Yaşasın unutkanlık
Yaşasın unutkanlık
Eğer “unutma yeteneğimiz” olmasaydı geçmişin acılarına takılır kalır, kaybettiklerimizi, başımıza gelen kötülükleri hatırladıkça kahrolurduk!
SAĞLIĞIMIZA ne kadar dikkat edersek edelim hastalanmayacağımızın garantisi yok. Hiç beklemediğimiz bir zamanda “Pat!” diye hastalanabiliriz. Bazen bir baş ağrısı, göğüs sancısı, burun kanaması, bazen de baş dönmesi, göz kararması ya da çarpıntıdır “bir şeylerin yolunda gitmediğinin” ilk işareti.
Biz ne kadar dikkatli olursak olalım yaşlandıkça ortaya çıkan bazı problemler hep vardır. Yaşlanınca gücümüz, kuvvetimiz azalıyor. Kemiklerimiz, kaslarımız zayıflıyor. Eklemlerimiz bizi taşımada zorlanmaya başlıyor. Gözlerimiz eskisi kadar keskin görmüyor. Ne böbreklerimiz eskisi gibi süzüyor, ne kalbimiz eskisi gibi güçlü çarpıyor, ne de akciğerlerimiz “körük gibi” çalışıyor.
BEYİN DE YAŞLANIR Beynimiz de doğal yaşlanmadan nasibini alan organlardan biri. Ne kadar dikkat edersek edelim yaşımız ilerledikçe az ya da çok ama mutlaka bir parça unutkan olmamız normal. Yaşa bağlı unutkanlık bazen rahatsız edici olsa da genelde o kadar kaygılanacak bir durum değil.