Son hızla gelen facia! Öğretmeni hayattan koparan kazada korkunç ayrıntı
Konya'da kırmızı ışıkta bekleyen otomobile çarpıp kimya öğretmeni M.K.'nin ölümüne neden olan aracın hızının 229 kilometre olduğu tespit edildi.
Cuma namazına gitmek için yola çıkan Mehmet Akif İnan Anadolu Lisesi'nde görevli kimya öğretmeni M.K. yönetimindeki otomobile, Antalya Çevreyolu Caddesi'nde kırmızı ışıkta beklerken, İ.A. yönetimindeki otomobil arkadan çarptı. İkiye bölünen otomobildeki K. hayatını kaybetti, A. ise yaralandı. 2 çocuk babası M.K., Ilgın ilçesinde toprağa verildi.
ARACIN HIZI, KAMERADAKİ SANİYELERLE TESPİT EDİLDİ
İ.A.'ın kullandığı otomobilin hızı, fren izi olmaması nedeniyle Konya Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şubesi ekipleri tarafından kavşaktaki kamera kayıtlarındaki görüntüler aracılığıyla tespit edildi. Ekipler, A.’ın otomobilinin kamera açısına girdiği andan, M.K.’nin aracına çarptığı ana kadarki mesafenin 207 metre olduğu ve otomobilin bu mesafeyi 3,5 saniyede katettiğini saptadı. Bu veriler üzerinden A.’nın kullandığı aracın hızının 229 kilometre olduğu hesaplandı.
‘229 KİLOMETRE HIZA NASIL ÇIKTIĞIMI BİLMİYORUM’
Tedavisinin ardından tutuklanan İ.A., ifadesinde, aracını yeni aldığını belirterek, “Hep hız sınırlarına riayet ettim. Bu şekilde aracımla seyir halindeydim. Sonrasını hatırlamıyorum. Aracımın 229 kilometre hıza nasıl çıktığını da bilmiyorum. Aracımı yeni almıştım. Aracımda vites geçişi gibi bir sorun vardı ve tamirciye götürüp yaptırmıştım. Ancak kaza olayında aracımın mekanik durumuyla ilgili bir sıkıntı yoktu. Bilmediğim bir sebepten kendimi kaybetmem nedeniyle kazanın meydana geldiğini düşünüyorum. Keşke ben vefat etseydim. Ayağımı frene bile atmamışım, 'Hiç fren izi bile yok' dediler. Ben kendimi kaybetmişim. Vefat edenin iki evladı varmış, benim de iki evladım var. Böyle bir olaya bilinçli olarak sebebiyet vermem mümkün değildir” dedi.
DHA'ya konuşan K.'nin eşi biyoloji öğretmeni K.K., ''Kızımın öğretmeninden haber aldım. Ben yaralı olduğunu düşünerek gittim. Şehir içinde nasıl bir kaza olabilir ki diye düşündüm. Böyle bir vahşetin başımıza gelebileceğini asla tahmin etmezdim. Ben yoğun bakımın önüne giderim diye düşünürken, Adli Tıp'ın önüne gittim. Tabii ki kadere inanıyoruz ama bunun bir cinayet olduğunu, trafik kazası adı altında bir vahşet olduğunu, sorumsuzca bir davranışın eşimi aramızdan aldığı sonucuna vardık” diye konuştu.