Unutmak mı zor hatırlamak mı?

Unutmak mı zor hatırlamak mı?

Nörolog Dr. Mehmet Yavuz, beynimizin anılarımızı nasıl ayrıştırdığı ve nereye depoladığını anlatıyor.

Beynimiz, ön, ana, ve sosyal olmak üzere üç ayrı bellekten oluşmaktadır. Beynin hipokampus bölgesinde bulunan ve sadece 5-10 dakikalık kayıtlar yapan ön bellek önem ve ciddiyetine göre anılarımızı ana ve sosyal belleğe nakleder. Hatırlanan önemli anıları ana bellekte kayıt altına alınarak hafıza katmanları şeklinde depo edilir. En son edinilen bilgiler en üste kayıtlandığı için en kolay hatırlanır.

Acı ve mutlu anılarımız aynı yerde mi depolanıyor?

Psikolojik dünyamızın merkezi olan sosyal bellek, yaşanılan acı ve üzücü olayların kayıtlarını tutar. Mutlu ve güzel hatıralar değil, acı anıları depolar. Bu yüzden yaşadığımız acı olayları mutlu anılarımızdan daha çok hatırlarız. Çünkü mutlu anılar sadece ana belleğe kayıtlanırken, acı anılar hem ana belleğe hem de sosyal belleğimizde depolanmaktadır. Acı hatıralar ve üzücü olaylarla, mutlu anların depolandığı yerler birbirinden farklıdır. Bu yüzden önümüzdeki yıllarda böyle bir teknolojik gelişme yaşanırsa, yaşanılan üzücü olayları sol frontaldeki sosyal hafızayı etkileyerek tamamen etkisiz hale getirebiliriz. Kayıtlanma bölgeleri farklı olduğu için bundan şüphesiz mutlu anılarımız etkilenmeyecektir.

Sosyal hafıza, beyni ve tüm vücudu etkiliyor

Sosyal hafıza, davranışlarımızda önemli rol oynar. Aynı zamanda beden diliyle de yakından ilişkilidir. Mide ve bağırsaklar gibi iç organlarımız, sosyal hafıza ile iç içedir. Yaşanılan travmalar, bir yandan sosyal hafızaya da kayıtlandığı için, iç organlarımızın çalışma şeklini de etkiler. Örneğin önemli bir randevu öncesinde kişinin mide ve bağırsak fonksiyonları bozulabilir, çarpıntı yaşanabilir, kan basıncında iniş çıkışlar olabilir. Bu tablo, ruhsal gerilimin psikosomatik bedensel yansımalarıdır.

Psikosomatik hastalıklar, yaşanmış travmaların mide bağırsak fonksiyonları üzerindeki kalıcı olumsuz etkilerden kaynaklanır. Kişi, travmayı yaşamış ve olay bitmiştir. Hatta tamamen de unutmuş olabilir. Ancak bu travmadan oluşan bedensel bozukluklar devam eder. Üstelik etkiler, bazen bir ömür boyu da sürebilir. Neticede beyin unutsa da beden asla unutmaz.

Geçmişte yaşanan acı hatıralar silinebilir mi?

Geçmişi tamamen silmek, günümüz teknolojisi ile mümkün değildir. Eğer tıbbi olarak ön frontal lobdaki sosyal hafızanın silinmesi başarılabilirse, travmatik hatıralar hatırlansa bile acı ve üzüntü tablosu yaşanmayacaktır. Dolayısıyla o zaman, geçmişi bütünüyle silemesek bile verdiği acı ve elem duygularını kısmen de olsa yatıştırmamız mümkün olacaktır. Bunu yapabilirsek olay sadece hafızada durur ama rahatsızlık vermez. Bu başarılabildiğinde aşk acıları da ortadan kalmış olacaktır. Ancak burada unutulmaması gereken husus, acı hatıraların tamamen hafızadan silinmesi değil acısız hale getirilmesidir.

Hiçbir yöntemle, hafıza kayıtlarını tam olarak yani blok bir şekilde silmek mümkün değildir. Ancan bazen beyin bunu beden ve ruh sağlığını korumak için otomatik olarak yapabilmektedir. Örneğin; Trafik kazası ya da çok sevilen birinin ani kaybı gibi ağır travma karşısında beyin adeta şalteri indirir ve bilinci kapatır. Bu durum çok üzücü bir olay nedeniyle kalıcı ruhsal bozukluk oluşmaması için koruma amaçlı yapılır ve genellikle geçici baygınlıkla beraber gelişir. Trafik kazası ya da başka ağır travma geçirenlerin olay anını unutması ve hatırlayamaması bu nedendendir. Hatta bazen beyin aşırıya kaçabilir ve kişi birkaç gün ya da haftayı tamamen unutabilir.

Hiç unutmayanlar var mı?

Unutmak, beyin dinamizmi için gerekli fizyolojik bir olay olmakla beraber, tıbbi yayınlarda çok nadir de olsa hiç unutmayan insanlara rastlamak mümkün. Her şeyi hatırlayabilmek  insana ilk başta bir avantaj gibi gözükse de hafızası normalin ötesinde çok güçlü insanların başka zihinsel becerilerde, çok yetersiz oldukları da bir gerçek. Süper hafızalı insanlar, sayılar ve sözcükler konusunda harika bir belleğe sahip olabilirler. Olağanüstü şaşırtıcı bellek örnekleri sunulabilir. Fakat bu kişilerin genellikle soyut ve derin düşünceler geliştirmek konusunda sorunları vardır. Deneyimlerini filtreden geçirmekte ve olaylardan anlamlı sonuçlar üretmekte güçlük yaşarlar.

TMS ile acı hatıraların etkisi azaltılıyor

Acı hatıra kayıtlarını, bilgisayarlardaki gibi silme tuşuna basarak tamamen silmek mümkün olmasa da, etkisini azaltan çeşitli yöntemler vardır. Günümüzde acı ve üzücü hatıraların etkisini yok etmek ya da azaltmak veya bilinçaltını temizlemek için hipnoz, EFT, NLP, meditasyon, kuantum olumlama, TMS ve EMDR terapi teknikleri gibi bir çok yöntem kullanılır. Bunların içerisinde, beynin ön bölgesindeki sosyal hafızayı resetleyen (sıfırlayıp tazeleyen) TMS seansları en etkili olan tekniktir.

Leyditurk.com