Başbakan Davutoğlu: (2)

Başbakan Davutoğlu: (2)

"(HDP'nin barajı geçip, geçememesi) Geçerse, Meclis'te yan yana otururuz, geçmezse ama bir tek şeyle ilgilendirir, geçmediği zaman gürültü çıkarmamaları lazım. Sonucuna razı olacaklar, yarışa bu kurallarla giriyorlar. Şimdiden bunu söylüyoruz ki 8 Haziran

Başbakan Ahmet Davutoğlu, HDP'nin seçimlerde barajı geçip, geçememesine ilişkin, "Geçerse, Meclis'te yan yana otururuz, geçmezse ama bir tek şeyle ilgilendirir, geçmediği zaman gürültü çıkarmamaları lazım. Sonucuna razı olacaklar, yarışa bu kurallarla giriyorlar. Şimdiden bunu söylüyoruz ki 8 Haziran sabahı kimse meşruiyet tartışması yapmasın" dedi.

Davutoğlu, Kanal 24'te katıldığı canlı yayında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

"Suriye'deki son gelişmelerin" sorulduğu Davutoğlu, "Kobani olayı olduğunda bütün dünya Suriye'yi konuşuyordu. Türkiye'de de Suriye'yi konuşuyorlardı. Kobani olayları bitti ne oldu? Kobani'de yeniden inşa faaliyeti lazım, yine Türkiye'den talep ediliyor ama bir anda Suriye gündemden düştü. Bitti mi Suriye'deki olaylar?" ifadelerini kullandı.

İdlib'in muhaliflerin eline geçmesine rağmen haber olmadığını belirten Davutoğlu, Suriye rejimini meşru göstermek için, muhalifler yerine "Nusra Cephesi'nin İdlib'i ele geçirdiğinin" yazıldığını aktardı.

Halep'te muhaliflerin ciddi ilerleme sağlamasına, rejim güçlerinin önemli ölçüde geriye çekilmesine rağmen bunun gündemde olmadığına dikkati çeken Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Neden? Psikolojinin değişmesini istemiyorlar. Muhalifler bir taraftan Halep'in doğusundan DAEŞ'le çarpışıyorlar, bir taraftan Halep'in batısında ve güneyinde rejimle çarpışıyorlar. Çok önemli istihbari bilgiler her gün bizim önümüze akıyor ama bir el, Esad'ın yaşamasını istiyor, aynı Sisi gibi. Esad'ın da ailesinin de İsrail'e hiçbir zararı olmadı. Esad yönetiminde de her iki yönetimde de İsrail'e dönük hiçbir... Burada esas güvenlik İsrail'in güvenliği olarak algılanıyor. İran'ın kullandığı argümanları bir kenara koyun bu anlamda, nihai kertede, bir azınlık rejiminin Suriye'de devamı isteniyor ki Suriye'de demokrasi olmasın, Mısır'da demokrasi olmasın. Çünkü herkes biliyor ki demokrasi geldiğinde Türkiye'de olduğu gibi onurlu bir dış politika takip edilir ve kim yanlış yaparsa ona karşı da dik durulur."

Arapları hareketlendiren şeyin, Türkiye'deki başarı hikayesi olduğunu belirten Davutoğlu, "Arap dünyasında demokrasinin başarısızlığının üzerinden yürütülen politikaların sebeplerinden biri de Türkiye'yi kıskaca almak, zayıflatmak, Türkiye'deki başarının bir örnek teşkil etmesini unutmak. Tam da 2012'de Ortadoğu'da demokrasi yaygınlaşırken ve Türkiye örneği zikredilirken, Mısır'da Tahrir Meydanına bu sefer darbe yanlıları çıktı, Türkiye'de de Gezi hareketleri başlatıldı" diye konuştu.

-"Seçimler, başka ülkelerin toplumların kaderini de değiştiriyor"

İçeride ve dışarıda, iki yıldır, paralel yapının ve Türkiye'nin başarısını engellemeye çalışan çevrelerin sözcüsü olanların, "Türkiye'de demokrasi yok, otoriterleşme var" dediğini aktaran Davutoğlu, buna bir cevap olarak Yeni Türkiye Sözleşmesi'ni hazırladığını söyledi.

