Bu kasabada 72 bin ton elmas yatıyor!

Dünya üzerinde görülmeye değer pek çok yer var. Doğal güzelliklerden ziyade, beşeri yapılarıyla da dikkat çeken birçok yer bulunuyor.Üstelik bazıları hakkında çok az şey biliyoruz. Almanya’daki Nördlingen kasabası da bunlardan biri.Almanya’nın Bavyera eyaletinde bulunuyor Nördlingen kasabı... İlginç olan ise bir gök taşı kraterinin içerisinde yer alması... Kasaba 1000 yaşından fazla olmasına rağmen kraterin içerisinde kurulduğu pek fazla kişi tarafından bilinmiyorduKasabada hayatını sürdürenler bölgenin gök taşı çarpması sonucu oluşan kraterin içinde değil de sönmüş bir yanardağ kraterine kurulu olduğunu sanıyorlardı. Her şey 1960’larda ortaya çıktı. Amerikalı jeologlar kasabaya geldiler ve incelemelerde bulundular.Jeologlar, kasabadaki yerel binaların taşlarında sadece gök taşı çarpan bölgelerde bulunan ‘Suevite’ adı verilen kayalardan inşa edildiğini fark ettiler.Pek çok bina suevite taşından yapılmıştı ve bu taşlar minik elmaslarla doluydu. Nördlingen’deki yapılarda yaklaşık 72 bin ton elmas olduğu tahmin ediliyor.Suevite taşı gök taşı çarpması sonucu başka yerlerde de oluştu fakat hiçbir yerde elmas yoğunluğu bu kasabadaki kadar yüksek değil.Araştırmalara göre 15 milyon yıl önce bölgeye gök taşı düştü. 1 km çapındaki bu gök taşının saniyede 25 km hızla ilerlediği tahmin ediliyor.Bu nedenle de bölgeye oldukça hızlı çarpmış. Bu çarpmanın etkisiyle ise yalnızca 26 kilometre çağında bir krater açılmamış aynı zamanda çarpma etkisiyle oluşan ısı ve basınçla kayalıklardaki karbon baloncuklar elmasa dönüşmüş.Kasabanın varlığına dair ilk kayıtlar ise 9. yüzyıla dayanıyor. İlerleyen dönemlerde de insanlar krateri fark etmediği için bölgede bulunan taşlar binaların yapımında kullanılmış.Diğer tarihi notlara göre, Nördlingen kasabası şu anda Almanya’da tamamen sağlam ve yerleşik bir şehir duvarına sahip olan üç kasabadan sadece biri. Kasaba şu an 20 binden fazla bir nüfusa sahip.Ayrıca kasabada, MS 85 yılına kadar uzanan bir Roma kalesinin kalıntıları bulundu. Elmasla inşa edilen Nördlingen’in güneşteki görüntüsü ise oldukça güzel. Neredeyse tüm yapıların parladığı görülüyor.Kasabanın toprakları da oldukça verimli. Kasabada gök taşı çarpmasıyla oluşan çukur göle dönüşmüş ve göl tabanı milyonlarca yıl boyunca verimli tortular biriktirmiş. Burada ayrıca suevite taşı çıkarılan birçok maden bulunuyorKasabada ayrıca gök taşı parçaları ve suevite taşlarının sergilendiği bir müze de bulunuyor. Müzeyi ziyaret eden turistlere gök taşı çarpması etkisiyle ilgili bilgi veriliyor.11 sayısının kutsal kabul edildiği kasaba! Her şey bu rakama göre tasarlanıyor, nedeni çok ilginç…İsviçre’nin merkezinde bulunan İtalyan, Fransız ve Alman mimarisinin karışımı olan ülkenin Barok tarzdaki en güzel kasabalarından Solothurn… Kasabanın yaklaşık 500 yılı aşkın süredir kutsal kabul edilen sayı 11… Şehirde birçok yapı veya oluşum buna göre yapılıyor. BBC Travel yazarlarından Mike MacEacheran kasabaya gitti ve sırrın peşine düştü. İşte detaylar…Yaklaşık 2 bin yıl önce Romalılar tarafından kurulan ancak yakınındaki başkent Bern’e yakınlığı nedeniyle pek çok ziyaretçi tarafından unutulan güzel bir kasaba Solothurn… 11 sayısının bütünleştiği kasaba; 11 kilise, 11 şapel, 11 çeşme, 11 kule ve 11 müze gibi yapılarıyla oldukça şaşırtıcı… 11 sayısı sadece bunlarla sınırlı değil. İşte detaylar…Kasabanın sembolüŞehirde bulunan nefes kesen manzaralara sahip en dikkat çekici yapısı olan St. Ursus Katedrali…İtalyan Gaetano Matteo Pisoni ve Paolo Antonio Pisoni tarafından tasarlanan katedral 1762-1773 yılları arasında inşa edilmiş. Kent için önemli bir sayı olan 11 rakamı burada da beliriyor. 