Özbek'ten yardım çağrısı !

Özbek'ten yardım çağrısı !

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, gündemdeki konularla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Lig Radyo yayınında gündeme dair bir çok konuda çarpıcı açıklamalar yaptı.

Galatasaray başkanlığını değerlendiren Dursun Özbek, "Ben Galatasaraylıyım. Bu taşın eline altını sokmak için yeter. Bizim ağabeylerimiz Çanakkale'ye ölüme gititler. Giderken geri dönmeyi düşündüler mi? Biz böyle bir kültürden geliyoruz. Zor mu değil mi düşünmeyiz. Bundan önceki dönemde başkan yardımcılığı yaptığım için sıkıntıları bilerek geldim ama zor olur mu diye zerre düşünmedim" diye konuştu.

"GALATASARAY İÇİN ŞEHİT VERMİŞ BİR AİLEYİZ"

Galatasaray'ı sadece topun çizgiyi geçip geçmemesiyle değerlendirmenin yanlış olacağını kaydeden Özbek şöyle konuştu, "Galatasaray, 350-400 milyon Euro'luk bir şirket. Bu yüzden iyi yönetilmesi lazım. Bir sıralama yapılsa Türkiye'de ilk 250-300 şirket arasına girebilir. Deloitte Para Ligi'nde 21. sırada geliyor. Yönetilirken tabi ki; topun çizginin geçmesini de sağlamak lazım. Ama parasal olarak bakılırsa bu tam benim işim. Benim sülalem Galatasaraylı. Yeğenim Galatasaray'da bir futbolcuydu. Onun ismi de Dursun Özbek'ti ve antrenman sırasında öldü. Biz Galatasaray için şehit vermiş bir aileyiz. Bizim Galatasaray ile ilgili değerlerimiz çok yüksek. Galatasaray bizim için çok önemli, herkes bunun gururunu yaşıyor. Kimse bana başkanlık için "dur" demedi."

Türkiye Kupası'nda kâr-zarar hesabı yapmadığını vurgulayan Dursun Özbek, "Bazı kulüpler bunu yapıyor. Biz bir şov yapıyoruz. Bu şovun çeşitli seansları var. Türkiye Kupası da bunlardan biri. Eleme usulü var. Taraftara da seyir zevki veriyor. Ben böyle bakıyorum. Ticari yanı da düşünülüyor tabi ama seyirciye seyir zevki vermek çok önemli. Türkiye Kupası, ligin yanında 2. seviyede kalıyor ama bize bazı futbolcularımızı deneme fırsatı veriyor. Bu bakımdan da Türkiye Kupası çok önemli. Sinan Gümüş, Türkiye Kupası'yla beraber parladı. Şimdi de ligde büyük sınava çıkacak" ifadelerini kullandı.

Oyuncuların Maç başı para alması konusunda ise Özbek, "Bu iki yönlü bir tartışma. Futbolcuları transfer ettiğimizde sabit maaşlarını tespit ederken başarıya odaklı yapıyoruz. Oyuncu hangi şartlarda para alacağını biliyor. Maç başına ve galibiyet primi daha sonra icat edilmiş. Sporcular yönünden baktığınızda buna gelir olarak baktığınızda demotive edebilir; ama bunun tartışılması lazım. Yeni yaptığımız kontratlarda ise maç başı para maddesi yok" dedi.

Galatasaray'ın gelir giderleriyle ilgili de konuşan Dursun Özbek, "Bizim senede 120 milyon Euro civarında giderimiz var. Futbol şubesine günlük 300 bin Euro gidiyor. Amatör şubelere ise yılda 40 milyon Euro ödüyoruz. Galatasaray için fedekarlık bugün değil, çok eskiden beri yapılıyor. Bir ölçü getirmek rakamlandırmak parasal boyuta getirmeyi dile getirmek önemli. Futbolcunun topa kafayı koyması az mı fedakarlık?" açıklamalarını yaptı.

MEHMET ÖZBEK'İN DURUMU...

Mehmet Özbek'in Florya'daki çalışmalarının sorulması üzerine ise Özbek, "Mehmet Özbek, öncelikle Galatasaray'ın genel kurul üyesi. 12 bin üyeden bir tanesi. Seneler itibareyli yönetim kuruluna seçilme hakkı var. Galatasaray'a hizmet eden her fert gibi Galatasaray sevdasıyla çalışıyor. Benim yeğenim Florya'da antrenmanda hayatını kaybetti. Kimse konuşmadı. Ama Mehmet Özbek konuşuldu. Mehmet Özbek'i tartışmanın bir anlamı yok. Mehmet Özbek geldi ne  yaptı. Florya'yı tadil ediyorduk. Biz aynı zamanda inşaatçı bir şirketiz. Bazı işlere sponsor olmasını istedim. Florya'da bazı eksiklikler hissedildi. Orada bir yakınlaşma var. Galataaray'ın 1 kişi veya 5 kişiyle yönetilmesi mümkün değil. Galatasaray'a hizmet edecek her kim varsa gelsin. Ne beceriyorsan gel de ki; "Arkadaş ben şunu yapıyorum" dersen gel başırım üstünde yerin var derim" ifadelerini kullandı.

