Haber3 SON DAKİKA EN ÇOK OKUNANLAR MANŞETLER FOTO GALERİ VİDEO
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
BIST 10.919
Altın 5.765
Dolar 42,52
Euro 49,59
Yaşam Haber Spor Magazin Otomobil Teknoloji Kadın Sağlık Hayvanlar Alemi
SON DAKİKA
ÖĞRENCİLERE ELEKTRONİK CİHAZDA ÖTV VE KDV MUAFİYETİ TEKLİFİNİN AYRINTILARI BELLİ OLDU
  1. Anasayfa
  2. Foto Galeriler
  3. Yaşam
  4. Türkiye'nin sır noktası Külloba'da tarihi değiştirecek bir keşif daha!

Türkiye'nin sır noktası Külloba'da tarihi değiştirecek bir keşif daha

Eskişehir'de 5 bin yıllık ekmeğin bulunduğu Küllüoba arkeolojik kazılarında 5 bin yıl öncesine uzanan ve aralarında "şiddet nedeniyle ölenlerin de olduğu" tespit edilen mezarlar bulundu.

18 Eylül 2025  Saat: 12:16 Kaynak: DHA Güncelleme: 18 Eylül 2025 12:20
Türkiye'nin sır noktası Külloba'da tarihi değiştirecek bir keşif daha - Resim: 1

Eskişehir'in Seyitgazi ilçesine bağlı Yenikent Mahallesi’nde Küllüoba kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izniyle 1996 yılında başladı. Aradan geçen zaman içerisinde kazı alanında ilk tunç çağının kültürel özelliklerini ortaya çıkaran objelerin yanı sıra hayvan kemikleri, milattan önce 3 bin yılına uzanan taş sanduka ve çömlek mezarlar ile şehirleşmeye işaret eden kamusal yapılar ortaya çıkarıldı. Geçen yılki kazılarda ise yine 5 bin yıl öncesine mayalanarak pişirilmiş ekmek bulundu. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Türkteki başkanlığında devam eden kazı çalışmaları ekmeğin bulunduğu alanda yoğunlaştırıldı.

1 / 8
Türkiye'nin sır noktası Külloba'da tarihi değiştirecek bir keşif daha - Resim: 2

Küllüoba Höyüğü’nün bölgenin en erken yerleşimi olarak, planlanarak inşa edilmiş olduğunu ifade eden Prof. Dr. Türkteki, “Bu seneki çalışmalarımız 2 noktada ağırlık kazanıyor. Bir tanesi batı koni, diğeri ise doğu koni. Batı konide milattan önce 3200 yılına tarihlenen ve aslında planlanarak inşa edilmiş yapıların bulunduğu bir alan söz konusu. Bu Küllüoba’nın en erken yerleşimidir. Milattan önce 3200-3000 yılları arasına tarihleniyor. Yapıların birbirine bitişik olarak inşa edildiğini ancak bir dairesel dönüşü sağlayacak şekilde planlanarak, yan yana dizildiklerini görüyoruz. Aynı zamanda bu sistemde dışarıya kapalı bir düzen oluşturulmuş. Yapıların özellikle kırmızı toprakla gömülmüş olması da bizim bu sistemi çok net bir şekilde anlamamıza yardımcı oluyor. Bu alanda çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi. Tespit edilen özel tasarımlı yaşam alanlarına 100 metre mesafedeki mezarlık bölgesi kazılarında da şehir planlamasının baştan tasarlanarak yapıldığını belirlediklerini kaydeden Prof. Dr. Türkteki, “Çünkü mezarlık alanı da yerleşimin dışında planlanmış. Yerleşime yaklaşık 100 metre mesafede, burada bizim için önemli olan veriler, farklı mezar tiplerinin bir arada olması. Bu da kültürel anlamda bir farklılığın yerleşmede bir arada olduğunu gösteriyor. Bu dönem yerleşme kurulurken belki de çeşitli bölgelerden farklı gruplar bu yerleşmede bir araya gelmiş, diyebiliriz. Mezarlık alanı bu anlamda bize önemli veriler sunuyor” diye konuştu.

