Türkiye'nin katil kene timi kekliklerle ilgili ezber bozan açıklama: ''Safsata!''
Türkiye'de ilk olarak 2002 yılında görülen ve o günden bu güne kadar Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı bulaştırarak çok sayıda ölüme yol açan katil kenelerle mücadele için doğaya binlerce keklik salınırken, kekliklerin kenelerle mücadelede etkin rol oynamadığı öne sürüldü. Uzman veteriner konuyla ilgili olarak "Kekliğin keneleri yediği iddiası safsata" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de KKKA vakaları, uzun yıllardır ciddi bir halk sağlığı sorunu. Her yıl çok sayıda insan, kene ısırığı nedeniyle hayatını kaybediyor. Son günlerde kekliklerin keneleri yok ettiğine yönelik sosyal medya paylaşımlarının artması sonrası açıklama yapan veteriner hekim ve kuş gözlemcisi Gökçe Coşkun, kenelere karşı doğaya salınan kekliklerin hiçbir işe yaramayacağını söyledi. Coşkun, "Tamamen safsata. Hatta genetik havuzu tehlikeye atacak. Keklikler sanıldığı gibi kene yemez. Aksine keneler için taşıyıcı olup hastalığı ve popülasyonu daha geniş alanlara yayabilirler. Üretim keklikleri, doğadaki yabani kekliklerin saf genetik yapısını bozar. Doğaya uyum sağlayamadıkları için de kolayca av olurlar" dedi.
Coşkun, yapılan araştırmalar sonucu yayımlanan bilimsel bir makaleyi de şöyle paylaştı:
"Keklikler, keneler için ideal bir konakçıdır. İran'da yapılan bir araştırmada, incelenen 53 kınalı kekliğin 28'inin üzerinden tam 97 kene toplandı. Bu keneler arasında hastalık taşıyan türler de vardı. Keklikler, bu keneleri uzak mesafelere taşıyor. Peki keklikler kene yiyor mu, hayır. Kekliklerin diyetini inceleyen başka bir çalışma, besinlerinin yüzde 88'inin bitki, yüzde 9'unun ise böceklerden oluştuğunu gösterdi. Listede kene yok." Türkiye'de KKKA vakalarının ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten Coşkun, son 5 yılda görülen vaka ve ölüm sayılarını da açıkladı. Coşkun, "2021'de 1440 vaka, 72 vefat. 2022'de 1310 vaka, 80 vefat. 2023'te 699 vaka, 41 vefat. 2024'te 593 vaka, 20 vefat. 2025'in ilk yarısında 400 vaka, 18 vefat. Görüldüğü gibi her yıl yüzlerce vatandaşımız bu hastalıkla mücadele ediyor. 2025'teki artış algısı, aslında her yaz döneminde yaşadığımız acı bir gerçeğin tekrarı" dedi.
Kene tutunmasına karşı tedbirli olunması uyarısında bulunan Coşkun, "Kırsal alanda dikkat edelim. Kene fark edersek kendimiz çıkarmayalım, en yakın sağlık kuruluşuna başvuralım. Kene tehlikesi sadece Kırım Kongo'dan ibaret değil. Bu küçük parazitler, birçok ciddi hastalığın taşıyıcısıdır. Lyme, Akdeniz benekli ateşi, babesiosis, anaplasmosis, kene kaynaklı ensefalit. Kene tutunması ciddiye alınması gereken bir durumdur. Kırsal alanda dikkatli olun, koruyucu giysiler giyin ve vücudunuzu düzenli olarak kontrol edin" diye konuştu.
Gökçe Coşkun, kenelerden korunmak için yapılması gerekenleri şöyle anlattı:
"Kırsal alanlara veya yeşilliklere giderken açık renkli kıyafetler tercih edin. Bu, üzerinize gelen keneyi daha kolay fark etmenizi sağlar. Pantolon paçalarınızı çoraplarınızın içine sokarak, kenenin bacaklarınızdan yukarı tırmanmasını engelleyin. Özellikle cildinize ve giysilerinize kene kovucu spreyler uygulayın. Mümkün olduğunca patikaların ortasından yürüyün, çalılık ve otluk alanlardan uzak durun. Dışarıda vakit geçirdikten sonra eve döner dönmez tüm vücudunuzu (özellikle koltuk altı, kulak arkası, kasıklar, diz arkası ve saç dipleri) detaylıca kontrol edin. Dışarı çıkan evcil hayvanlarınızı da düzenli kene kontrolünden geçirin."