Türkiye'nin sır noktası Külloba'da tarihi değiştirecek bir keşif daha
Küllüoba Höyüğü’nün bölgenin en erken yerleşimi olarak, planlanarak inşa edilmiş olduğunu ifade eden Prof. Dr. Türkteki, “Bu seneki çalışmalarımız 2 noktada ağırlık kazanıyor. Bir tanesi batı koni, diğeri ise doğu koni. Batı konide milattan önce 3200 yılına tarihlenen ve aslında planlanarak inşa edilmiş yapıların bulunduğu bir alan söz konusu. Bu Küllüoba’nın en erken yerleşimidir. Milattan önce 3200-3000 yılları arasına tarihleniyor. Yapıların birbirine bitişik olarak inşa edildiğini ancak bir dairesel dönüşü sağlayacak şekilde planlanarak, yan yana dizildiklerini görüyoruz. Aynı zamanda bu sistemde dışarıya kapalı bir düzen oluşturulmuş. Yapıların özellikle kırmızı toprakla gömülmüş olması da bizim bu sistemi çok net bir şekilde anlamamıza yardımcı oluyor. Bu alanda çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi. Tespit edilen özel tasarımlı yaşam alanlarına 100 metre mesafedeki mezarlık bölgesi kazılarında da şehir planlamasının baştan tasarlanarak yapıldığını belirlediklerini kaydeden Prof. Dr. Türkteki, “Çünkü mezarlık alanı da yerleşimin dışında planlanmış. Yerleşime yaklaşık 100 metre mesafede, burada bizim için önemli olan veriler, farklı mezar tiplerinin bir arada olması. Bu da kültürel anlamda bir farklılığın yerleşmede bir arada olduğunu gösteriyor. Bu dönem yerleşme kurulurken belki de çeşitli bölgelerden farklı gruplar bu yerleşmede bir araya gelmiş, diyebiliriz. Mezarlık alanı bu anlamda bize önemli veriler sunuyor” diye konuştu.