Nevriye Yılmaz'dan yıllar sonra gelen itiraf

Nevriye Yılmaz'dan yıllar sonra gelen itiraf
Güncelleme:

Nevriye, 7 yıllık Fenerbahçe serüveninin ardından Galatasaray’a transfer olmasının sebeplerini anlattı.

Galatasaray, Fenerbahçe ve Kadın Basketbol Milli Takımımızda önemli başarılar yaşayan, geçtiğimiz günlerde ise 36 yaşında kariyerine nokta koyan Nevriye Yılmaz, içini Karar gazetesine döktü. WNBA’de boy gösteren ilk Türk oyuncu olan Nevriye, 7 yıllık Fenerbahçe serüveninin ardından Galatasaray’a transfer olmasının altında Sarı-Lacivertli kulüpte gözden çıkarılmasının yattığını dile getirdi.

1997’de başladığı profesyonel kariyerinde Galatasaray, Apollon Ptolemaida, Akademik Plovdiv, Termini di Mareze, La Spezia Basket, Pool Comense Como formalarını sırtına geçiren, bu döneme bir de WNBA serüveni (Phoenix Mercury ve San Antonio Silver Stars) ekleyen Nevriye Yılmaz, 2005’te yeniden Türkiye’ye döndü. 2012 yılına kadar Fenerbahçe’nin başarısı için ter döken Nevriye, 2012’de yeniden Galatasaray’ın yolunu tuttu. Rio Olimpiyatları’nın ardından 36 yaşında parkelere veda eden Nevriye Yılmaz, Fenerbahçe’den Galatasaray’a transfer olduğu dönemde yaşananları ve bundan sonraki hedeflerini aktardı. 
 
Karar Gazetesi'nde yer alan röportaj şöyle;
 
Veda biraz erken olmadı mı?

 
Yaşım 36 ama yıpranmışlıktan dolayı kendimi daha ileri bir yaşta hissediyorum. Belki 1 seneden de fazla oynayabilirdim ama 1-2 yıl maddi manevi çok bir şey katmayacaktı bana. Aslında 2014’de bırakacaktım ama o dönemki başkanımız Turgay Demirel takımı bir olimpiyata götürmemi istediği için 2 yıl daha baskebola devam ettim.
 
Jübile teklifi aldın mı?
 
Galatasaray’dan teklif geldi ama ben Milli Takım’da olmasını çok isterdim. 19 Kasım’da Ankara’da Bosna Hersek ile Milli Takım’ın oynayacağı maç öncesi TBF bana bir teşekkür plaketi verecek.
 
Bundan sonra ne yapacaksın?
 
Galatasaray’la bir görüşmem oldu. Şimdi kulüpten haber bekliyorum. Kadın basketbol takımının antrenörü Marina Maljkovic’le çalışmak istiyorum.
 
En unutamadığın an…
 
Fenerbahçe’de oynarken uçakta görme engelli bir yolcunun annesi bana “Oğlum sizi sesinizden tanıdı, çok büyük hayranınız” dedi. Oğlu da “Nevriye abla sen inanılmaz bir lidersin” diye seslendi. O anları unutamıyorum. Çok farklı duygular yaşadım.
 
Peki unutamadığın maç…
 
Avrupa Ligi’nde Galatasaray forması altında Fenerbahçe’ye karşı oynadığımız ve kazandığımız final maçını unutamıyorum.
 
Fenerbahçe’den ayrılık sürecinde neler yaşandı?
 
Ben Galatasaray’a geldiğim için çok mutluydum. Çünkü Fenerbahçe’de az da olsa gözden çıkarıldığımı hissediyordum. Birçok iftiraya da maruz kaldım ama takım değiştirmekten çekinenlere de örnek oldum. Işıl Alben’in taraftarla aramdaki köprünün kurulmasında ve buzların erimesinde büyük katkısı oldu.
 
İki kulübü kıyaslarsak…
 
Aziz Yıldırım’ın çok büyük bir kulüpleşme politikası var. Yıldırım’ın antrenmanlara gelip taktik bile veriyordu. Çok güzel ama bazen de o kadar olmamalı diye düşünüyorsun. Galatasaray daha şirket tarzında. Mesafeli ve kurumsal bir şekilde yönetiliyor.
 
ARDA İÇİN BARCELONA…
 
Peki tuttuğun takım…
 
Takım tutmuyorum ama çocukken akrabalarım ve babamdan ötürü Galatasaray ve Beşiktaş’ı destekledim. Şimdi de Arda Turan’dan dolayı Barcelona’yı tutuyorum.
 
Taraftarlardan tepki alıyor musun?
 
Fenerbahçelilerden ara sıra tepkiler geliyor. Bir çok insan Fenerbahçe’den para için ayrıldığımı düşünüyor. Sanki Fenerbahçe’dekiler bedavaya oynuyor…
 
Milli Takım koçluğunu düşünür müsün?

 
İsterim tabii ki. Benim için gurur verici olur. Olimpiyatlarda herkes bizden madalya bekliyordu ancak İspanya maçında istemediğimiz şeyler oldu. Belki antrenör olarak Milli Takım ile olimpiyatlarda madalya alırım.
 
Bazı taraftarlar olimpiyatlarda bayrağımızı senin taşımanı istiyordu…
 
Biz bayrağımızı kalbimizde taşıyoruz. Her maçtan önce de İstiklal Marşımızı okurken tüylerimiz diken diken oluyor. Beni oraya layık görmeleri çok hoş, teşekkür ediyorum. Sonuçta bir Türk sporcu taşıdı. İçerlenecek bir şey yok. 
 
Son olarak Nevriye Yılmaz’ın özel hayatı…
 
Evlilik nasip olmadı ama 2 tane manevi çocuğum var. Sanırım benim misyonum basketbola hizmet etmek. Profesyonel sporculuk çok zor. Hayatınızdaki çoğu şeyden fedakarlık yapmak zorunda kalıyorsunuz.