Arap gençlerine, "Türkiye'de başarısız, Müslüman dünyanın demokrasiye geçmesi, onurlu hayat yaşaması mümkün değil, siz diktatörlerin, zalimlerin altında yaşayın, sesiniz çıkmasın, mezhep çatışmaları içinde birbirinizi katledin" mesajının verildiğini ifade eden Davutoğlu, Tunus'ta,  Şubat 2011'de Mısır bayraklarıyla Tahrir'de, Suriye'de Humus Meydanınında gençlerin özgür ve onurlu bir gelecek istediğini kaydetti.

"Tarih ceberut davranışlarla akışını geciktirir ama değiştirmez" diyen Davutoğlu, Türkiye'de seçimlerin, demokrasinin, güvenliğin korunarak özgürlüğün tahkim edilmesinin, güçlenmesinin önemli olduğunu vurguladı.

Davutoğlu, Türkiye'deki seçimlerin artık Türkiye'nin kaderini aşan etkiler yaptığını, doğurduğu sonuçlarla başka ülkelerin, toplumların kaderini de değiştirdiğini söyledi.

-"MHP'nin mirası belli"

"AK Parti seçim yarışında bundan sonra yoluna hangi adımlarla devam edecek? Seçim çalışmalarınızı değerlendirir misiniz? Birkaç temel kritik soru var; HDP barajı geçecek mi, AK Parti'den MHP'ye oy kayacak mı, CHP'nin adayları ve seçim bildirgesi nasıl yankı buldu, oylarını artıracak mı? Bu sorular ışığında değerlendirmeniz nedir?" sorusuna, Davutoğlu, şu yanıtı verdi:

"AK Parti'nin en önemli farkı Türk siyasetindeki özne olmasıdır. Ne düşündüğünü, ne yapmak istediğini, ne tür bir Türkiye özlediğin söyledi. 2002'de, 2007'de, 2011'de söyledi, şimdi 2015'te söylüyor. Bizim hiçbir beyannamemizde, hiçbir açıklamamızda reaksiyonel bir tavır görmezsiniz. Biz, ne olduğumuzu anlatırız, başkasının ne söylediklerini takip ederiz tabi, acaba onların zihninde ne var, anlayalım diye. Ama söylemimizi başkalarının performansına... 'Barajı geçecek mi, geçemeyecek mi?' emin olun ilgilendirmiyor bizi. Bizi ilgilendiren tek şey zihnimizdeki Türkiye'yi inşa edebilmek. Geçerse, Meclis'te yan yana otururuz, geçmezse ama bir tek şeyle ilgilendirir, geçmediği zaman gürültü çıkarmamaları lazım. Sonucuna razı olacaklar, yarışa bu kurallarla giriyorlar. Şimdiden bunu söylüyoruz ki 8 Haziran sabahı kimse meşruiyet tartışması yapmasın. Şu anda bize gelen şeylerde, bunun epey gerisinde oldukları kanaati bizde var ama hiç önemli değil. Biz gideceğiz Doğu'da, Güneydoğu'da kendi düşüncemizi, çözüm sürecini, kardeşliğimizi anlatacağız. Çevredeki çatışmaların ortamında Türkiye'de demokrasinin onlar için ne anlam ifade ettiğini anlatacağız."

 "MHP'nin zaten 2001'de nasıl bir Türkiye bırakıp gittiği belli, MHP'ye niye reaksiyon gösterelim biz? MHP'nin mirası belli" diyen Davutoğlu, AK Parti'nin söylemlerinde milliliği vurguladığını, bunun beyannamenin de asli unsuru olduğunu söyledi.

-"Uzlaşının her türüne açık bir metin"

CHP'nin reaksiyonel hareket ettiğini kaydeden Davutoğlu, onların tutumlarının da belirleyici olmadığını ifade etti.

"Siyaseti, söylemi biz belirleriz" diyen Davutoğlu, kendi performansları, söylemleriyle halkın önüne çıktıklarını dile getirdi. Yeni Türkiye Sözleşmesi'ni iki gün çalışarak, ortak akılla kelimelere döktüklerini belirten Davutoğlu, şunları söyledi:

"Yeni Türkiye Sözleşmesi, bütün Türkiye'ye, hangi görüşten olursa olsun herkese yaptığımız bir çağrı. İçinde AK Parti yok, bilinçli olarak kullanmadık, bir tek benim imzam var. Şunu söylüyoruz AK Partili olmayan seçmenlerimize, vatandaşlarımıza;  ortak metinde buluşalım. Ortak bir siyasette buluşamıyoruz, doğaldır demokrasilerde buluşmamız gerekmiyor. Ortak bir ekonomik vizyonda da buluşmayabiliriz doğaldır, herkes alternatif düşüncesini koyar ama ortak ilkelerde buluşabiliriz. Hatta bu ilkelerden hareketle bir anayasayı şimdiden konuşabiliriz. Bu anlamda uzlaşının her türüne açık bir metin.

