Başbakan Davutoğlu Almanya'da

Başbakan Davutoğlu Almanya'da

Davutoğlu, Türk işadamlarına hitap etti: (3)- "(Almanya ve Avrupa'ya gelecek Suriyeli mülteciler) Onlar sizin akrabalarınız. Onlar, yüz sene önce dedelerimizle birlikte aynı cephede çarpışan insanların torunları. Onlara sahip çıkacaksınız. Onlara, Almanya

BERLİN (AA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu, Almanya ve Avrupa'ya gelecek Suriyeli mülteciler konusunda buralardaki Türklere, "Onlar sizin akrabalarınız. Onlar, yüz sene önce dedelerimizle birlikte aynı cephede çarpışan insanların torunları. Onlara sahip çıkacaksınız. Onlara, Almanya'da yaşama şartlarını gerekirse siz öğreteceksiniz" diye seslendi

Davutoğlu, Türkiye’nin Almanya Büyükelçiliğinde, bu ülkede faaliyet gösteren Türk işadamlarına hitap etti.

Tahrikler konusunda Avrupa'daki Türkleri uyaran Davutoğlu, "Birtakım ırkçı çevreler, tam da bu puslu havadan istifade edip, Türkleri de çatışmanın içerisine çekmeye dönük planlar içerisine girebilirler. Hepsine karşı vakur, kendinden emin, kimliğinden hiç gocunmayan, Türk ve Müslüman olmaktan gurur duyan tavırla, başı dik ama aynı zamanda da herkesle iletişim kurabilen, Hazreti Mevlana'nın üslubuyla, gönül diliyle konuşabilen örnekler teşkil etmemiz lazım" diye konuştu.

"Zor dönemlerden geçiyoruz, bu zor dönemlerde yabancı düşmanlığının, mülteci karşıtlığının, İslam karşıtlığının arttığı bu dönemlerde, buralarda yerleşik ve bu kültürü yakından tanıyan sizlere önemli görevler düşüyor" diyen Davutoğlu, gelecek dönemde muhtemelen on binlerce, yüz binlerce Suriyeli mültecinin, Avrupa'ya, Almanya'ya geleceğini bildirdi.

Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Onlar sizin akrabalarınız. Onlar, yüz sene önce dedelerimizle birlikte aynı cephede çarpışan insanların torunları. Onlara sahip çıkacaksınız. Onlara, Almanya'da yaşama şartlarını gerekirse siz öğreteceksiniz. Onların iyi örnekler olmaları için elinizden geldiği şekilde, onların bu topluma entegre olabilmeleri için elinizi uzatacaksınız. Gelenler sizin kardeşinizdir. Onları sizin dostlarınız olan Almanlarla tanıştırıp, ırkçılığa karşı Avrupa'da, Müslümanlarla Hristiyanların, Suriyelilerle Türklerin, Avrupalıların, Almanların bir arada yaşayabileceğini gösteren güzel örnekler olması için hep beraber çaba sarf edeceksiniz."

- "İnşallah en geç Ekim ayında..."

Davutoğlu, bugün varılan önemli anlaşma noktalardan birisinin de Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde son dönemde yaşanan ivmenin daha da artırılması olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

"İnşallah 18 Şubat'ta tekrar Brüksel'de, fikirdaş ülkelerle bir zirve yapacağız. Bundan sonra da Türkiye-Avrupa Birliği zirveleri yılda en az iki kere yapılacak. Ayrıca, önümüzdeki dönemde Meclis'ten de geçireceğimiz yasalarla vize için, Schengen'e intibak için yapılacak çalışmaları tamamlamış olacağız. İnşallah en geç Ekim ayında hepiniz, özlemle beklediğiniz akrabalarınızı davet ederken, konsolos kapılarında çekilen çileleri anarak, 'Bir gün bunu yaşayabilir miyiz' dediğiniz vize muafiyeti dönemi başlayacak. Bundan sonra her zaman olduğu gibi tam bir vakar içerisinde, kimliğimizden emin olarak ve elimizde güçlü Türkiye Cumhuriyeti pasaportu olarak, Avrupa'nın her yerine vizesiz seyahat edebileceğiz, Schengen sistemi içerisinde. Bütün bunlar, olumlu gelişmeler."

- "Ne isteğiniz varsa karşılanacak"

Türkiye'nin önünde istikrarla reformun bir arada gerçekleştirileceği seçimsiz 4 yıl bulunduğuna dikkat çeken Davutoğlu, şunları söyledi:

"Sizlere güveniyoruz. Hükümetimiz, Avrupa'ya baktığında muhatap olarak dost ülkeler görüyor ama en büyük teminat olarak da Avrupa'nın her yerinde yüreği Türkiye aşkıyla dolu vatandaşlarımızı görüyor. Ne isteğiniz varsa karşılanacak. Ne talep ederseniz, hukuki kurallar içinde elimizden gelen bütün çabayı gösterip, taleplerinizi karşılayacağız. Sizden de Almanya'da toplum hayatına daha çok katılmanızı, ekonomideki etkinliğinizi artırmanızı, siyasi hayattaki faaliyetlerinizi yoğunlaştırmanızı ve Türkiye-Almanya arasında, Türkiye-Avrupa arasında çok sağlam köprüler olmanızı ve elde ettiğiniz birikimle de Türkiye'nin kalkınmasına katkıda bulunmanızı rica ediyorum. Allah yüreğinizdeki Türkiye muhabbetini hiç eksik etmesin. Vatan ve millet aşkını hepimizin yüreğinde birleştiren maya olarak muhafaza etsin. Birliğimize, beraberliğimize kastedip buralarda, gurbet diyarlarda, aramıza Türk-Kürt, Sünni-Alevi gibi ayrımlarla farklılıklar ortaya çıkarmak isteyenlere karşı da bizi bir kılsın, iri kılsın, diri kılsın."

(Bitti)