Bebek katili Abdullah Öcalan'ın yeni video mesajı yayınlandı
Eli kanlı bölücü terör örgütü PKK'ya olan yakınlığı ile bilinen ANF, örgütün bebek katili elebaşısı Abdullah Öcalan'ın videolu mesajını yayımladı. Video mesajda bebek katili "Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum. Son günlerde bölgede yaşanan gelişmeler, attığımız bu tarihi adımın önemini ve aciliyetini açıkça teyit ediyor" ifadelerini kullandı. Öcalan ayrıca serbest kalıp kalmayacağıyla ilgili tartışmalar için de dikkat çeken ifadeler kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan "Terörsüz Türkiye" sürecinde son olarak DEM Parti'nin İmralı heyeti hafta sonunda İmralı'ya giderek eli kanlı bölücü terör örgütü PKK'nın bebek katili elebaşısı Abdullah Öcalan ile görüşmüş, Pazartesi günü de Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Erdoğan ile biraraya gelmişti.
DEM Parti'den yapılan "sempolik bir grup silah bırakacak" açıklamasının ardından eli kanlı bölücü terör örgütü PKK'ya yakınlığıyla bilinen ANF, terörist elebaşısı bebek katili Abdullah Öcalan'ın İmralı'da çekilmiş bir video mesajını yayımladı.
Öcalan video mesajında yeni süreci "attığımız tarihi bir adım" olarak değerlendirirken sürecin tamamlanmasının acil olduğunu belirtti.
Bebek katili ayrıca "Öcalan serbest mi kalacak" tartışmalarına da değindi ve "Bu arada tüm karar metinlerinde vazgeçilmez bir şart olarak benim özgür kalma durumuma gelince; biliyorsunuz ki ben hiçbir zaman kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim. Felsefi olarak da kişi özgürlüğü toplumdan soyut olamaz. Birey özgürleştiği oranda toplum, toplum özgürleştiği oranda birey özgür olabilir. Bu eğilimin gereğine bağlı kalınacağı tabidir" ifadelerini kullandı.
Gelinen aşamanın oldukça değerli olduğunu belirten Öcalan, "atılması gereken adımların da tarihî nitelikte" olduğunu vurguladı.
TBMM'de kurulması planlanan komisyonun süreçteki rolünün önemine de değinen Öcalan, "Atılan adımların boşa çıkmayacağını biliyorum. Samimiyeti görüyor ve güveniyorum" dedi.
Öte yandan 27 Şubat tarihinde PKK'nın yaptığı ilk çağrıda teröristbaşı Öcalan'ın yanında yer alan isimlere 3 yeni ismin daha eklendiği görüldü. Bu üç yeni ismin Zeki Bayhan, Mahmut Yamalak ve Ergin Atabey olduğu öğrenildi.
Zeki Bayhan: Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde doğan Zeki Bayhan ise 1998 yılından bu yana cezaevinde bulunuyor.
Mahmut Yamalak: 1969 yılında Ağrı’nın Tutak ilçesinde doğan Yamalak 1994 yılında tutuklanarak müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
Ergin Atabey: 1973 doğumlu olan Ergin Atabey ise "Mavi Çarşı saldırısı" sanıklarından biri olarak biliniyor.
İşte bebek katili Öcalan'ın video mesajında 19 Haziran 2025 tarihiyle imzaladığı ifadeleri:
“Değerli yoldaşlar
Komünalist yoldaşlık hareketimizin geldiği aşamayı, yaşadıkları somut durumu, sorun ve çözüm yollarına ilişkin kapsamlı bir mektupla tekraren de olsa açıklayıcı ve yaratıcı yanıtlar vermeyi, sizlere karşı etik bir görev saymaktayım.
27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı savunmaya devam etmekteyim.
Sizlerin PKK’nin 12. Fesih Kongresi’yle, buna kapsamlı oldukça doğru bir içerikle pozitif yanıt vermenizi tarihi bir karşılık olarak değerlendirmekteyim.
Gelinen nokta oldukça değerli ve tarihi nitelikte sayılmak durumundadır. Bu arada köprü ilişkide bulunan yoldaşların çabası aynı değerde ve takdire şayandır.
Tüm yaşanan gelişmeler sonunda tarihi bir dönüşüm sayılması gereken bir Demokratik Toplum Manifestosu hazırladım. Bu manifesto, yaklaşık 50 yıllık ‘’Kürdistan Devriminin Yolu’’ manifestosunu başarıyla ikame edecek niteliktedir. Sadece Kürt tarihsel toplumu için değil, bölgesel ve küresel toplum için de tarihsel toplumsal bir içerik taşıdığına inanmaktayım. Tarihi manifesto geleneğinin başarılı bir örneğini teşkil ettiğinden kuşku duymamaktayım.
