Neslican Tay'ı kaybedince farkettik; kanser hastalarının sesini duyan yok!

Güncelleme:

Kansere karşı verdiği örnek mücadele ile milyonlarca kişiye umut olan Neslican Tay’ın ölümü, kanser hastalarının yaşadığı sorunları bir kez daha gündeme taşıdı.

Neslican Tay’ın ölümü, kanser hastalarının yaşadığı sorunları yeniden gündeme taşıdı. TTB Başkanı Sinan Adıyaman, kanser ilaçlarına ulaşımın sosyal güvence altına alınması gerektiğini belirtirken, CHP’li Özgür Ceylan “Kanserle mücadele devlet politikası olmalı” dedi.

Birgün gazetesinden Mustafa Mert Bildircin'in haberine göre Sağlık Bakanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) ödeme listesinde yer almayan bazı kanser ilaçlarını temin etmekte zorlanan yurttaşlar sosyal medyada isyan etti. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Sinan Adıyaman, tüm kanser ilaçlarına devletin sosyal güvencesi altında ulaşılabilmesi gerektiğinin altını çizerken CHP Milletvekili Özgür Ceylan, “Kanser ile mücadelenin bir devlet politikası haline gelmesi gerekiyor” dedi.

ÖLÜME TERK EDİLİYORUZ

Türkiye’de, kalp hastalıkları nedeniyle yaşanan ölümleri geride bırakarak 2019 yılında ana ölüm nedeni haline gelen kanser hastalığı, Neslican Tay’ın yaşamını yitirmesiyle yeniden ülke gündemine girdi. Kanser hastaları, kanser tedavisinde kullanılan ilaçların geç ruhsatlandırıldığını ifade ederek ilaçlara erken erişim imkânının kısıtlı olmasından yakındı.

Kanser hastası yakınları, kanser tedavisinde kullanılan ancak SGK’nin geri ödeme kapsamında olmayan ilaçların, devlet güvencesine alınması için seslerinin duyurulmasını istedi. Sosyal medya üzerinden başlatılan kampanyaya çok sayıda yurttaş destek verdi. Türk Lirası’nın avro karşısında değer kaybetmesi nedeniyle fiyatları katlanarak artan ilaçların temininde zorlanan yurttaşlar, iktidarın sağlık politikası nedeniyle kanser hastalarının ölüme terk edildiğini savundu.

Kanser ilaçlarının geri ödeme kapsamına alınması konusunda bir standart olmadığını söyleyen TTB Genel Başkanı Sinan Adıyaman, kanser hastalarının ilaçlarına devletin sosyal güvencesi altında ulaşabilmesinin önemine dikkat çekti. Adıyaman, devletin kanser tedavisinde kullanılan ilaçların tamamını geri ödeme kapsamına alması gerektiğini vurguladı.

DEVLET POLİTİKASI OLMALI

CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan da devletin kanserle mücadeleyi daha ciddiye alarak politika haline getirmesi gerektiğini belirtti. Ceylan, kanserden ölümlerin son yıllarda arttığına dikkat çekerek kansere sebep olan durumlar hakkında araştırmalar yapılmasının önemine işaret etti. Kanser tedavisinde erken teşhisin önemini anlatan Ceylan, “Sağlık Bakanlığı bu noktada gerekli çabayı göstermeli” diye konuştu.

Yapımı 2015’te tamamlanan ancak tamamına ruhsat verilmediği için tam kapasite çalışamayan LÖSANTE Çocuk ve Yetişkin Hastanesi 400 yataklı olmasına rağmen yalnızca 75 yatağın kullanımına izin verilmişti. Hastane tam kapasitesini kullanamadığı için adeta çürümeye bırakılmıştı.

REKTÖR TARHAN'A TEPKİ YAĞDI

Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Nevzat Tarhan’ın Neslican Tay’ın ölümüne ilişkin yaptığı skandal paylaşıma tepkiler çığ gibi büyüdü. Tarhan, Twitter’dan yaptığı paylaşımda, “#neslicantay kızımız çok çile çekti ama ümidini kaybetmedi, ölümle yüzleşebilseydi ölüm bilincine sahip olsaydı, seküler dünyanın dünyasallaşma rüzgarına kapılmasaydı dinlerin hayata anlam katma ve teselli gücünden faydalanabilseydi hastalığı düşman gibi görmezdi diye düşündüm” dedi. Turhan’ın yaptığı skandal paylaşıma ilişkin konuşan TTB Başkanı Sinan Adıyaman “Gayri bilimsel bu sözler, bir rektöre yakışmıyor” ifadelerini kullandı.

‘HASTALARI ÇARESİZLEŞTİREN UYGULAMALAR VAR’

İstanbul’daki özel bir hastaneye 39 derece ateşle giden ancak 900 TL’lik masrafı karşılayamadığı için herhangi bir işlem yapılmayan kanser hastası Deniz Çıtakbaş’ın ablası Derya Çıtakbaş BirGün’e konuştu. Türkiye’deki sağlık sisteminin içler acısı halini tüm çıplaklığıyla ortaya seren olayın mağduru Çıtakbaş, “Bu olayı yaşadığımızda kanser hastaları olarak sağlığımızı kaybederken haklarımızı da kaybettiğimizi, kanserle savaşırken sağlık sistemine karşı da mücadele vermek zorunda olduğumuzu fark ettik” dedi. Çıtakbaş, ücret ödeyemediği için kardeşinin yarı baygın halde hastane kapısına konmasının kendilerini çok yaraladığını anlatarak şu ifadeleri kullandı: “Kanser acil bir hastalık olarak kabul edilmedi. Bu komik kararı doğru bulmuş olacak ki İl Sağlık Müdürlüğü kendilerine yaptığımız şikâyette hastanede kusur bulmadı. Sağlık Bakanlığı da TBMM’de hakkımızda verilen soru önergesine cevap vermedi. Şu an savcılık aşamasındaki gelişmeleri bekliyoruz. Kanser hastalarını ölmeye mahkûm eden, yalnızlaştıran, çaresizleştiren o kadar çok uygulama ve anlayış var ki onlar için üzülmek elbette yetmiyor.”

Birgün