Davutoğlu'ndan çok sert sözler

Başbakan Davutoğlu, AK Parti Grup Toplantısı'nda konuştu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu.

İşte Davutoğlu'nun konuşmasından satış başları:

Brüksel'deki saldırıları lanetliyorum.

Ankara'da, İstiklal caddesinde yapılan peş peşe saldırılar birbiriyle ilgisi yokmuş gibi hareket edip aslında aynı amaca hizmet ediyor.

Terör eylemleri hiç bir dönemde bu kadar kendisine uygun zemin bulamamıştı.

Terör örgütleri saldırdıktan sonra sözde gazeteci aydın ve akademisyen bu saldırıların algı yönetimi için harekete geçiyorlar. Bazen teröre tek bir söz söylemeden kendilerine verilen rolleri yerine getiriyorlar. Terör örgütleri de sözde aydınlar ve terör işbirlikçi medya da aynı hain yapının parçası oluyorlar. Kandil'den aydınlar ve akademisyenler de bu işin içine girmeli diyor aradan bir kaç gün geçmeden bildiriler yayınlanıyor. Acaba Brüksel'deki saldırılardan sonra hükümetlerine bir tepki gösterecekler mi? Suruç'tan beri ne zaman bir saldırı olsa devlete katil bize de hakaretler yağdırıyorlar. Artık kim terörün yanındaysa kim karşısındaysa artık tavrını ortaya koysun.

DAVUTOĞLU ÇOK SİNİRLENDİ
Başbakan Davutoğlu 'Dik dur eğilme bu millet seninle' sloganları sonrası çok sinirlendi ve sesini yükseltti. Davutoğlu, "Çanakkale'de nasıl Seyit Onbaşı nasıl diz çökmediyse, Allah şahit olsun ki biz de eğilmiyoruz eğilmeyeceğiz. Yılmadık, yılmıyoruz, yılmayacağız. Korkmadık, korkmuyoruz, korkmayacağız. Ayakta olacağız, ayaktayız, ayakta kalmaya devam edeceğiz.  Kıyamete kadar bu milletin istikbalini canımız pahasına korumaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Neden PKK'ya dair bir eleştiri cümlesi kuramıyorsunuz. Biz milletimizden güç alıyoruz. Bir kez daha herkesin sınavda olduğunu ifade etmek isterim.

Ülkeyi karamsarlığa  sürüklemek isteyen medya kuruluşları var. Bazı internet siteleri terör örgütlerine tek bir söz söylemezler. Böyle bir işbirlikçi anlayışı hiç bir yerde görmezsiniz.

Medyanın bu kritik süreçta aldığı tavır da çok önemlidir. Terör örgütü işriblikçi medyaya güvenerek canice saldırmaya devam ediyor. Dünyanın her yerinde bu milletin hukukunu koruduk korumaya devam edeceğiz.

Teröre sahip çıkan siyasetçilerimiz var. Sokağa davet ettiği vandallarla 50 vatandaşımızın ölümüne sebep olanları size anlatmama gerek yok. CHP'nin durumu vahimdir. Sayın Kılıçdaroğlu'nun terör olaylarıyla ilgili net bir tutumu yok. Sadece temelsiz bir AK Parti düşmanlığı var.

Paralel yapı ile ilgili bir operasyon olduğunda en önde hemen CHP milletvekilleri var. Demek ki diyet borçları var. Paralel örgütün başındaki isim Rusya'ya röportaj veriyor sonra da hala masum olduğunu söyleyip beddua etmeye devam ediyor. Onların bedduası bize işlemez. Türkiye düşmanlığını defalarca göstermiş kökü dışarıda bir vesayet anlayışına karşı biz mücadele yürütürken bunlar sahip çıktılar.

Her saldırıdan sonra Türkiye yönetilemiyor diyor. Türkiye'yi kimin yöneteceğine millet karar verir. 1 Kasım'da karar verildi. Şimdi Belçika'da anamuhalefet partisi terör örgütlerine destek verir mi? Onlarda siyasal kültür var.

Bizi biz yapan değerlerimizden asla vazgeçmedik asla vazgeçmeyeceğiz. Buradan bir kez dah ailan ediyorum ki biz canımız pahasına bu ülkenişn çıkarlarını koruruz. Bugüne kadar başaramadılar bundan sonra da başaramayacaklar. Türkiye bu terör belasını mutlaka bertaraf edecektir.  Biz sizin ferasetinizle bir çok badireden geçtik. Emin olun bu kurabilecekleri son tuzak. Bu şebekeyi de çökerttiğimizde terör kaybedecek millet kazanacak inşallah.

AB İLE TARİHİ ANLAŞMA

Geçen hafta 3. Türkiye AB zirvesini gerçekleştirdik. AB Türkiye ilişkiler ve insani krize çözüm açısından önemli kararlar alındı. Önerimizin hayata geçirilmesi karara bağlandı. Yeni bir dönem başladı. Mültecilerin hayatını tehlikeye atmadan Yunan Adaları'na geçen mülteciler alınacak her bir Suriyeli'ye karşılık bir mülteci Avrupa'ya yasal yollarla gönderilecek. Bir yanlış anlama var; 20 Mart tarihinden önce giden mülteciler alınmayacak. 20 Mart tarihinden sonra gidenler alınacak. Mesele bir para meselesi değil bir sorumluluk meselesidir.

Bundan sonra Türkiye olmadan Avrupa'nın tarihi de geleceği de yazılamayacak.

Bir taraftan terörle mücadele ediyoruz diğer taraftan vaatlerimizin yüzde 100'ünü gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Asgari ücretten emelilere zamma, çiftçilere yönelik vaatlerimizin hepsini 3 ay içinde yerine getirdik. Biz söz verdik  mi tarihe yazarız kuma değil. Bütçeden dolayı Meclis tatile girmemiş olsaydı daha süratli adımlar atacaktık. Bu hafta ve önümüzdeki hafta siyasi etik kanunu, siyasetin şeffaflaştırılması, Cem Evleri'ne hukuki statünün belirlenmesi için en kısa sürede adımlarımızı atacağız.

Sonraki Haber