2 / 8
Türkiye'nin sır noktası Külloba'da tarihi değiştirecek bir keşif daha - Resim: 3

Bu yılki kazılarda başlarına küt bir silahla darbe alarak ölen insanların iskeletleri bulunduğunu ve kemikler üzerinde Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü öğretim üyelerince çalışmalar yapıldığını anlatan Prof. Dr. Murat Türkteki şunları söyledi:

“Genel olarak şunu söyleyebiliriz; bu farklı mezar tipleri ki içerisinde taş sanduka, çömlek mezar, kerpiç sanduka ve basit toprak mezar gibi gruplar var. Genel olarak yaş ortalamasının 35 civarı olduğunu ve eski insan topluluklarında beklenildiği üzere Küllüoba’da da bebek ve çocuk ölümlerinin fazla olduğunu söyleyebiliriz. İskeletler bize hem beslenme modeliyle ilgili hem de hastalıklarla, ölüm sebepleriyle ilgili önemli veriler sunuyor. Küllüoba’da bundan yaklaşık 5 sene önce taş sanduka mezar içerisinde 2 kişiyi öldürülmüş olarak bulmuştuk. Bu seneki çalışmalarımızda da 2 kişiyi daha bu şekilde kafasına aldığı darbe sonucu öldürülmüş şekilde mezarlık alanında tespit ettik. Bu, yerleşmede bir sosyal çatışmanın var olabileceğini gösteriyor. Henüz savaş olgusunu tarif etmek için yeterli kanıtımız yok ancak bir sosyal çatışmanın var olduğu da bir gerçek”

3 / 8
Türkiye'nin sır noktası Külloba'da tarihi değiştirecek bir keşif daha - Resim: 4

Kazı Başkanı Prof. Dr. Murat Türkteki, Küllüoba’nın en erken aşamasında şu ana kadar yaklaşık 500-700 kişinin yaşadığına dair veriler elde ettiklerini söyledi. Yerleşmenin tamamını ortaya çıkardıklarında bu sayının oldukça büyüyeceğini tahmin ettiklerini anlatan Prof. Dr. Türkteki, “Eğer yerleşme boyutlarını tam anlayabilirsek şu an için 70-100 metre çapında bir alandan bahsediyoruz. Burada çeşitli büyüklükte yapılar var. İki odalı yapılar var, dolayısıyla bu sayı yaklaşık olarak 500 ila 700 kişi arasında değişebilir ancak yerleşmenin tamamının, en azından yarısını saptamamız, yapı büyüklüklerini anlamamız lazım. Ancak oldukça büyük bir sayı ve bu sayı sadece Küllüoba için değil, aslında bölgedeki, İç Anadolu’daki ya da orta Anadolu’daki bütün yerleşmelerde aşağı yukarı aynı hızda bir nüfus artışının var olduğunu söyleyebiliriz. Bu da tabii ki tarımsal üretimin artmasıyla bağlantılı. Burada yerleşmenin kurulması da bu sebepten. Oldukça verimli bir ova ve bütün yerleşmeler suya yakın, aynı zamanda da yoğun bir tarım faaliyeti var. Bu anlamda şehirler ve tabii ki popülasyon giderek artıyor” ifadelerini kullandı. Kazılarda görev yapan Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Demet Delibaş ise mezarlarda bulunan kemiklerde yapılan incelemede 5 bin yıl önce insanların yaşam ömürlerinin bebek ve çocuklar hariç ortalama 35-40 olarak saptandığını söyledi. Bu yılki kazılarda toplam 30 tane mezar açtıklarını bazılarının içinde birden fazla birey var olduğunu gördüklerini ifade eden Delibaş, şöyle konuştu:

4 / 8
Haber3
Gizlilik İlkeleri Künye İçerik Kaldırma Talebi Reklam İletişim İnsan Kaynakları

Yasal Uyarı: Sitemizdeki tüm yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılması kesinlikle yasaktır.

Yazılım & Tasarım:
Bilgin Pro
Haber3
  • Anasayfa
  • Son Dakika
  • Manşetler
  • Çok Okunanlar
  • Foto Galeri
  • Yazarlar
  • Güncel
  • Ekonomi
  • Memur
  • Çalışma Hayatı
  • Otomobil / Motosiklet
  • Magazin
  • Spor
  • Dünya
  • Medya
  • Kadın
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Sitene Ekle
  • Hava Durumu
  • İçerik Kaldırma Talebi
  • RSS
© 2025 Haber3.com Tüm hakları saklıdır. İçeriklerin izinsiz kopyalanması yasaktır.