Ben o metni bilerek... Hiç hoşlanmadığım şeyin metin okumak olduğunu herkes bilir, irticalen konuşmayı tercih ederim ama o metni özellikle okudum. Şunu söylemek için; Bu metindeki her bir cümle, virgül itinayla yazılmıştır, gelin buna ya alternatif bir metin siz çıkarın, biz onu tartışalım, onu bunla karşılaştıralım. Ya da bu metinde neye itiraz ediyorsanız onu söyleyin. Bakın neredeyse bir hafta oldu, kimseden herhangi birşey gelmedi. O maddelerin hiçbirine itiraz edemezler, insan onuru mı, özgürlüklerin insan onurunun bir parçası olduğuna mı itiraz edecekler, güvenliğin olmadığı yerde özgürlüğün uygulanamayacağını söylememize mi itiraz edecekler, 100 yıl önce İstiklal Savaşımızın bir onurlu insanlık mücadelesi olduğuna mı?"

-"Düşüncelerimizi net, berrak açıkladık"

Kılıçdaroğlu'nun, Bahçeli'nin, Demirtaş'ın kendi düşüncelerini anlatan bir metin yazmadığını belirten Davutoğlu, muhalefetin, "aktarma ve reaksiyonel" bir tutum içinde olduğunu söyledi.

Beyannamede neleri yaptıklarını ve yapacaklarını söylediklerini anlatan Başbakan Davutoğlu, gerek yeni anayasa konusunda gerek başkanlık sistemi dahil yeni bir yönetim anlayışı konusunda düşüncelerini net ve berrak bir şekilde açıkladıklarını kaydetti.

Ekonomide makro olarak Türkiye'nin nereye taşınacağının ve mikro olarak insanların hayatlarına nasıl dokunulduğunun önemli olduğuna işaret eden Davutoğlu, sağlık ve eğitim konusunda ne kadar mesafe katedildiğinin ortada olduğunu vurguladı.

AK Parti geldiğinde nitelikli yatak sayısı yüzde 6,6'yken, şimdi yüzde 60'ları bulduğunu dile getiren Davutoğlu, 2019'da Türkiye'nin yüzde 90'ında nitelikli yatak olacağını söyledi.

Türkiye'nin ortalama eğitimini 5,5'ten, 7,7'ye çıkardıklarını belirten Davutoğlu, 2019'da, en geç 2020'de bunu 14,7'ye çıkaracaklarını anlattı.

-"AK Parti herkesin hayatını olumlu etkiledi"

Yeni esnaflara faizsiz kredi imkanı, kaybolmuş mesleklere özel teşvikler getirdiklerini, esnafa sağlanan kredi imkanının olağanüstü genişlettiklerini ifade eden Davutoğlu, tarımsal desteğin 6,6 milyarı aştığını, Mayıs'a kadar 10 milyar tarımsal destek ödemesi yapacaklarını, çiftçiye bir kuruş borçlarının bulunmadığının altını çizdi.

Ulaştırma ve diğer yerlerdeki firmalara da borcun bulunmadığını kaydeden Davutoğlu, "Çarkın dönmesi için verdiği sözü yerine getiren bir devletten daha güçlü bir devlet olamaz" diye konuştu.

AK Parti'nin herkesin hayatını olumlu yönde değiştirdiğini dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bizim devraldığımız Türkiye'de, Kılıçdaroğlu zihniyeti hakimdi o dönemde, 1 doların altında yaşayanların toplam nüfusa oranı yüzde 1 civarındaydı, 2 doların altında olanların yüzde 3,5 civarındaydı, 4,25 doların altında olanlar, bu yoksulluk sınırıdır yüzde 36 civarındaydı. Yani 20 milyon insan Türkiye'di yoksulluk sınırı altında yaşıyordu. Bu bizim verilerimiz değil, OECD'nin ve uluslararası istatistiklerin verileri. Şimdi 1 doların, 2 doların altında yaşayan kimse kalmadı. 4,25 doların altında yaşayan da 3,25 sadece. 2018'e kadar da onu da sıfırlayacağız. Kimse öyle rakamlar üzerinde oynamasın."

(Sürecek) 

Kaynak: Anadolu Ajansı