Tüm bu gelişmelerin İmralı’da gerçekleştirdiğim görüşmeler neticesinde yaşandığını açıkça belirtmek durumundayım. Görüşmelerin özgür irade temelinde yürütülmesine azami dikkat gösterilmiştir.
Varılan aşama, yeni adımlarla pratiğe geçmeyi gerekli kılmaktadır. Bu aşamanın ve gerekli adımların da tarihi nitelikte olduğunun önemle belirtilmesi, anlaşılması ve gereklerine bağlı kalınması, yol alınması açısından kaçınılmazdır.
Varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir. Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir. Miadını doldurma bu anlamdadır. Gerisi aşırı tekrar ve açmaz olarak değerlendirilmiştir. Bu temelde kapsamlı eleştiri-öz eleştiri devam edecektir.
Siyaset boşluk tanımayacağına göre, boşluk, Barış ve Demokratik Toplum başlıklı program, ‘’demokratik siyaset’’ stratejisi ve temel taktik olarak bütüncül hukukla doldurulmak durumundadır. Tarihsel nitelikte ve kader belirleyici bir süreçten bahsediyoruz.
Sürecin geneli olarak silahların gönüllüce bırakılması ve TBMM’de yetkili ve kanunla kurulması düşünülen kapsamlı komisyon çalışması önemlidir. Kısır mantıklı, önce sen-ben kısırlığına düşmeden, adımların atılmasında dikkat ve hassasiyetin gösterilmesi şarttır. Atılan adımların boşa çıkmayacağını biliyorum. Samimiyeti görüyor ve güveniyorum.
Dolayısıyla daha da pratik ve somut kilit açıcı adımlara geçilmeye çalışılmaktadır. Benim tarafımdan ileri sürülen tezlerin belli başlı olanları şunlardır:
Herkesin üzerine düşeni yapması, Barış ve Demokratik Toplum hedefine ulaşılması, pozitif entegrasyonalist bir perspektifle mümkündür. Tüm anlatılanlardan çıkarılan sonuç: PKK ulus devletçi bir amaçtan vazgeçmiş, bu temel amaçtan vazgeçişle birlikte temel savaş stratejisinden de vazgeçmiş, varlığını sona erdirmiştir. Gelinen tarihi noktanın daha da ileriye götürülmesi beklenmektedir.
Gerek TBMM ve komisyon için anlam ifade edecek, gerek kamuoyundaki şüpheleri giderecek ve sözümüzün gereğini karşılayacak şekilde silahların bırakılmasını, ilgili çevre ve kamuoyuna açık olarak temin etmeniz doğal karşılanmalıdır. Silah bırakma mekanizmasının kurulması süreci ileri taşıyacaktır. Yapılan silahlı mücadele aşamasından demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçiştir. Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmek durumundadır. Silah bırakmaya ilişkin detaylar belirlenecek ve hızlıca hayata geçirilecektir.
Meclisin çatısı altında bulunan DEM, diğer partilerle birlikte bu sürecin başarıya ulaşması için üzerine düşeni yapacaktır.
Bu arada tüm karar metinlerinde vazgeçilmez bir şart olarak benim özgür kalma durumuma gelince; biliyorsunuz ki ben hiçbir zaman kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim. Felsefi olarak da kişi özgürlüğü toplumdan soyut olamaz. Birey özgürleştiği oranda toplum, toplum özgürleştiği oranda birey özgür olabilir. Bu eğilimin gereğine bağlı kalınacağı tabidir.
Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum. Ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum.
Son günlerde bölgede yaşanan gelişmeler, attığımız bu tarihi adımın önemini ve aciliyetini açıkça teyit ediyor.
Sürece yönelik her türlü eleştiri ve önerilerinizi, katkılarınızı dört gözle beklediğimi belirtmeliyim. Bu tartışmalar tüm ülke, bölge, küresel düzeyde bizleri, Demokratik Modernite Güçlerini yeni bir teorik program, stratejik ve taktik evreye ulaştıracağına, şimdiden bunun hazırlık çabası içinde olunduğuna dair çok iyimser ve hazır olduğumu, arzulu ve coşkulu olarak belirtirim.
Önümüzdeki döneme çağrım, kongre kararları ve en son bu yazıda dile getirdiğim görüş ve öneriler doğrultusunda yüklenelim ve başarı temelinde gelişmeler sağlayalım.
Daimi yoldaşça selam ve sevgiyle kalın.
19 Haziran 2025
Abdullah Öcalan”