Gidilmesi gereken yerler
Gezilmesi gereken yer yüzündeki cennetlerden bazıları...
MALDİVLER'DE BALAYI- Hint okyanusuna adeta bir inci kolye gibi dağılmış, irili ufaklı 1190 adadan oluşan Maldivler “Dhivehililerin toprağı” anlamına gelen “Dhivehi Rajje” olarak da bilinir. Seychelles ile birlikte dünyanın en ünlü tropik cenneti kabul edilen Maldivler bembeyaz kumların, palmiye ağaçları arasına gerilmiş hamakların ve kobalt mavisi lagoonların üstüne kurulmuş bungalowların adresidir. Maldivler'de yapılabilecek en unutulmaz kaçamak Kuda Huraa ve Landaa Giraavaru olmak üzere iki farklı adada kurulan Four Seasons'ta kalmak ve otelin konuklarına sunduğu özel yatıyla el değmemiş koylar keşfetmek olacaktır.
KARAYİP MERCAN KAYALIKLARI- Karayipler sadece fırtınalarıyla ünlü değildir. Meso-American mercan kayalıkları, Avustralya'nın kuzeydoğusundaki Queensland sahillerine yayılan “Great Barrier Reef”ten sonra dünyanın ikinci en büyük mercan kayalığıdır. Güney Meksika sahillerinden başlayıp, Belize'ye ve ordan Honduras'a yayılan mercanlar dünyanın en nefeskesici manzalarından birini oluşturur. Yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan yeşil deniz kaplumbağası gibi birçok hayvan türünün yuvası olan bu turkuvaz cennet, Kızıldeniz'le birlikte dalgıçlar için en özel dalış destinasyonlarından biri.
DOĞU AFRIKA'DA SAFARİ- Her yıl yüzlerce hayvan Kenya'dan Tanzanya'ya yeni otlaklar bulmak amacıyla adeta siyah bir nehir gibi akar. Gizemli kıta Afrika'nın en nefeskesici manzaralarından biri olan bu göçlere aynı zamanda birçok turist eşlik eder. Safari tutkunları jiplerin üstünde ellerinde dürbünleri, boyunlarında fotoğraf makineleriyle bu eşsiz doğa olayının hızına ayak uydurmaya çalışır. Macera turizminin en tutkulu adresi Afrika'da safari yapmadan kendinizi bir seyahat tutkunu saymayın.
MONARCH KELEBEK GÖÇLERİ- İnsan eli büyüklüğündeki turuncu ve siyah renklerdeki Monarch kelebekleri her yıl Aralık ve Mart ayları arasında Kanada'dan Orta Meksika'ya göç eder. Yaklaşık 250 milyondan oluşan turuncu bir kelebek bulutu dünya üzerinde görüp görebileceğiniz en güzel canlı kartpostallardan birine hayat verir. Taş katedrali, kiliseleri ve sarayları ile meşhur Morelia kasabasına gidip hem bu muhteşem doğa olayına şahit olabilir hem de “Aristokrat” olarak bilinen bu şirin Meksika kasabasında kafanızı dinleyebilirsiniz. Meksika mutfağının lezzetlerini saymıyoruz bile...