Avusturya Başbakanı'na Türkiye'den yanıt

AB Bakanı Ömer Çelik, Avusturya Başbakanı Kern'in Türkiye'nin AB üyeliği ile ilgili sözlerine yanıt verdi.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Avusturya Başbakanı Christian Kern'in, "Türkiye'nin AB üyelik görüşmelerinin sonlandırılması için bir diyalog başlatacağına" yönelik söyleminin aşırı sağ yaklaşımlarla benzerlik gösterdiğini ve rahatsız edici olduğunu söyledi.

Bakan Çelik, Avusturya Başbakanı Kern'in Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerinin durdurulmasına yönelik bir girişim başlatacağı yönündeki sözlerine ilişkin, "Bu tip yaklaşımları, Avrupa’daki aşırı sağın yaklaşımlarıyla bu kadar yakın benzerlik göstermesini son derece rahatsız edici buluyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Çelik ve Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, bakanlıkta yapacakları görüşmenin öncesinde basına açıklama yaptı. Bakan Çelik, Jagland’ın ziyaretinin veTürk demokrasisinin yanında olduğuna dair verdiği mesajların çok önemli olduğunu belirterek, Jagland'ın darbe girişimin ilk saatlerinde hiçbir teyit beklemeden darbeye karşı açıklama yaparak güçlü bir vizyon sergilediğini kaydetti.

Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyesi olmasa da, güçlü bir Avrupa ülkesi ve demokrasisi olarak Avrupa Konseyi'nin kurucu üyesi olduğunu hatırlatan Çelik, "Karşı karşıya kaldığımız darbe girişimi Avrupa Konseyi içerisinde beraberce paylaştığımız insan hakları, demokrasi ve hukuk devleti gibi ilkelere karşı yapılmış bir darbe girişimidir" dedi.

AB'deki dost ülkelerin, Jagland'ın gösterdiği yaklaşıma benzer bir yaklaşım sergilemediklerine dikkati çeken ve Avusturya Başbakanı Kern'in Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerinin durdurulmasına yönelik bir girişim başlatacağı yönündeki sözlerini işaret eden Çelik, şunları kaydetti: "Darbeye karşı olduklarını, demokrasinin yanında olduklarını söylediler ama hemen arkasından pek çok cümle ile maalesef Türkiye’nin hak etmediği eleştirilerde bulundular. Bugün de bir AB ülkesinin başbakanı Türkiye’yle müzakerelerin sona erdirilmesine dönük bir girişim başlatacağına dair bir açıklamada bulunmuş. Hatta Türkiye’nin AB ile yürüttüğü tam üyelik müzakerelerinin 'reel bir durum değil, diplomatik kurgu' olduğunu söylemiş. Ben bu tip yaklaşımları, doğrusunu söylemek gerekirse, Avrupa’daki aşırı sağın yaklaşımlarıyla bu kadar yakın benzerlik göstermesini son derece rahatsız edici buluyorum."

Çelik, Türkiye ve Avrupa'nın demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti değerleri için daha çok dayanışma göstermesi gerektiğini söyledi. Bu darbe girişimi sırasında Türk halkının demokrasinin tüm değerlerine sahip çıkan yüksek bir demokratik bilince sahip olduğunu ortaya koyduğunu ifade eden Çelik, "Bunun alkışlanması, takdir edilmesi gerekir. Kuşkusuz herkesin herkese karşı eleştirileri olabilir, eleştiri demokratik bir haktır. bu her ülkenin iyiliği için geliştirilmesi gereken bir mekanizmadır. Ama Türkiye’yi eleştirmekle Türkiye karşıtlığı arasına bir mesafe koymak gerekir."

Bundan sonraki süreçte Türkiye ve Avrupa arasında daha güçlü bir dayanışma olması gerektiğini belirten Çelik, Türkiye'de darbe sonrası sürecin hukuk çerçevesinde yürütüldüğüne dikkati çekti.

Çelik, şöyle devam etti:  "Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin içtihatları Avrupa Konseyi'nin kurucu değerleri Türkiye için referans olmaya devam etmektedir. Özellikle Avrupa Konseyi'nde paylaştığımız değerlerin daha da güçlendirilmesinin öneminin altını çiziyoruz. Çünkü darbelere karşı en etkili ilaç ve en etkili savunma demokrasiyi, insan haklarını ve hukuk devletini daha çok geliştirmektir. Türk halkı zaten bunlara verdiği değeri göstermiştir" diye konuştu.

Çelik, Jagland'a Türk halkının tanklara, savaş uçaklarına ve gemilere karşı demokrasisini koruduğu bu dönemde verdiği destek için bir kez daha teşekkür etti.

'GÜCE SİLAHLA DEĞİL OYLA ULAŞABİLİRSİNİZ'

Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Jagland, 15 Temmuz'da düzenlenen darbe girişiminin ardından Türkiye'ye ve demokratik kurumlara dayanışma mesajını vermek, ülkedeki süreci daha iyi anlamak ve yardımcı olmak için Türkiye'ye geldiğini belirtti.

Jagland, 15 Temmuz gecesi darbe girişimi başladığında hemen tepki verdiğini belirterek şöyle devam etti:

"O gece darbe girişimi başladığında derhal tutum almak benim için hiç de zor olmadı. Neler olduğunu hemen anladım ve gece yarısından önce darbeyi yapanları kınadım. Çünkü Avrupa kıtasında askeri darbelere yer yoktur. Eğer bu darbe girişimi başarılı olsaydı Türkiye derhal Avrupa Konseyi'nden çıkarılacaktı. Avrupa'da silahlarla güç kazanamazsınız, güce oylarla ulaşmak zorundasınız."

Türkiye'nin bundan sonraki süreci Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ve İnsan Hakları Mahkemesinin içtihatına uygun şekilde yürütmesinin önemli olduğunu vurgulayan Jagland, Ankara'daki temaslarının oldukça verimli geçtiğini ve darbe sonrası süreceTBMM'nin dahil olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Sonraki Haber