Profesöre beklediği kalp en özel günde geldi
Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı, 3 çocuk babası Prof. Dr. Ahmet H. Alpaslan 20 yıl boyunca mücadele ettiği kalp hastalığıyla yapay kalp ile mücadelesini sürdürürken, nakil için beklediği kalp müjdesini en özel günde aldı...
Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı, 3 çocuk babası Prof. Dr. Ahmet H. Alpaslan, 20 yıl kalp hastalığıyla mücadele etti, bir süre sonra kalp yetmezliği gelişince, organ naklinden başka şansı olmadığı için yapay kalple hayata tutundu. 4 yıldan fazla yapay kalple hayatını sürdürmek zorunda kalan Prof. Dr. Alpaslan, hastalarını ve mesleğini de bırakmadı. Prof. Dr. Alpaslan, hem hekimliğe hem akademisyenliğine devam etti. 4 ay önce durumu kötüleşince Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’ne yatırılan Prof. Dr. Alpaslan’ın beklediği haber umutların tükendiği anda, tam da Babalar Günü'nde geldi. Ankara Bilkent Şehir Hastanesi, Yüksek İhtisas Kalp Yetmezliği Kliniği Eğitim Sorumlusu ve TÜSEB Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan ve ekibinin gerçekleştirdiği ameliyatla yeniden yaşama sarılan Prof. Dr. Alpaslan, organ bağışıyla 3 çocuğuna kavuştu. Bir hekimin kalbinin, başka bir babanın fedakarlığıyla tekrar attığını kaydeden Prof. Dr. Kervan, organ bağışının önemini vurgulayarak, "Bir Babalar Günü’nde, gerçekten de gönlü büyük bir aile, hayatını kaybeden genç çocuklarının organlarını bağışladı ve hastamıza bu özel günde büyük bir hediye olarak kalp nakli yaptık" dedi.
Mudanya Üniversitesi’nde görev yapan Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Prof. Dr. Ahmet H. Alpaslan (50), 20 yıldan fazla bir süredir kalp hastalığı ile mücadele ediyordu. Bir süre sonra kalp yetmezliği baş gösterince tek çarenin kalp nakli olduğu söylendi ve uygun donör çıkana kadar hayatta kalabilmesi için yapılan operasyonun ardından, yapay kalp pompası ile hayatını sürdürmeye başladı. 4 yıldan fazla bir süre organ sırasında bekleyen Prof. Dr. Alpaslan, bu süreçte hastalarını da ihmal etmedi ve hem hekimliğe hem akademisyenliğine devam etti. 4 ay önce klinik durumunun kötüleşmesi üzerine organ bekleme listesinde kayıtlı olduğu Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’ne yatırıldı. Kritik bir ameliyat daha geçirmesi planlanırken geçtiğimiz hafta tam da Babalar Günü’nde, yıllardır beklenen haber geldi ve uygun organ bulundu. Prof. Dr. Alpaslan, Ankara Bilkent Şehir Hastanesi, Yüksek İhtisas Kalp Yetmezliği Kliniği Eğitim Sorumlusu ve TÜSEB Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan ve ekibinin 16 Haziran'da gerçekleştirildiği ameliyatla yeni kalbine kavuştu. Babalar Günü’nde, kendisi de baba olan bir hekime, 'organ bağışı sayesinde' yeni bir hayat şansının verildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Ümit Kervan, nakil ameliyatını yaptığı gün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Babalar gününde bir babaya verilebilecek en büyük ve en anlamlı hediye, hayat oldu" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Ümit Kervan, “Hastamızın 2003 yılında ilk şikayeti ritim bozukluğu ile başlıyor. Daha sonra kalp yetmezliği gelişiyor, kalbinde büyüme oluyor. Artık ilaçlara, tedavilere cevap vermeyince 2020 yılında ileri dönem kalp yetmezliği nedeniyle kalp destek sistemi dediğimiz yapay kalp cihazı takılıyor. Yapay kalp cihazıyla yaklaşık 4 yıldır takipliydi hastamız. Kalp nakil listesine de alınmıştı. Biliyorsunuz ülkemizde de dünyada da en büyük sıkıntı organ bağışının yeterli olmaması. Ülkemizde yaklaşık bin 500 kişi nakil listesinde bekliyor ama maalesef biz ancak 100 civarında kalp nakli yapabiliyoruz. Hastalarımızın bir kısmı yoğun bakımlarda, yapay kalp cihazları ya da ilaçlarla birlikte dört gözle, umutla organ bekliyor. Donör olarak uygun olduğu belirlenen kişilerin ailelerinin ancak 4'de 1’i bunu kabul ediyor. Bu hastamız da 4 yıldır bu şekilde kalp bekliyordu" dedi.
Beklenen haberin tam da babalar gününde geldiğini kaydeden Prof. Dr. Kervan, şunları söyledi: “Gerçekten de gönlü büyük bir aile, genç yaşta bir evlatlarını kaybettiler bir kazada ve organlarını bağışladılar. Babalar Günü'nde büyük bir hediye olarak hastamıza kalp nakli yaptık. Çok şükür ameliyat gayet başarılı geçti. Hastamıza o gün ‘Evet organ uygun, artık ameliyata alabiliriz’ dediğimizde o anki duyguları, yüzündeki ifadeyi tarif edemem. Bizlerin de bu mesleği belki de yapmamızı sağlayan en büyük motivasyon kaynağı o hastalarımızın o umut dolu bakışları oluyor. Hastamız ilk uyandığında solunum cihazındaydı, farkındaydı, ameliyatın iyi geçtiğini ve kalbin iyi çalıştığını söylediğimde gözyaşları geldi. Tabii solunum cihazında olduğu için konuşamıyordu. Sabah cihazdan ayırdık, herkese teşekkür etti"