Mustafa Denizli'nin Galatasaray teknik direktörlüğüne getirilmesine yönetim içinden kimsenin itiraz etmediğini kaydeden Özbek, "Son derece iyi ve demokratik ortamda çalışan bir yönetimiz. Mustafa hocanın gelmesi oy birliğiyle alınmış bir karardır. Galatasaray'ın başkanınıyım, yönetim üzerinde etkim var. Mustafa Hocanın Galatasaray'a davet edilmesi olayı konsensusla, oy birliğiyle alınmış bir karardır. Hiçkimse Mustafa hocanın gelişine itiraz etmemiştir" dedi.

Kulüp içinde tenkisat olacağını kaydeden Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, "Geçen dönemde de başlamıştık. Bu dönemde de kısmen devam edecek. Bu tasarruf değil, israfı önleme şeklinde olacak. Sporcular hariç Galatasaray'da 500 kişiye maaş verdik. Bizim yaklaşık her ay 8 milyon TL'ye yakın vergimiz var. Her yıl yaklaşık 100 milyon vergi ödüyoruz. Her ay da ben 3 milyon Lira'ya yakın amatör sporcular ve çalışanlara para ödüyoruz. Futbola girdiğiniz zaman aşağı yukarı her ay 6 milyon gibi futbolculara ödememiz var" diye konuştu.

"LİSELİ-LİSESİZ KAVRAMI BÖLÜCÜLÜKTÜR"

Kulüp içinde liseli-lisesiz kavgası'nın çok anlamsız olduğunu vurgulayan Dursun Özbek şöyle devam etti, "Bu tartışma çok anlamsız. Bazı şeyleri icat edilir, yoktan var edilir. Bu liseli-lisesiz tartışması da yoktan varedilmiş bir kavram. Ben Giresun doğumlu birisiyim. Yaptığım iş itibariyle de Anadolu'da 10-12 seneye yakın satıcı olarak dolaştım. Türkiye'deki demografik yapıyı yakından tanıyorum. 20'li yaşlarda Anadolu'da gezdiğinizde Türkiye'nin insan yapısını analiz etme şansınız oluyor. Galatasaray lisesinde de yatılı olarak 8 yılım geçti. Oradaki yapıyı da çok iyi biliyorum. Hizmet sektöründe olmanın faydası, insanlara hizmet etmek zorundasınız ve beklentileri biliyorsunuz. Benim insanlara yaklaşımım son derece yatkındır. Liseli-lisesiz kavramı umruma gelmiyor. Tartışıldığında da çok üzülüyorum. Üyelerin yarıya yakını liseli, yarıya yakını lisesiz. liseyi de yadsımamak lazım. Ama gs çok büyümüş, türkiye'ye malolmuş bir kulüp. Liseli lisesiz kavramı bir bölücü kavramdır. Buna katılmıyorum."

"FENERBAHÇE ATKISIYLA BENİMLE SELFIE YAPTIRDILAR"

Sosyal medyada kendisini eleştirmelerine karşın sokakta gördüklerinde sarıldıklarını kaydeden Özbek, "Yönetim kuruluyla deplasmanda Fenerbahçe maçına gittik. Hava almak için dışarı çıktım. 50'ye yakın selfi yaptık. Fenerbahçe atkısıyla geliyorlar, 'başkan hoşgeldin' diyorlar. Bu uyum çok önemli. Bunun tüm takımlar için olması gerekiyor" diye konuştu.

Galatasaray'ın yıllık 160 milyon Euro civarı bir geliri olmasına karşın neden zarar ettiği sorusunu ise Dursun Özbek şöyle yanıtladı, "Zarar eden kulüp bir tek galatasaray değil. Süper Lig kulüplerinin kaderi zarar etmekle başlamış, zarar etmeye de devam ediyor. Günlük hesaplar peşinde giderseniz, bugünü kurtarmak için operasyona giderseniz bu devam eder. Türk kulüpleri sona yaklaşmış vaziyette. Çıplak maliyetlere girdiğinizde 160 milyon Euro girdisi olan bir kulübün kimseye ihtiyacı olmadan varlığını sürdürmelidir. Fakat geçmişten gelen ağır kontratlar, hesapsız harcamalar, yanlış yatırımlar özellikle Galatasaray'ı banka finansmanına sokmuş. Banka borcu nedeniyle senede 25 milyon Dolar faiz ödüyoruz. Piyasalara borçlanmak Türk lirasıyla olması mümkün değil. Oradan da 10 milyon Dolar kur farkı geliyor. Bu sürdürülemez bir şey. Bizim yaptığımız şu anda bunu mümkün olduğu kadar kendi kaynaklarımızla dışarıdan finansman almadan yapmak. Bunu oturtmak istiyoruz."

