DEM'den siyasi partilere ''Öcalan'a gidin'' çağrısı
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlDEM Parti'nin bugünkü TBMM grup toplantısında konuşan Tülay Hatimoğulları, eli kanlı bölücü terör örgütü PKK'nın bebek katili elebaşısı Abdullah Öcalan için defalarca sayın ifadesi kullanıp Öcalan'ı adeta bir barış elçisi ilan etti ve "Devletin gittiği yere siyaset neden gitmesin" diyerek süreç komisyonunun İmralı adasına giderek bebek katili ile görüşmesi gerektiğini savundu.
Not: Bu haberde yer alan ve elinde 55 bin canın kanı olan bebek katili terörist için kullanılan "sayın" ifadeleri, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları tarafından DEM Parti'nin TBMM grup toplantısında kullandığı ifadelerdir.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu.
Hatimoğulları konuşmasına, Kocaeli'de 3'ü çocuk 6 kadın işçinin yangında hayatını kaybetmesine ilişkin, "Bize iş kazası diye yutturmaya çalışıyorlar. Bu yangın kahrolası sistemin acımasızca insanların emeğinin nasıl hiçe saydığını gösteriyor" ifadeleriyle başladı.
Hatimoğulları, "Sizin iktidarınız değil mi bu davaları siyasallaştıran? Selahattinleri, Figenleri, Can Atalayları, AİHM ve AYM kararlarına rağmen içeride tutarak siyasal kararlar alan siz değil misiniz? Yargıyı da bu davaları da siyasallaştıran düpedüz sizsiniz. Türkiye'nin itibarını zedelemeye devam ediyorsunuz. Bir an önce bundan vazgeçin. AİHM ve AYM kararları uygulansın, Kobane kumpas davasından ve Gezi direnişi davasında yargılanan bütün arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın" dedi.
Hatimoğulları'nın konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
"Geçtğimiz çarşamba günü sevgili Selahattin Demirtaş'ı ziyaret ettik. Selam ve sevgilerine size iletmek isteriz. Sayın Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının iddianamesinin çıkmasını bekliyoruz. Pekala tutuksuz yargılanabilirler, Ekrem İmamoğlu ve seçilmişler derhal serbest bırakılmalıdır.
Barışı hep birlikte büyütebiliriz. Barışa giden yolda demokratik siyasete çok önemli görevler düşüyor. Ama esas olarak barışa ruh katacak olan demokratik siyaset alanıdır. Bir yılı aşkın devam eden süreç ikinci aşamaya geçti. İkinci aşama demokratik siyasetin zamanıdır. Bu aşama geçilecek en önemli kapının eşiğidir. Barış tohumu bu toprağa düştü, tohumu toprağa döktükten sonra artık biter deyip çekip gidemeyiz. Barışın filizi kırılgandır. Bu filizin güçlü bir ağaca dönüşmesi için gereken emek, özveri ve kararlılığı daha fazla göstermeliyiz.
Muhalefet barıştan yana, maalesef barıştan yana olmayanlar var. Tarihi fırsatın önüne set çekenler var. İktidar içinde iktidar adına açıktan barış karşıtı yapan manşetler görebiliyoruz. Bu manşetler barış adına büyük bir utançtır. Barışa karşı çıkmak gelecek nesillere karşı işlenmiş tarihi bir suçtur. Barış ve Kürt sorununun çözümü kimi siyasi partilerin seçim hesaplarına kurban edilemez.
Sayın Öcalan'ın barış için verdiği mücadele, açtığı yollar çok eskiye dayanır. Sayın Öcalan'a karşı toplumda çok farklı duygular var, bunu anlıyoruz, farkındayız. Ama toplum olarak şunu görüyoruz, barış için ısrarla verilen bir mücadele var. Barış bir taktik değil, geçici bir manevra değil, stratejik bir tercihtir. Sayın Öcalan yaklaşık 30 yıl önce yayınlanan röportajında bile halis muhlis Anadolu çocuğuyum diyor.
1 Ekim 2024'te başlayan süreçte sayın Öcalan'ın kararlılığı çok kritik. İlk günden beri pozitif dil kullandı, tarihi konulara takılmadı, daima sağ duyuyla hareket etti. Sayın Cumhurbaşkanı ne dedi, 'Şu anda İmralı bu konuyla ilgili her türlü desteği verdi, veriyor.' Önemli bir tespit. Sayın Bahçeli ne söyledi? 'Meclis'te kurulan komisyonda seçilecek milletcekillerinin İmralı'ya giderek ilk ağızdan mesajları alması süreci güçlendirecekti.' Son derece önemli bir vurgu. Devletin gittiği yere siyaset neden gitmesin? Siyaset kurumu böylesi tarihi bir meselede neden en aktif şekilde görev almasın ki?
Sayın Öcalan gibi bir aktörü atlamak mı, yoksa sürece daha fazla dahil etmek mi? Yanıt belli. Komisyonun sayın Öcalan'ı dinlemesi süreci hızlandıracak ve topluma bir güven verecektir. Önyargılarla yol alınamıyor. Komisyon gecikmeksizin İmralı'ya gitmeli, adada bu görüşmeyi gerçekleştirmelidir."
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol