Ünlü kot pantolon fabrikasında cinsel taciz skandalı

Güney Afrika ülkesi Lesotho'da tekstil fabrikalarına yönelik gerçekleştirilen cinsel taciz ve baskı soruşturması, aralarında Levi Strauss, Wrangler ve Lee gibi Amerikan markalarına kot pantolon üreten bir firmadaki skandalı ortaya çıkardı.

ABD merkezli İşçi Hakları Birliği (İHB) tarafından gerçekleştirilen ve iki yıl süren soruşturmanın sonuçları dün yayınlandı.

Buna göre; Lesotho’da 10 bini aşkın işçi çalıştıran Tayvanlı Nien Hsing’de görev yapan müdürler ve denetmenler, düzenli olarak, tam zamanlı sözleşme ya da terfi karşılığı kadın işçileri cinsel ilişkiye zorluyor.

Soruşturma ayrıca, şirket yönetiminin bu kişilere karşı disiplin işlemi yapmadığını ve işçilerin sendikalaşma hakkının baskı altına alındığını ortaya koydu.

HERKES DENETMENLERLE YATIYOR

İngiliz Guardian gazetesinin haberine göre; soruşturma kapsamında Nien Hsing’e ait üç fabrikada, muhtelif operasyonlarda görev yapan 140 işçiyle mülakatlar gerçekleştirildi.

Kadınlardan biri, “Benim departmanımdaki kadınların tümü denetmenlerle cinsel ilişkiye girdi. Kadınlar için bu hayatta kalmaktan başka bir şey değil. ‘Hayır’ dersen işi alamazsın ya da sözleşmen yenilenmez” ifadelerini kullandı.

Bir başka iddiaya göre ise uygunsuz bir dokunuş nedeniyle şikâyet edilmesine karşın bir denetmen hakkında herhangi bir işlem yapılmadı.

DEPARTMANLARI DEĞİŞTİRİLİYOR

İHB soruşturması, cinsel tacizde bulunan, rüşvete bulaşan ya da kötü davranış sergileyen denetmenlere yönelik disiplin işlemleri yerine departmanlar arasında değişiklik yapıldığını ortaya koydu.

Levi Strauss’un Sürdürülebilirlikten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Michael Kobori, Associated Press haber ajansına yaptığı açıklamada, İHK’nın bulgularını alır almaz Nien Hsing şirketine “buna müsamaha gösterilemeyeceğini” bildirdiklerini söyledi.

Wrangler ve Lee markalarına sahip olan Kontoor Brands Genel Müdür Yardımcısı Scott Deitz de “iddialardan kaygı duyduklarını” belirterek, “Sorunları bu şekilde öğrenmek istemezdik. Bunları gerçekleştirdiğimiz denetimlerle öğrenmek isterdik” ifadelerini kullandı

ŞİRKET: BİZE ŞİKÂYET GELMEDİ

İHB elde ettiği bulguları Hien Hsing ile paylaştığında ise şirket, “son iki yıldır cinsel taciz ya da suistimal vakasına ilişkin hiç şikâyet almadıkları” yanıtını verdi. 2005’ten bu yana ise hiçbir müdür ya da denetmenle ilgili cinsel tacizden disiplin işlemi yapılmadığı belirtildi.

Guardian’ın haberine göre; İHB, Amerikan şirketlerine Nien Hsing ile sözleşmelerini feshetme çağrısı yapmak yerine, tedarikçilerinin uygulamalarını değiştirmelerini sağlamak üzere iş ilişkilerini kullanma tavsiyesinde bulundu.

Haberde, İHB’nin vahim tespitleri karşısında şirketlerin işçi ve kadın hakları gruplarıyla cinsiyet temelli şiddeti ortadan kaldırmak üzere bağlayıcı anlaşmalar imzaladıkları belirtildi.

Bu anlaşmalar arasında, cinsel taciz iddialarını araştırma ve suistimalde bulunan müdürleri ifşa etme yetkisi bulunan bağımsız bir kurul oluşturulması da bulunuyor. Kurulun fabrikaları suç işleyenleri kovmanın da aralarında bulunduğu disiplin işlemlerine zorlama yetkisi de bulunuyor.

Sonraki Haber