Banka borçlarının artmadığı ve bunun mümkün olmadığına dikkat çeken Özbek, "Maliyet açısından faizlerin sıçramasıyla kısmen artmıştır. Bankalarda 210-215 milyon dolar civarında kredi limiti vardır. Biz gelidğimizde o limit dolu doluydu. Bardak ağzına kadar dolu. Bir damla daha kabul etmiyor. Galatasaray hayatiyetini nasıl sürdürüyor. Temliklerle devam etmiştir. Boşaldıkça tekrar doluyor. Galatasaray'ın bankalara olan yıllık borcu sabit 215 milyon Dolar. 2020'ye kadar tüm gelirler temlik edilmiş. Şu anda Galatasaray'ın herhangi bir şeyi temlik edemez. 215 milyon Dolar borcumuz var dediğimiz zaman bunun 1.5 - 2 katına yakını da temlik verilmiş. Bankalar bunu marjlı almış. 400 milyon dolara yakın telliğimiz var" ifadelerini kullandı.

Mecidiyeköy'deki otel yapımına da açıklık getiren Özbek, "5 milyon Dolar'ı da küçümsememek lazım. Bu bir gayri menkul. Bizim orada bir çadırımızı ve orada da bir çadır arazisi vardı. Gayrimenkul'u değerlendirme falaliyeti yapmak istiyoruz. Oraya bir inşaat yapmazsan oranın fiyatı 20-25 milyon Dolar'dır. Biz buraya 10 milyon Euro'luk yatırımla otel yaparsak değeri 130 - 140 milyon Dolar'a çıkar. Bu bir varlığı değerlendirme faaliyetidir. Bu her zaman bir teminat niteliğindedir. İhtiyaç halinde size yeni ufuklar açacak bir varlıktır" diye konuştu.

"NIASSE İÇİN İSTENEN RAKAMI ÖDEYEMEZDİK"

Everton'a 17 milyon Euro'ya transfer olan Oumar Niasse konusuna da değinen Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, "Niasse'ı, Hamza hoca istiyordu. Biz de Lokomotiv'e müracaat ettik. Sanki biz Akhisar'dan da transfer etmemiş gibi değerlendirildi. Lokomotiv önce satmadı, 'Hayır vermiyorum' dedi. 'Kiralayalım' dedik, bir müddet bu konuşuldu. En son Lokomotiv, yüksek bonservis bedeli istedi. Galatasaray'ın bütçesinin ödeyeceği bir rakam değildi. O zamanki şartlarda o rakamı ödeyemezdik.

Hamza hocanın o zamanki şartlarda önümüze koyduğu listenin aşağı yukarı tamanını realize ettik" açıklamalarını yaptı.

Şu anda UEFA'dan ceza almadıklarını vurgulayan Özbek, "Gelinen mali kriterler çerçevesinde tavsiye edilen bir şey. Şubat'ın 23'ünde mahkeme göreceğiz. Karar kesinleşecek. Geldiğimizde bunun farkındaydık. Farkında olmamıza rağmen şampiyonluğa giden bir takımda radikal tedbirler almak ve söylemlerde bulunmamız mümkün değildi. 2013-14 sezonunda Galatasaray'ın zararı 70 milyon Euro. Geldiğimizin ikinci dönemi 2014-15'de 55 milyon Euro. 2015-16'nın ikinci döneminde 26 milyon Euro" dedi.

"IBRAHIMOVİC OLAYINI ÇOK KAŞIDILAR"

Transfer döneminde Zlatan İbrahimovic ismini kendilerinin ortaya atmadığını kaydeden Dursun Özbek, "Defaatlerce yalanladık. Bunu da çok kaşıdılar. Maksadını aşan bir duruma geldi. Galatasaray şartları ne olursa olsun, her zaman şampiyonluğa oynama zorunluluğu var. Kuruluş felsefemizde var. Galatasaray her sene Şampiyonlar Ligi'ne veya UEFA'ya gitmek zorunda. Biz yaptığımız transferlerde Podolski'yi getirdik. Sneijder'le sözleşme yeniledik. Bunlar zaten dünya yıldızı. Bunlar yok sayıldı. Burada yönetime şu töleransı sağlamak lazım. Biz Galatasaray'ın en iyi seviyede yarışmasını istiyoruz. Taraftarımız bizi yanlış anlamasın lütfen" sözleriyle taraftara mesaj gönderdi.

