Cenk Tosun 'turşu bidonu'nun hikayesini anlattı

Cenk Tosun 'turşu bidonu'nun hikayesini anlattı
Güncelleme:

Beşiktaş'tan Everton'a transfer olan ve gollerine geç de olsa başlayan Cenk Tosun'dan çok özel röportaj.

İngiltere'nin kuzeyindeki liman kenti Liverpool'da hafta sonu derbi heyecanı yaşanacak. Aynı kentin iki takımı Everton ve Liverpool Cumartesi günü Goodison Park'ta karşı karşıya gelecek. Maçtan önce Cenk Tosun, BBC Türkçe'den Efe Öç'ün sorularını yanıtladı. Yeni takımından, İngiltere'deki hayatına, Premier Lig'e hatta Türkiye'den ayrılırken yanındaki 'turşu kavanozu'na kadar işte Cenk Tosun'un merak edilenleri...

İki takımın 5 Ocak 2018 günü oynanan bir önceki karşılaşmasından saatler önce Everton'a imza atan Cenk Tosun, bu kez sahada olabilmek istiyor. Mart ayında Everton formasıyla 4 maçta 4 gol atan Cenk Tosun, 27 milyon sterlin bonservis ücreti karşılığı İngiltere'nin yolunu tutmuştu. Tosun, futbolunun Everton'daki gelişimini ve Liverpool'daki yaşantısını BBC Türkçe'ye anlattı.

İngiltere'ye alışabildin mi?

İstanbul'dan sonra biraz alışma dönemi geçirdim. İstanbul daha sıcak olduğu için buradan. Ben Almanya'da doğduğum büyüdüğüm için bana çok zor gelmedi. Zaten orada da aynı soğukluk var. Ben soğuk havayı sevdiğim için sorun olmadı pek. Güzel gidiyor, ülkeye alıştım. Her şey güzel. Kulüple çok özdeşleştik.

Evine yerleştin mi?

Şimdilik Manchester'dayım. Devre arası geldiğim için yarım seneliğine Manchester'dan bir apartman dairesinde kaldım. Ama şimdi Liverpool'dan bir ev buldum. Onu alacağım büyük ihtimalle.

Menajer Sam Allardyce seninle konuştu mu bu süreçte?

Beni çekip benimle bir konuşma yaptı. "Fizik gücünü biraz daha artırmamız lazım" dedi. Ondan sonra ben de gerçekten idmanlardan sonra ek çalışmalar yaptım. Beni koruma amaçlı iki üç maç yedekten soyunduracağını belirtti. Dediğim gibi hem Dubai kampı olsun hem burada ekstra idmanlar olsun.. Bana fiziksel anlamda çok şeyler kattı. Ondan sonra da zaten sahada daha iyi hissediyorum şu an kendimi.

Dubai kampındaki gelişimin ada basınının da dikkatini çekti. O kamptan sonra da gollerine başladın. Nasıldı kamp?

Orada hem fizik anlamında üzerine çok kattık hem de arkadaşlık anlamında güzel şeyler yaşadık. Çünkü idmanını yapıyorsun sonra arkadaşlarınla birlikte ya havuzdasın ya da denizdesin. O yüzden gerçekten o kamp bana faydalı geçti diyebilirim.

Türkiye Süper Ligi ile Premier Lig'in farkları neler?

Türkiye de çok sert bir lig, defans oyuncularının sert olduğu bir lig. Ama burası bir tık daha üzeri diyebilirim. Gerçekten çok sert bir futbol oynanıyor. Ve en büyük fark, burada daha hızlı oynanıyor futbol. Hep atak oynanıyor. Bazen top hiç durmuyor. Bir dinleneyim diyorsun, dinlenemiyorsun bile maçta. Çok hızlı ve tempolu oynandığı için. İki ligin arasındaki en büyük fark bu diyebilirim.

Everton'daki hedeflerin için neler söylersin?

Ben her zaman söylüyorum, büyükleri bir kenara bıraktıktan sonra biz gerçekten çok büyük ve köklü bir kulübüz. Her zaman Avrupa'da oynaması gereken bir kulübüz. Bu sezon başında Avrupa'da oynadık ama çok iyi bir performans gösteremedik ve elendik. Bu sezon Avrupa'ya gitmemiz zor gibi gözüküyor. İmkansız gibi görünüyor. Ama ben Everton'da hem kupalar kazanmak istiyorum. Sonuçta 9 tane şampiyonluğu var. Ligi demiyorum ama kupada olsun, FA Cup, öbür kupa olsun kupalar kaldırmak istiyorum burada. Ve büyük başarılara imza atmak istiyorum. Bu hafta Liverpool derbisi var onunla başlayarak inşallah daha güzel günler göreceğiz.

