Obezite ve karaciğer yağlanması

Obezite ve karaciğer yağlanması
Güncelleme:

Karaciğer yağlanması, karaciğer fonksiyonlarının gerçekleşmesini engelleyen rahatsızlıklardan biridir.

Ülkemizdeki yetişkin bireylerin yaklaşık %25'inde görülen bu problemin en büyük nedeni ise obezite. Vücut kitle endeksi 30'un üzerinde olan ve obez olarak tanımlanan kişilerin neredeyse tamamında karaciğer yağlanması görülür. Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Kamil Gülpınar, karaciğer yağlanması konusunda dikkat edilmesi gereken noktaları sizler için anlattı.

Karaciğer Yağlanması Neden Olur?

Karaciğer yağlanması, karaciğer hücrelerinde normalin üstünde bir miktarda yağ birikmesi sonucu oluşur. Obezitenin sebep olduğu bu durum hareketsiz yaşam tarzı, yoğun alkol tüketimi, yanlış uygulanan şok diyetler gibi faktörlerle de tetiklenebilir. İlerledikçe daha tehlikeli bir hal alan yağlanma probleminin ilk aşamalarında herhangi bir belirtiye rastlanmaz. Ancak gerekli önlemlerin alınmadığı, tedavinin gerçekleştirilmediği hallerde karaciğerde iltihap meydana gelir. Devamında siroza dönüşen problem çok ciddi bir hal alır. 

Obeziteye Bağlı Karaciğer Yağlanması Nasıl Tedavi Edilir?

Karaciğer yağlanması, ciddi bir probleme neden olmadan kontrol altına alınması mümkün olan bir hastalıktır. Ancak obezite sorunu devam ettiği takdirde hastalık kendini büyük ihtimalle tekrarlayacaktır. Bunun olmaması için hayat düzeninde değişikliğe gidilmeli ve obezite ile ilgili tedaviye başlanmalıdır. Obezite problemini ortadan kaldırmak için gerçekleştirilebilecek tedaviler ise şunlardır:

Tüp mide ameliyatı: Tüp mide uygulaması, midenin boyutunun küçültülmesi esasına dayanır. Bu sayede iştahı azalan hasta daha az açlık hisseder, daha az besin tüketerek kilo kaybeder. Operasyon sonrası besin ögelerinin emilimi ile ilgili sorun yaşanması ihtimali düşüktür.

Mide bandı ameliyatı (kelepçe): Midenin üst kısmının etrafına yerleştirilen bir silikon bant yardımıyla midenin hacmi küçültülür. Amaç, açlık hissinin azalması ve bu durumun kilo kaybıyla sonuçlanmasıdır. Daha az girişimsel bir işlem olması sebebiyle komplikasyon oranı düşüktür.

Gastrik baypas: Bu yöntemde ise ince bağırsağın ve midenin bir bölümü operasyonla kapatılarak vücudun sindirim oranı düşürülür. Uzun ömürlü bir ameliyat seçeneğidir ancak diğer ameliyatlara göre komplikasyon oranı daha yüksektir.

Endoskopik mide içi balon: Bu yöntemde içerisinde tuz çözeltisi bulunan silikon bir balon mideye ameliyatsız  bir şekilde yerleştirilerek besin alımı sınırlandırılır. En kolay yapılan işlemlerden birisidir. Balon genellikle 6 ay sonra mideden çıkarılır. 

Tüm bu operasyonlar düzenli bir kilo verme sürecinin ilk adımlarıdır. Hedeflenen kiloya başarılı bir şekilde ulaşmak ve bu kilonun kalıcılığını sağlamak yine doktor gözetiminde oluşturulmuş bir beslenme ve egzersiz programına uyulmasıyla mümkün olur.