''F.Bahçe'den teklif aldım''

''F.Bahçe'den teklif aldım''

Bursaspor'un Nijeryalı oyuncusu Taiwo: "F.Bahçe'den de teklif almıştım ama Bursaspor'u tercih ettim"

Bursaspor'un sezon başında kadrosuna  dahil ettiği Nijeryalı savunma oyuncusu Taye Taiwo, Bursa'da ailesiyle mutlu bir  yaşam sürüyor.

Taye Taiwo, eşi Nimota, kızı Aliya (6) ve oğlu Azim Taiwo (4) ile  yaşadığı Balat semtindeki evinde AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeşil-beyazlı  kulüpten önce ülkesi Nijerya dışında Marsilya, Milan, Queens Park Rangers ve  Dinamo Kiev gibi dünyaca ünlü takımların formasını giydiğini hatırlattı.

Milan ile sözleşmesinin sona ermesinin ardından sezon öncesi ailesiyle  ABD'nin New York kentinde tatil yaparken Bursaspor Kulübünden transfer teklifi  aldığını anlatan Taiwo, yeşil-beyazlı kulüple ilgili ilk bilgileri, Medical Park  Antalyaspor forması giyen Nijerya Milli Takımından arkadaşı Isaac Promise'den  aldığını anlattı.

Taiwo, Bursaspor'un teklifiyle ilgili eşiyle konuştuklarını ve ona,  "Bir futbolcu olarak yabancı bir ülkeye gittiğin zaman en önemli şey orada mutlu  olabilmen ve oradaki insanlarla mutluluğu yakalayabilmen" dediğini dile  getirerek, "Türkiye'deki insanlarla bunu yakalayabileceğimizi düşünüyorduk.  'Bizim için gerçekten çok güzel olabilir' dedik ve böyle bir karar aldık.  Buradaki teklifi değerlendirdik ve bugün buradayız" dedi.

Fenerbahçe'den de transfer teklifi aldı

Nijeryalı sol bek, Türkiye'den Bursaspor dışında Fenerbahçe'den de  transfer teklifi aldığını ancak tercihini yeşil-beyazlı kulüpten yana  kullandığını bildirdi.

Taiwo, Fenerbahçe'nin teklifi ulaştığında kendisini biraz gergin  hissettiğini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Fenerbahçe'den de teklif almıştım ama Bursaspor'u tercih ettim. Çünkü  etrafında çok insan bulunan kulüplerde her zaman gergin bir ortam olabilir. Belki  futbolcu olarak bunlar zaman zaman en iyi performansınızı ortaya koymanıza engel  olabilir. Uzun süre Fransa'da oynadım. Oradaki kulübümde, yaşadığım şehirde  kendimi evimde gibi hissediyordum. Dolayısıyla gideceğim şehirde biraz daha az  baskı hissedecek olmam benim için gerçekten çok önemliydi. Bursaspor'un teklifi  geldiğinde bu benim için çok uygun bir teklifti. Ben de burayı değerlendirdim.  Bence onların yaptığı tekliften çok çok daha benim yaşam tarzıma uygun bir  teklifti buradaki teklif. Her iki teklif de hemen hemen aynı zamanda oldu.  Bursaspor'un teklifine çok yakındım dolayısıyla başka bir teklifi  değerlendirmedim."

Milan'da yaşadığı sakatlık

Fransa'nın Marsilya takımında 2005-2011 yıllarında 6 sezon forma  giydikten sonra bir çevre ve hava değişimi istediğini belirten Taiwo, bu isteğin  ardından İtalya'nın Milan takımından gelen transfer teklifini değerlendirdiğini  kaydetti.

Taiwo, İtalya'nın en üst düzey futbol ligi Serie A'da sezonun  başlamasına çok az bir süre kala ayak bileğinden sakatlık geçirdiğini ve bir ay  sahalardan uzak kaldığını anımsatarak, "Milan'a gittiğimde kadroda çok fazla  seçenek yoktu. Oynayacak şekilde gözüküyordum ama orada yaşadığım talihsiz bir  sakatlık beni takımdan ayrı bıraktı. Oradan sonra işleri çevirmek gerçekten zordu  benim için" ifadesini kullandı.