11 metre yüksekliğinde ve 6 metre genişliğinde olup çan kulesinde de asılı duran 11 çan bulunuyorŞehrin eşsiz manzaralarını ve kırsal alanını görebileceğiniz 249 basamakta yürümek etkileyici bir deneyim sunuyor. Şehrin temasıyla da eşleşince katedralin inşası 11 yıl sürüyor. Katedral, tasarlanma sürecinde bazı şifreli öğelere ve aynı zaman şehrin geleneği olan sayısal dizelere uygun yapılmış.Katedralin merdivenlerini çevreleyen iki klasik çeşme bulunuyor. İkisi de 11 ince muslukla süslenmiş. Ayrıca burada 11 kapı ile 11 sunak bulunuyor. Sunak, özellikle antik dinlerde yaygın olan adak adanan ya da kurban edilenlerin kullanıldığı taş masa.Sayının gizemiSolothurn’da yaşayan herkes kasabayı çevreleyen 11 sayısının hikâyesini biliyor. Yalnız neden bu kadar her şey de dikkat edildiğini hatırlamıyor. Bir halk efsanesine göre, bir zamanlar kasabada çok çalışan ama hiç başarılı olamayan kasaba sakinlerinin duaları üzerine Wissenstein Dağı’ndan gelen 11 elften söz ediliyor.Dağdan gelen 11 elf halkı kurtarmak adına gelmiş ve kasaba belediyesi onlara kurtarıcı olarak isimlendirmiş. Bir başka efsaneye göre ise 11 kutsal veya kehanet olabileceği hakkında birçok Solothurn sakininin hem fikir olduğu başka bir düşünce. Nümerolojide 11 genel olarak inanç ve kehanetlerle ilgili olan tüm sayıların en sezgisel olanı olarak kabul ediliyor. Ortaçağ zamanından kalma bu düşünceleri hakkında kesin bilgiler bulunmamasına rağmen şimdilerde herkes 11 yaşında özel bir kutlama yaparlar.Sıcak ve kültür dolu bir kasabaGüzel tarihi anıtları, antik roma dönemine ait binaları ve sağlam surlarıyla trafiğe kapalı Old Twon mey-danı çok sayıda küçük dükkân ve hanın bulunduğu kasabanın en güzel yerlerinden. Sıcak yaz akşamlarında İsviçre’nin Rhen Nehri’nin bir kolu olan Aare Irmağı’nın geçtiği bahçelerinde ve restoranlarında güzel bir manzara görebilirsiniz.Kasaba, Solothurn Film ve Edebiyat Günleri olmak üzere birçok kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapıyor. Tarih Müzesi’nden uluslararası Doğa Tarihi Müzesi’ne, Taşlar Müzesi’nden ENTER PC Müzesi’ne kadar birçok kültürel yerler bulunuyor. Ayrıca Eski Arsenal Müzesi’ni ziyaret ederek Avrupa’nın en büyük silah koleksiyonlarını görebilirsiniz.Tarih ve doğayı bir aradaKasabanın sahip olduğu Tabiat Tarihi Müzesi özellikle aileler arasında en çok tercih edilen yerlerden… Bu müzeyi ziyaret ederek bölgenin hayvan, bitki ve mineral yaşamı hakkında birçok bilgiyi öğrenebiliyor-sunuzBunların dışında 150 milyon yılı aşkın bir süredir taş ocaklarında fosilleşmiş kaplumbağalar, Weissens-tein’in güzel denizyıldızı ve elbette ünlü Lommiswil dinozor izlerini bulunuyor. Ayrıca kasabanın biraz dışında bulunan Verena bölgesi yürüyüşçüler için popüler bir yer. Yürüyüşçüler ve bisikletçiler için çevredeki alanda ve Aare’deki geniş patika ağıyla 600 km’lik bisiklet yolu bulunuyor.