UEFA'NIN MEKTUBU: 2 YIL MEN!..

Jem Paul karaca dışından Galatasaray'daki isimnlerin gitmeme sebebine de değinen Dursun Özbek, "Biz Mustafa Hoca'yla yapacağımız transferleri oturup konuştuk. Hiç bir futbolcuya git deme gibi bir etik değerimiz yok. UEFA'dan mektup gelene kadar bazı transferleri yaptık. Linens ve Donk da listedeki isimlerdi. Bazı isimleri de yapabilirdik. Linens ve Donk'un gelişiyle bazı futbolcuların da gitme durumu vardı. Biz bugün Galatasaray'ın UEFA'da oynama şansını kaybetmemek için bunu yapmak zorundaydık. Mektubun içindeki şartları bilmiyorduk. Mektup diyor ki; "Ben sana aslında 2 sene hak mahrumiyeti veriyorum. Eğer kendini toparlarsan bu sezon zararını 10 milyon Euro'ya indirirsen bir tanesini askıya alırım. O da yetmez. 2016-17 de bu civarda olacak. Yoksa "2 yıl men ederim" diyor. Şöyle yaparsan affederim dediği zaman Galatasaray'ınAvrupa sahalarında olması çok önemli. O mektuptan önce başka, o mektuptan sonra başka bir dünya oldu. UEFA'nın mektubu demokles'in kılıcı gibiydi" ifadelerini kullandı.

"UEFA MEKTUBUNDAN ÖNCE BAŞKA, SONRA BAŞKA BİR DÜNYA"

"Galatasaray zor durumda benim maaşımda indirime gidin diyen bir ftubolcu oldu mu?" sorusuna "Hayır" yanıtını veren Dursun Özbek, UEFA'daki mahkeme de anlatacakları konularla ilgili de "4 Aralık'ta UEFA'ya yaptığımız ziyarette, Galatasaray'ın bugünkü tablosunun nasıl meydana geldiğini izah ettik. Buradaki en önemli faktörlerden bir tanesi Türkiye'nin jeopolitik durumu. Türkiye, Bulgaristan,Romanya, Rusya gibi Avrupa'ya dahil fakat farklı işliyor. Dolayısıyla UEFA'nın almış olduğu kriterler bunu gözardı ediyor. UEFA, Türkiye'deki bütün muhasebe sisteminin EURO bazında tutulduğunu zannediyor. Biz muhasebemizi EURO bazında tutsak böyle farklar çıkmıyor. Bunu izah etmeye çalıştık. Gelirlerimiz TL, burada öyle bir platformda oynuyoruz ki; Manchester City ve PSG ile yarışmak zorundayım. Aynı kalitede oyuncu kitlem olması lazım. Bizi orta Avrupa koşullarında yarıştırıyorsun; ama ekonomik şartlarımız aynı değil. Kriterleri farklılaştırmak lazım. Bütün bunları izah ettik. Onlar bu bizim verdiğimiz açıklamalara yanıtlar da verdiler. Şimdi biz bu haftasonu 4 Aralık'taki açıklamalardan ayrı bazı bilgiler de göndereceğiz. Bazı iyşileştirmeler var. Yapacağımız kampanyalar var. Bizim bu açıklamayı bu haftasonunda gnödereceğiz. 23'ünde savunmasını yapacağız. Haklı sebeplerimiz olduğunu düşünüyorum. 10 milyon Euro'ya inşallah ineceğiz. Bir sıkıntı olacağını zannetmiyorum. UEFA mektubunun içeriğinde bunun olduğunu bilmiyorduk. Mektuptan önce başka, sonra başka bir dünya var. Bu işileştirme zaten devam ediyor. 'Bizi izleme sürecini biraz daha artırın' dedim. 3 sene olsaydı normal dengeyi sağlardır. O mektuptaki şartlar bizi bu önlemleri almaya zorluyor" açıklamalarını yaptı.

"EL ELE, SIRT SIRTA VERME GÜNÜ"

Sözlerini sonunda ise taraftara çağrıda bulunan Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, "Galatasaray 111 yıllık bir çınar. Daha inşallah büyüyerek gidecek. Bugüne kadar nasıl büyüyerek geldiyse öyle devam etmesi lazım. Taraftarlarımızdan bizi Arena'da yalnız bırakmasınlar. Bugün, el ele sırt sırta verme günüdür. Bugün Galatasaray'a destek verme günüdür. Herkes bu bilinçte olsun. Hep beraber olursak bu durumdan çıkacağız" diyerek sözlerini tamamladı.