Stresli iş hayatı alzheimer riskini artırıyor

Stresli iş hayatı alzheimer riskini artırıyor

Alzheimer’a karşı kitap okuyun, sağlıklı beslenin, spor yapın...

Hafif unutkanlıklarla başlıyor ve zaman içerisinde kişiyi hiçbir işini tek başına yapamayacak hale getiriyor. Son yıllarda görünme oranlarında büyük artış yaşanan bu hastalık, Alzheimer… Yoğun ve stresli iş hayatı, yaşam süresinin uzaması ve genetik faktörler hastalığın artmasına neden olan etkenlerin başında yer alıyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Nebahat Bilici, 21 Eylül Dünya Alzheimer günü öncesinde, Alzheimer riskini azaltan özel önerilerde bulunuyor.  

Alzheimer sadece unutkanlık değildir

Alzheimer’da hafızayı kontrol eden nöronlar başta olmak üzere, beyindeki tüm nöronları etkileyen protein plakları gelişiyor.  Bu plaklar nöronların yavaş yavaş ölümüne neden olarak unutkanlıkla başlayan birçok sorunun yaşanmasına neden oluyor. Alzheimer’da yaşanan sorunlar;

Kişide yürütücü işler bozuluyor. Yürütücü işlevler bozulduğunda hasta nasıl giyineceğini yemek yiyeceğini, yıkanacağını ve hatta yürüyeceğini unutuyor. Bu işlevler için yardıma ihtiyaç duyuyor.

Zaman-mekan algısı kayboluyor. Hasta zamanı, günü, ayı, yılı takip edemez duruma geliyor. Mekanı tanıyamıyor ve nerede olduğunu bilemiyor.

Dil fonksiyonlarını kaybediyor. Dil-konuşma becerisi geriliyor, sosyal iletişim zayıflıyor. Kelime hazinesi azalıyor. İlerleyen durumlarda anlamsız kelimeler-cümleler kuruyor ve zamanla hiç konuşamaz duruma geliyor.

Stres ve uzun çalışma saatleri riski artırıyor

Yoğun stresli ve uzun çalışma saatlerine sahip işlerde uzun süre çalışanlarda Alzheimer riskinin arttığı yapılan çalışmalar sonucunda tespit edilmiştir.Bu kişilerde strese bağlı primer bellek bozulmadan dikkat bozuluyor. Buna bağlı olarak da unutkanlık yakınmaları oldukça genç yaşta ortaya çıkıyor. Dikkat toparlanamadığındaöğrenme güçlüğü ve bellekte problem varmışçasına hafıza kusurları yaşanıyor.

Stresi yok edemiyorsanız mücadeleyi öğrenmelisiniz

Günümüzde çalışma hayatının stresinden kaçabilmek maalesef mümkün değil. Yapılması gereken ise stresle mücadeleyi öğrenmek ve bu şekilde beyni deşarj edebilmek. Bu da spor, manevi yönün geliştirilmesi ve sosyal dengenin kurulması ile mümkün oluyor. Madde ile sürekli temas insanı yoruyor. Farkındalığı sağlamak için doğa ile temas etmek, doğa sporları yapmak ve güneşlenmek mutluluk veren hormonların salınımını arttırarak rahatlamayı sağlıyor. Manevi yönün kişisel inançlar doğrultusunda geliştirilmesi ve iç dünya-dış dünya dengesinin sağlanması kişinin kendisini çok daha iyi hissetmesineneden oluyor. İnsanlarla diyalog içinde olmak da duygusal deşarj sağlıyor. Uzmanlara göre arkadaşınızla dertleşmek en iyi terapi şekillerinden biridir.

Bu önerilere uyun Alzheimer riskinizi azaltın

Eğitim düzeyinizi artırın: Entelektüel düzeyin yükseltilmesi, beyinde zihinsel yedek kapasiteyi arttırarak, Alzheimer’a karşı savunma oluşturuyor. Bunu sağlamak için kitap okuyabilir, eğitim düzeyinizi yükseltebilir ve hobiler edinebilirsiniz. Alzheimer riski, az eğitim almış kişilerde daha yüksektir.

Spor yapın: Sportif bir yaşam Alzheimer riskini azaltıyor. Spor sırasında stres hormonlarının hafıza üzerindeki olumsuz etkileri baskılanıyor, damar hastalıkları riski azalıyor ve toksik madde atılımı artıyor. Tüm bu etkenler Alzheimer riskini azaltıyor.  

Sosyalleşin: Sosyalleşme, insan-doğa ve hayvanlarla temas, insanların zihni kullanma kapasitesini, dil becerisini ve farkındalığını artırarak Alzheimer’a karşı koruyucu etki sağlıyor.

Hazır gıdadan uzak durun: Sağlıklı beslenmek zihin için gerekli glükoz, vitamin, antioksidan ve mineralleri sağlayarak hafızanın gelişiminde katkıda bulunuyor. Katkı maddesi içeren hazır gıdaların tüketilmesi ise beyne zarar vererek Alzheimer riskini artırıyor.

Her unutkanlık Alzheimer değildir

Acıbadem Kadıköy Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Nebahat Bilici, Alzheimer’ın unutkanlıkla başlayan bir hastalık olduğuna ancak her unutkanlığın Alzheimer olmadığına dikkat çekerken,  “Alzheimer’da hafızayı kontrol eden nöronlar başta olmak üzere, beyindeki tüm nöronları etkileyen protein plakları oluşuyor.  Sonrasında da hasta günlük işlerini kendi başına yapamaz, zaman mekan algısını kuramaz hale geliyor. Hatta zaman içerisinde konuşma yetisini dahi kaybediyor” diyor.

Leyditurk.com