Türkiye'de ölümcül sarı serum için yeniden alarm verildi
2025 yılı başında Türkiye'de peşpeşe ölümlerin yaşanmasına yol açan ve halk arasında "atom" veya "sarı serum" olarak ifade edilen serum tedavisi için yeniden alarm çanları çalıyor.
Son zamanlarda üst solunum yolu enfeksiyonlarında hareketlilik yaşandığı belirtilirken uzmanlar, ölüm iddialarıyla gündeme gelen halk arasında "atom" veya "sarı serum" olarak ifade edilen serumlara karşı uyarılarını yineledi.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Hülya Kuşoğlu da bu sürece ilişkin bilgi verdi. Kuşoğlu, ölüm iddialarıyla gündeme gelen doktor kontrolü ve hastane ortamı olmadan takılan halk arasında "atom" veya "sarı serum" olarak ifade edilen serumlara karşı uyarılarını da yineledi.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Hülya Kuşoğlu, "Solunum yolları enfeksiyonlarında artış gözlemliyoruz, beklenen bir artış. Vitaminlerin gıdalarla alınmasını tercih ediyoruz. 'Damardan vitamin takviyesi yapınca hemen ayağa kalkacağız' gibi yanlış bir inanış var, aklım almış değil, böyle bir durum yok. Bilinçsiz uygulamalarda insanlar hastanelik olabiliyor hatta hayatını kaybedebiliyor. Lütfen, hekim kontrolü olmadan, evde, hastane ortamı dışında damardan vitamin takviyeleri yapmayalım" dedi.
"Mevsimin de gelmesiyle beraber solunum yolları enfeksiyonlarında artış gözlemliyoruz, beklenen bir artış" diyerek sözlerine başlayan Uzm. Dr. Hülya Kuşoğlu, "Salgın olarak değil ama beklenen düzeyde bir hastalık artışı gerçekten görüyoruz. Okulların açılması, havaların soğuması ve insanların kapalı ortamda; daha kalabalık bir yerde, daha sıkışık zaman geçirmesi sebebiyle yayılım da daha kolay oluyor. O nedenle bu mevsimde beklediğimiz artışı görüyoruz, hem çocuklarda hem erişkinlerde beklediğimiz bir solunum yolu enfeksiyonu dönemi. Acile de başvurular oluyor, hastalarımızın ateşi de yükselince, solunum sıkıntısı olunca ilk aklına acil servisler geliyor. Enfeksiyon, iç hastalıkları, göğüs, kulak burun boğaz hastalıkları polikliniklerinde de hastalarımızın sayısında artış var. Pek çok solunum yolu virüsü gündemde, nezle virüsleri de dahil bunlar; Rinovirüsler olabilir, Covid; son 5 yılda her zaman listenin içinde, bu aralar da covid sayısında da artış var. İnfluenza virüsü de yavaş yavaş görünmeye başlandı, muhtemelen birkaç hafta sonra daha da artış halinde olacak. En fazla nezle virüsleri, Rinovirüs başta geliyor, covid ardından influenza virüslerini görüyoruz. Bazı virüsler daha ağır seyirli bir klinik tabloda oluyor. İnfluenza mesela çok yüksek ateş, kas ağrısı, belirgin bir şekilde hastayı perişan edecek, ‘Hiç halim yok’ diyecek şekilde hastaneye başvurmasına sebep olabiliyor. Covid’de de ciddi bir boğaz ağrısı, burun tıkanıklığı, bu aralar bazen nefes darlığı da olabiliyor, ağırlıklı bunlar. Genel olarak solunum yolları virüsleri benzer yakınmalarla seyrediyor. Ayrımını yapmak sadece muayene ve hastanın şikayetiyle çok kolay olmayabiliyor. Mikrobiyoloji testlerinden destek alırsak doğru tanıya da ulaşmış oluyoruz" dedi.