Sakatlığının geçmesinden sonra birer sezon kiralık olarak Queens Park  Rangers ve Dinamo Kiev takımlarının formalarını giydiğini bildiren Taiwo, daha  sonra Türkiye'de Bursaspor ile yeni bir sayfa açtığına değindi.

"Burada çok mutluyuz"

Bursaspor'a gelirken doğru bir kulübe geldiğini bildiğini ifade eden  Taiwo, "Bugün dönüp baktığımda ailem ve ben burada çok mutluyuz. Her şey  gerçekten beklentimizden daha iyi" değerlendirmesinde bulundu.
 
Kentte günlerinin güzel geçeceğini buraya gelmeden tahmin ettiğine  dikkati çeken Taiwo, taraftarlarının maçlardan önce ismiyle tribüne çağırmasından  büyük mutluluk duyduğunu anlattı.

Marsilya ile Bursaspor taraftarları arasında bir fark göremediğini,  her iki grubun da etkileyici olduğunu kaydeden Taiwo, şöyle konuştu:

''Kazandığınız zaman sizi çok üst yerlere koyuyorlar ama kaybettiğiniz  zaman da size gerçekten çok kızabiliyorlar. Size tepkilerini her şekilde belli  edebiliyorlar. Yeni transfer olarak geldiğinizde her zaman beklentiler oluşuyor  ama futbol hiçbir zaman tek başınıza oynadığınız bir oyun değildir. Sezon başında  dönemsel olarak her takımın yaşayabileceği gibi kötü bir dönem geçirdik. Belki  bir adaptasyon dönemiydi. Şimdi artık takım olarak daha iyi oynadığımız için  benim de oyunum daha iyi görünüyor olabilir. Genel olarak hiçbir zaman bir  kırgınlık olmadı. Taraftarlarımızın gösterdiği tepkiler hiçbir zaman futbol  oynamama engel olmadı. Hiçbir zaman da benim için kötü hatırlanmayacak."

Taye Taiwo, Türk futbolunun en büyük özelliğinin güce dayalı oynanması  olduğunu dile getirerek, bundan dolayı karşılaşmaların bitimine 1-2 dakika kala  çok fazla şeyin değişebildiğini vurguladı.

Geleceğiyle ilgili bir plan yapmadığından da bahseden Taiwo, tek  amacının, sahaya çıktığı her maçta takımına katkı sağlamak ve oynadığı futboldan  tat almak olduğunu dile getirdi.

Türk insanı ve Daum ile ilişkileri

Taiwo, Türkiye'ye geldikten sonra Türk insanını sıcaklığıyla  karşılaştığını, bunun da kendisinde farklı bir duygu bıraktığını ifade ederek, şu  değerlendirmelerde bulundu:

"Türk insanı gerçekten çok kucaklayan, size her davranışıyla 'Hoş  geldiniz' diyen insanlar. Türkiye'ye gelmek benim için şu açıdan da çok  önemliydi; buraya geldim ve ne yaparsam yapayım ezan sesini her zaman duyacağım.  Bu benim için gerçekten çok önemli bir şey. Her nerede olursam olayım 5 vakit  ezan sesi duyulacak. Müslüman kardeşlerimin etrafımda olduğunu bilmek her zaman  benim için çok rahatlatıcı bir durum. Türk insanı için Avrupa'da bazı  insanlardan, bazı kesimlerden duyabiliyoruz, Türkiye'nin tehlikeli olabileceğiyle  alakalı ama buraya geldiğiniz zaman anlıyorsunuz ki hiçbir alakası yok. Türk  insanının bana hissettirdiği şeyi şöyle açıklayabilirim; sadece 3 aydır buradayım  ve hangi Türk insanıyla konuşursam konuşayım sanki 40 senedir onu tanıyormuşum  gibi davranıyorlar bana. Ben de onlardan bu hissiyatı alıyorum ve gerçekten  kendimi burada çok rahat, evimde hissediyorum."

