NASA'nın o projesi Türk bilim insanına emanet

NASA'nın o projesi Türk bilim insanına emanet
Güncelleme:

NASA'nın Uzay Teleskopu projesinin başında astrofizikçi Prof. Dr. Feryal Özel var.

NASA’da çalışan astrofizikçi Prof. Dr. Feryal Özel, 2020 yılında hayata geçecek olan Uzay Teleskopu projesini yürütüyor. Prof. Dr. Özel, “Bir karadeliği görüntüleyeceğimiz Uzay Ufku Teleskopu projesi de bitmek üzere. Nisanda gözleme başlıyoruz” diyor.

Türkiye’nin gururu astrofizikçi Prof. Dr. Feryal Özel, Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA’daki tek Türk bilim kadını. NASA’nın 2020’de hayata geçireceği Uzay Teleskopu projesinin başında. 2003 yılında dünyanın en önemli bilim insanlarından Albert Einstein, John Nash gibi isimlerle birlikte “Büyük Fikirler” listesine adını yazdıran Prof. Dr. Feryal Özel, dünyanın en zeki kadınlardan biri olarak gösteriliyor.

Üsküdar Amerikan Lisesi’ni bitirdikten sonra, Columbia Üniversitesi’nde çift ana dal yaparak matematik ve fizik mühendisliğinden “onur derecesi” alarak mezun olan Prof. Dr. Özel, 2002’den beri NASA’nın İleri Araştırmalar Merkezi’nde çalışıyor.

‘KARADELİK’İN PEŞİNDE
Prof. Dr. Feryal Özel, geçen yıl NASA’nın yeni uzay teleskopu projesinin başına geçirildi. Aynı zamanda Olay Ufku Teleskopu deneyi üzerine de çalışan Feryal Özel, Hürriyet'ten Elif Urgu'ya konuştu:

“NASA’nın büyük bir projesini yürütüyorum, 2020’lerde hayata geçebilecek bir uzay teleskopu. Ayrıca NASA’nın bu yıl içinde Uluslararası Uzay Üssü’ne gönderilecek bir başka uzay teleskopu üzerinde uzun yıllardır çalışıyorum. Geçen yıldan beri de NASA’nın astrofizik aktivitelerine yön veren danışma kurulunda görev yapıyorum. Ayrıca bir karadeliği doğrudan görüntüleyeceğimiz olay ufku teleskopu projesi de son hızla devam ediyor. Onun için yaptığımız hesaplar bitti. Nisan ayında dünyanın dört bir tarafındaki teleskoplarla 10 gün sürecek bir gözleme başlıyoruz. Çok heyecanlı bir dönem.”

‘HARVARD’DA DERS’
“Son dönemde karadeliğin olay ufku dediğimiz, ışığın bile çıkamadığı, maddenin içine düşüp kaybolduğu etki küresi üzerine yoğunlaştım. Bir taraftan karadeliklerin gerçekten bizim anladığımız, matematiksel olarak ifade ettiğimiz türde olup olmadığını anlamak için, bir taraftan da Olay Ufku Teleskopu’nun gözlemlerine hazır olmak, karadeliklerin yakınında fizik kanunlarında bir değişiklik olup olamayacağını anlamak için hesaplar yapıyorum. Bir taraftan da elde edeceğimiz gözlemleri doğru olarak değerlendirmek için karadeliklerin çevresinde dönen gaz kütlesinin büyük bilgisayarlar yardımıyla özelliklerini inceliyoruz. Harvard ve Arizona üniversitelerinde araştırmalara ve ders vermeye devam ediyorum.”

10 YAŞINDA FİZİKÇİ OLMAYA KARAR VERDİ
Tıp doktoru bir anne babanın kızı olan Feryal Özel, hep meraklı bir çocuk olmuş. “Derslerim hep iyiydi ama biraz da seçici davranırdım. Nedenini anlamadığım, bir mantık düzenine oturtamadığım şeyler beni çok rahatsız ederdi. Herhalde bilime olan ilgim de çok erken yaşlarda o nedenle başladı. 10 yaşında fizikçi olacağım demeye başlamıştım” diyor.

Prof. Dr. Özel, yüksek manyetik alanda nötron yıldızlarının ilk kuantum hesaplarını yapan kişi oldu ve 26 yaşında yayınladığı makalelerle dikkat çekti. NASA tarafından verilen Hubble Ödülü’ne layık görülen ilk ve tek Türk oldu.

GÖNÜLLÜ ÖĞRETMEN
Kendİsİ gibi astrofizikçi Dimitros Psaltis ile evli olan Feryal Özel, 2 kız annesi. Özel çocukların eğitimiyle ilgili olarak şunları söylüyor: “Çocuklar daha küçük yaştan itibaren çevrelerinden ‘matematik zor’ ,‘fen zor’ gibi laflar duyup ona koşullanıyorlar. Oysa bu konular çok zevkli şekilde öğretilebilir ve çocukları hiç zorlamadan sevdirilebilir. İlkokul ve ortaokul fen sınıflarına gönüllü öğretmen olarak katılıyorum ve sınıfta çocuklarla deney yapıyorum. Kızlarımın ikisi de fen ve matematik alanlarını severek büyüyorlar.”

'MARS'TA NORMAL YAŞAM İMKÂNI YOK'
FERYAL Özel’in o çok merak edilen soruya cevabı: “Mars’ta anladığımız anlamda yaşamın oluşmasına veya devam etmesine uygun koşullar yok. Atmosfer basıncı çok düşük, normal bir yaşamı sürdürmenin imkânı yok. Eskiden yüzeyinde suyun olduğu bir dönemden geçmiş olabilir. Yine de canlı üreyip üremediğinden emin değiliz.”