Avrupa'da 5 parasız 3100 kilometre
Otostopla böyle bir yolculuğa çıkma fikri nasıl oluştu? Ozan: Otostop bizim için her zaman büyük bir keyif oldu. Yeni insanlarla tanışmak, birbirinden farklı hayat hikâyeleri ve yolculuk sırasında öğrendiklerimiz... Bu yüzden dünyayı otostopla gezmeyi seçmek çok da zor olmadı.Marina: Türkiye’de yaşadığımız hoş otostop deneyiminin ardından her zamanki gibi “Neden dünyayı otostopla gezmiyoruz?” sorusu karar almamız için yeterli oldu.
Nasıl hazırlandınız?Ozan: Bizi nelerin zorlayabileceği, nelerin mutlu edip, nelerin canımızı sıkabileceğini, hava şartlarını, parasız nasıl yapabileceğimiz üzerine uzunca kafa yorduk. Kalın kıyafetler, güçlü bir çadır ve doğabilecek sorunlara karşı ufak tefek diğer gereçleri yanımıza aldık ve yola koyulduk.
Hiç para harcamadınız, zor olmadı mı? Nerelerde konakladınız? Ozan: Genellikle nehir kenarlarında, sahillerde, plajda ya da hiç yeşil alana ulaşamıyorsak şehrin ortasında çadırımızı kurduk. Kafeye dalıp bayatladığı için satılamayacak sandviçi istedik. Kimi zaman süpermarketlere tüketim tarihi bitmiş olan yiyecekleri soruyorduk. En önemlisiyse manavlardan en ufak bir darbe yüzünden ya da yumuşadıkları için satılamayan meyveleri isteyip, açlığımızı gideriyorduk. Tek kuruş harcamadık ve hiç zorlanmadık. İnsanlardan çokça karşılıksız yardım gördük.
İzlediğiniz rota boyunca nereleri gezdiniz, neler yaptınız?Marina: Yaklaşık 3 bin 100 km yol kat ettik. Barselona, Girona, San Sebastian, Bilbao, Sevilla, Madrid, Burgos, Bragança, Coimbra, Lizbon, Setubal, Algarve. İspanya ve Portekiz’de unutulmayacak deneyimler elde ettik.