En iyi kiralık katil filmleri
1-Branded to Kill (Koroshi No Rakuin) (1967) Japonya’nın kültürel gangster filmi türü ‘yakuza filmi’ni bozmak için yola çıkan devrimci bir alt tür örneği. Dünya sinemasında alana dair var olan öğeleri aynı potada eriten “Branded to Kill”, dünyanın en önemli iki kiralık katilinin rekabetine odaklanır. Bunlardan ikinci sırada kalanın psikolojisini Godardiyen bir fetiş unsuruna çevirirken, siyah-beyaz pelikülde biçimci evreler ve katıksız bir anti-kahraman üretmiştir. Hatta David Lynch’den Takashi Miike’ye uzanan geniş bir skalada da iz bırakmıştır. Sözü geçen eser için Japon Yeni Dalgası’nın en has ismi Seijun Suzuki’nin şaheseri ve sinema tarihinin en iyi filmlerinden biri diyebiliriz.
2-Kiralık Katil (Le Samouraï) (1967) Alain Delon’un canlandırdığı Jef Costello karakteri gerçek bir külttür. Jean-Pierre Melville’in ‘suç filmleri’ndeki işlevlerini ‘kiralık katil filmi’ne sıçrattığı bu yapıtı da yedinci sanatın mihenk taşı eserlerinden biri... “Kiralık Katil”, tepeden tırnağa bir tetikçi portresi çizerken, sanat yönetiminden kostümlere, hareket algısından planlara kadar yarattığı detaycılıkla ve felsefik derinlikle klasikleşmiştir.
3-Katil (Dip huet seung hung / The Killer) (1989) John Woo’nun Hong Kong’un gangster filmi ‘triad film’in içine ‘aksiyon’ ve ‘gerilim’i geçirdiği evrensel bir koreografi şaheseri. Duygusal, zeki, çevik ve kurnaz kiralık katil, bu sefer Chow Yun-Fat’ın vücudunda canlandırılıyor. Kuşkusuz Hong Kong’da 80’lerde yükselen tür sinemasının en önemli halkası karşımızdaki.
4-Hayalet Köpek: Samuray Tarzı (Ghost Dog: The Way of the Samurai) (1999) Kendini samuray kültürüyle ve western düellolarıyla yoğuran bir Afro-Amerikalı tetikçinin hikayesi. Sözü geçen alanın önceki eserlerine saygı duruşunda bulunan yapıt, Jim Jarmusch’un zekasıyla parlayan mitik, psikolojik ve felsefik bir alt kültür analizi de yapar. Esasen de bu açıdan dikkatleri üzerine çekmiştir.