Cumartesi günü Liverpool derbisi var. Bu senin de ilk derbin.

İlk derbim evet. Biz kupada Liverpool ile eşleşmiştik, o gün ben imzayı attım ama o maçta oynayamadım. Çünkü hem kağıtlar yetişmedi hem de maça 2 saat kala imzalar atıldı. O yüzden o gün olmamıştı. O gün ama staddaydım. O maçta olmayı çok isterdim ama olmadı. İnşallah Cumartesi günü kendi seyircimizin önünde inşallah ben de gol atarım, 3 puanla ayrılırız maçtan.

Yurt dışına transfer olan Türk futbolcular için neler söylersin? Milli takımda bu konuşmaları yapıyor musunuz örneğin?

Tabii ben Milli Takım'da arkadaşlarıma tavsiyeler vermeye çalışıyorum. Ülkemizi çok seviyoruz ama Türk gibi yaşamayacaksın yurt dışına gittiğinde. Cengiz'e (Ünder) de onu hep söylüyorum. "Sosyalleş" diyorum, "Kendine ev tut". Tabii arkadaşların gidecek gelecek ama dili de öğrenmeye çalış, orada yaşayan insanlar gibi yaşa. Arkadaşlarınla dışarıda vakit geçir. Sosyalleş çünkü oraya gidip Türk gibi yaşamaya devam edersen farklı kültürlere alışamıyorsun. O yüzden ben arkadaşlarıma tavsiye vermeye çalışıyorum.

Havaalanındaki "zeytin" bidonu hadisesini hatırlatsam?

O benim değildi. Benim arkamda duran bir hanımefendinindi. Ama zeytin miydi ben tam olarak hatırlamıyorum. Ama bizim Türk medyası biraz şey olduğu için. Sanki ben götürüyormuşum gibi yazdılar. Biraz mantıklı düşünseler Bidon sulu bidon zaten uçağa alamazsın. O yüzden bizim medyanın orada biraz saçmalamasıydı.

Cristiano Ronaldo'nun röveşatası mı, Zlatan İbrahimoviç'in volesi mi?

Çok zor. Zlatan'ınki çok uzaktan atılan bir gol ama bence Ronaldo'nunki daha güzel.

Forvet pozisyonu için "özgüven kavramını" nasıl anlatırsın?

(Özgüven) çok önemli evet. Pozisyona çok farklı giriyorsun. Birkaç hafta önce goller attıysan pozisyona daha özgüvenli, moralli giriyorsun. Mesela kaleci ile karşı karşıya kaldığında daha rahat oluyorsun. Top gelmeden topu kontrolün olsun. Bir forvet için özgüven çok önemli.

Everton'da bu sezon için bir gol hedefin var mı?

Öyle bir gol hedefi koymadım kendime ama atabildiğim kadar atmaya çalışacağım. Takıma kazandırabildiğim kadar puanlar kazandırmaya çalışacağım.

İngiliz aksanı ile aran nasıl?

İngiliz aksanı ile. Amerika'da çok rahat, çatır çutur konuşuyordum. Buraya İngiltere'ye gelince, Londra'da da çok zorlanmadım. Ama burada scouse aksanı (Liverpool) olduğu için bazen böyle çabuk çabuk konuştuklarında diyorum "Biraz yavaş konuş". Anlamadım." Ama yavaş yavaş onların da dilini anlamaya çalışıyorum. Burada zaten scouse'lar "c" ve "k" olduğunda, "hghh" oluyor."Bah" gibi oluyor. Back'e "bah" diyorlar. Mesela onlar çok tuhafıma gidiyordu ilk başta ama şu anda bizim takımda genç, altyapıdan çıkan futbolcularla konuştuğumda tuhafıma gitmiyor artık.

Fish and chips (Balık ve patates kızartması) ?

Çok seviyorum. Zaten hem balığı ve patatesi çok sevdiğim için burada en sevdiğim yemeklerden biri.

Takımdaki en iyi arkadaşın?

Davy Klaassen.

İngiliz taraftarı nasıl?

Coşkulu. Çok coşkulu, futbolu çok seven, yaşayan. Sabahtan akşama kadar.. Maç günü, o gününü maça adayan çok coşkulu bir taraftar. Seviyorum.

Sam Allardyce?

İyi yol gösterici. Yılların tecrübesi tabii. Beni buraya getiren hoca. Onun ilk transferi ben oldum. Aramız iyi. Seviyorum. Herkese teşekkür ediyorum. Bana desteklerinden dolayı. Desteklerine devam etsinler ben de burada onları gururlandırmaya devam edeceğim.

Sağdan direksiyon?

İlk 1-2 gün bayağı zorlandım (direksiyon) ters tarafta olunca Ama artık tamamen trafiğe alıştım.

BBC Türkçe