Christoph Daum'un çok iyi bir teknik direktör olduğunu, çok çalışmayı  ve çalıştırmayı sevdiğini anlatan Taiwo, futbolcular olarak onun tecrübesinden  fazlasıyla yararlandıklarını ve ne söylerse sözünden çıkmamaya çalıştıklarını  dile getirdi.

Daum'un söylediklerini yaptıklarında başarının geldiğini kaydeden  Taiwo, "Onunla çalıştıktan sonra ben bile evde maçlarımızı 'Nerede hata yapmışım,  nereleri düzeltebilirim?' mantalitesiyle izliyorum. Onunla çalışmak gerçekten çok  güzel" yorumunda bulundu.

"Normal, basit bir hayatım var"

Taiwo, çok basit bir kişiliğe sahip olduğunu, aile hayatını da aynı  şekilde sürdürdüklerini bildirerek, hayatın her döneminde de mutlu olmaya gayret  ettiğini söyledi.

Mutluluklarını saha içinde ve dışında yaşadığına işaret eden Nijeryalı  oyuncu, şunları kaydetti:

Sahada her zaman mutluyuz. Orası, bulunmayı sevdiğimiz bir yer.  Sahanın dışına çıktığımız zaman da taraftarlarımızın benimle fotoğraf çektirme  isteğini gördüğümde gerçekten çok mutlu oluyorum ve onlarla fotoğraflarıma  bakarsanız mutlu olduğumu, gülümsediğimi görebilirsiniz. Bazen birçok kişinin,  bir futbolcunun ya da halka mal olmuş ünlü birinin bu tarz denemelerde  sinirlendiğini görebilirsiniz ama ben öyle değilim. Çünkü normal, basit bir  hayatım var. İnsanların benimle fotoğraf çektirmesi hiçbir zaman sıkıntı değil.  Babam beni Nijerya'da her zaman basit bir şekilde ve her zaman doğru ve yanlışın  farkında olarak yetiştirdi. Dolayısıyla bu çerçeveden çıkmadığınız zaman mutlu  oluyorsunuz. Ailemle de çok mutluyum. Onların da mutlu olması ve her zaman  gülümsemesi benim için çok önemli."

Spor Toto Süper Lig'de çok kaliteli oyuncular bulunduğunu anlatan  Taiwo, yerli oyunculardan Burak Yılmaz'ı, yabancılardan ise Sneijder, Drogba,  Colin Kazım, Frey, Sow ve Emenike'yi beğendiğini anlattı.

Türk yemekleriyle de arasının iyi olduğunu dile getiren Taiwo,  özellikle makarna, İskender kebap, köfteyi çok sevdiğini belirtti.

Enes ve Batuhan'a destek

Taiwo, yeşil-beyazlı takımın genç oyunları Enes Ünal ve Batuhan  Altıntaş'ın da gelecek vaat eden oyuncular olduğuna dikkati çekerek, onlarla  yakından ilgilendiğini bildirdi.

Özellikle golcü Enes Ünal'ı ilk izlediğinde büyük bir şaşkınlık  yaşadığını vurgulayan Taiwo, şöyle dedi:

"Onun henüz 16 yaşında olduğunu söylediklerinde şaşkınlığım bir kez  daha arttı. Gerçekten çok yetenekli, üst düzeyde oynamayı hedefleyen, isteyen ve  bu potansiyele sahip bir oyuncu. Batuhan da üst düzey olabilecek yeteneklere  sahip bir oyuncu. Özellikle Enes ile yaptığımız konuşmalarda bunu kendisine  söylüyorum. Kendisini çok geliştirmesi gerekiyor. Bizimle çalışıyor olmaları iki  oyuncu için de büyük avantaj. Onlara antrenmanlardan sonra kalıp kendilerini  birçok konuda geliştirmelerini ve buna ihtiyaçları olduğunu söylüyoruz. Zaten  hiçbir zaman bu çalışmalarını aksatmayan oyuncular. Gerçekten ikisini de çok iyi  bir geleceği beklediğini düşünüyorum."