olarak renk değişikliği, koku, yanma, kaşıntı, ilişki sırasında ağrı ve hatta kanama ile seyredebiliyor. Tedavinin ilk basamağını genital hijyenin doğru bir şekilde yapılması oluşturuyor. Pamuklu iç çamaşırı giymek, genital asitliği ayarlanmış hijyen ürünleriyle temizlik yapmak, gereksiz günlük ped kullanmamak çoğu zaman tedavi edici ve önleyici olabiliyor.

2. Adet düzensizliği: Her kadının adet döneminin kendine has özellikleri vardır. Kimileri bu dönemi çok şiddetli ağrı ve kanamalarla geçiriyor. Kimileri içinse durum tam tersi... Kanama ister az, ister çok isterse de aralıklı olsun bu durum çoğu zaman hormonal düzensizliğin etkisiyle birçok önemli hastalığın belirtisi olabiliyor. Bu hastaların öncelikle muayene ve ultrasonla değerlendirip altta yatan bir hastalığın olup olmadığının ortaya çıkartılması ve varsa sebebe yönelik tedavi uygulanması gerekiyor. İlaç ya da ameliyat gerektiren bir durum yoksa bazen tedaviye bile ihtiyaç duyulmayabiliyor. Kısa dönemli basit hormonal düzenleyiciler uygulanabiliyor.

3. Gebe kalamama: Kısırlık, kadınlar kadar erkekleri de ilgilendiren bir sorun. Polikistik over sendromu, endometriosis(çikolata kisti) ve ileri yaş kadınlarda kısırlığa neden olan en önemli nedenler arasında yer alıyor. Ancak kadınların yaklaşık üçte birinde kısırlığın sebebi bulunamıyor. Kısırlık şüphesi olan çiftlerin değerlendirilmesine öncelikle erkekten başlanıyor. İlk olarak sperm testi yapılıyor, ardından ise kadınlarda yumurtlama sorunu ve tüplerde tıkanıklık olup olmadığı değerlendiriliyor. Çıkan sonuçlar doğrultusunda uygun tedavi uygulanıyor. Gerekli durumlarda ise çiftler yardımcı üreme tekniklerine yönlendiriliyor.

4. Pelvik kist ve kitleler: Sıklıkla adet düzensizliği ve ağrı şikayeti ile başvuran hastalarda yapılan muayenede yumurtalık kist, kitleleri veya rahimde miyom adı verilen kitleler görünüyor. Kist veya kitleler değerlendirilirken hastanın şikayet derecesi, yaşı, gebelik beklentisi de mutlaka göz önünde bulunduruluyor. Bu hastalara bazen ilaç tedavisi veya cerrahi müdahale gerekebiliyor. Bazen ise takip dışında herhangi bir tedaviye ihtiyaç duyulmuyor. Hastaların tedavisinde en önemli kriter kist veya kitlenin iyi yada kötü huylu olup olmadığının tespitinden geçiyor.  Bu sorunlarda artış yaşanmasının en önemli sebebi ise teşhis olanaklarının eskiye oranla çok daha etkili olması.

5. Şiddetli adet sancısı: Bazı kadınlar için adet dönemleri dayanılmaz ağrıların yaşandığı günler olarak geçiyor. Şiddetli adet sancısı yaşayanların mutlaka doktora görünmeleri gerekiyor. Altta yatan başka bir neden yoksa tedavi genellikle şikayete yönelik gerçekleşiyor. En sık rastlanan sebep kronik enfeksiyonlar ve endometriozis sorunu. Ağrı kesici, ödem çözücü, gerekirse psikolojik destek sağlanması gibi kişiye özel uygulamalar yapılması gerekebiliyor.

Serda Kıvılcım/ Bugün Gazetesi