Bankalardaki altın hesapları eriyor!

Bankalarda tutulan kıymetli maden depo hesapları, yılın ilk 6 ayında 2013`ün ilk yarısındaki "rekor" seviyenin yarısına geriledi.

Bankalardaki  altın hesapları, bu yılın ilk yarısında rekor üstüne rekor kıran altın fiyatları  nedeniyle erimeye başladı. 

Altın fiyatlarındaki artışın etkisiyle çeşitliliği ve müşterisi son  yıllarda artan hesaplar, küresel gelişmelerden olumsuz etkilenmek istemeyen  tasarruf sahiplerini "güvenli limana" çekerek yastıkaltındaki altınların  ekonomiye kazandırılmasına da aracılık ediyor.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, geçen  yılın ilk yarısında 11 milyar 374 milyon lira olan yurt içi ve yurt dışı yerleşik  kıymetli maden depo hesaplarının tutarı, bu yılın aynı döneminde 9 milyar 671  milyon liraya geriledi.

Bankalarda tutulan kıymetli maden depo hesapları tutarı yılın ilk  yarısında 2015'in aynı dönemine göre yüzde 14,9 azalırken, 20 milyar 125 milyon  lira ile 2013'ün ilk yarısındaki "rekor" seviyenin de yarısına gerilemiş oldu.

2013 yılından bu yana gerileyen bankaların altın depo hesabı büyüklüğü  de yılın ilk 6 ayında, 2015'in aynı dönemine kıyasla 35 ton düşerek yaklaşık 76  tona indi. Altın depo hesaplarının büyüklüğü 2013'ün ilk yarısında yaklaşık 268  ton seviyesinde bulunuyordu.

Analistler, Haziran 2016 dönemi ile geçen yılın aynı dönemi  karşılaştırıldığında altın fiyatlarında önemli bir artış kaydedildiğini ifade  ederek, Londra öğleden sonra fiksingi ortalaması dikkate alındığında dolar  cinsinden altın fiyatlarının Haziran 2015'te 1.181,50 dolar/ons’tan, yüzde  8’lik  bir artışla bu yılın haziran ayında 1.276,40 dolar/onsa yükseldiğini bildirdi.  Analistler, Türk lirası cinsinden ortalama altın fiyatlarının ise aynı dönemlerde  102.8 TL/kilogramdan yüzde 16,7’lik artışla 120 TL/kilogram seviyelerine  çıktığını kaydetti.

'YATIRIMCILAR, DİĞER YATIRIM ARAÇLARINA YÖNELDİ'

Borsa İstanbul yetkilileri de altın fiyatlarındaki yükselişin  etkisiyle yatırımcıların Haziran 2015-Haziran 2016 döneminde altın  mevduatlarından çıkarak altın dışındaki diğer yatırım araçlarına yönelmelerinin,  yurt içi ve dışı yerleşiklerin kıymetli maden depo hesaplarının bu dönemde yüzde  15 oranında bir düşüş kaydetmesine yol açtığını söyledi.

Yetkililer, altının uzun vadede kendini kanıtlamış güvenli bir yatırım  aracı olduğunu vurgulayarak, özellikle ekonomide belirsizliklerin yaşandığı  dönemlerde yatırımcıların altına karşı talebinin arttığını, yatırımcıların  varlıklarını korumak için altına yöneldiğini kaydetti.

Türkiye'de yatırımcıların altına çeşitli şekillerde yatırım yaptığını  ifade eden yetkililer, şu görüşleri dile getirdi:

"Yatırımcılar, kıymetli maden depo hesaplarının yanı sıra külçe altın  ya da cumhuriyet altını satın alma yolu ile fiziki olarak altına yatırım  yapabilmekte, altına dayalı fonlara ve borsa yatırımfonlarına yatırım yapma  yoluyla da altının getirisine yatırım yapabilmektedirler. Altına dayalı  fonlarının ve borsa yatırım fonlarının yatırımcılara sattıkları fon payları  karşılığında bulundurmak zorunda oldukları altın, Borsa İstanbul Kıymetli  Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasasında saklanmaktadır. Bu fonlar tarafından  saklanan toplam altın miktarı Haziran 2015'teki 8 bin 52 kilogramdan yüzde  26,9’luk artışla Haziran 2016'da 10 bin 218 kilograma yükselmiştir..

Diğer taraftan, Türk lirası cinsinden altın fiyatlarının  belirlenmesinde altın fiyatlarının dolarcinsinden değerinin yanı sıra doların  Türk lirası karşısındaki değeri de etkilidir. Önümüzdeki dönemde bu iki faktörün,  yani dolar cinsinden altın fiyatlarının ve dolar kurunun değişimi altın  mevduatlarının seviyesinde rol oynayacaktır. Ayrıca, önümüzdeki dönemde hisse  senetleri, faizgibi diğer yatırım araçlarının getirisi de yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin kıymetli maden depo hesaplarının seviyesini etkileyecektir."

ALTIN FİYATINDAKİ ERİMENİN ALTINDA YATAN EN BÜYÜK NEDEN NE?

İstanbul Altın Rafinerisi (İAR) Altın Bankacılığından Sorumlu Genel  Müdür Yardımcısı Evren Yaşar ise Merkez Bankasının 2011'de TL zorunlu karşılıklar  yerine altını kabul etmeye başlamasının çok başarılı sonuçlar doğurduğunu, bu  durumun bankaların altın bankacılığına iştahını daha da artırdığını ifade etti.

Yaşar, bu süreçte fiyatlarındaki artışın altının önemli bir yatırım  aracı olduğu algısını kuvvetlendirdiğini, bankaların da bu algıyı artırmak için  pazarlama ve reklam çalışmaları yaptığını, bu durumun Haziran 2013'te altın  mevduat miktarını 268,5 tona kadar çıkmasını sağladığını kaydetti.

Altın miktarının 2013 sonunda 253 ton, Şubat 2014'te ise 187 tona  kadar gerilediğini bildiren Yaşar, bu erimenin altında yatan en büyük nedenin ise  altın fiyatlarında kısa sürede yaşanan artış ve mudilerin altın mevduatından  çıkmaları olduğunu vurguladı. Yaşar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aralık 2013'te altın fiyatı 82 TL iken, Şubat 2014'te altının gram  fiyatı kademeli olarak 94,5 TL'ye kadar çıktı. Kasım 2014'te bankalardaki altın  miktarı tekrar 216 tona kadar çıktı. Aralık 2014’te altının gramı 90 TL  seviyelerine ulaşınca altın miktarı 182 tona kadar geriledi. Ocak 2015'te altın  100 TL seviyelerine kadar yükselince altın mevduatı miktarı ise bir anda 133 tona  geriledi ve banka mevduatlarında altın cinsinde yüzde 27'lik bir azalmaya sebep  oldu. Bu düşüş,  altın bankacılığında bir ay gibi kısa sürede oransal olarak en  büyük erimenin yaşandığı dönemler olarak kayıtlara geçti. Bu düşüşün altında  yatan sebep de yine mudilerin kar realizasyonuydu."

'ALTIN MEVDUATI DAHA KALICI MEVDUAT OLABİLİR'

Evren Yaşar, bankalardaki altın mevduatının gelişiminin altın  fiyatları ile ters korelasyona sahip olduğunu ifade ederek, son dönemde altın  fiyatlarındaki yükselişin altın mevduatlarındaki azalmanın önemli nedenlerinden  biri olduğunu vurguladı. Yaşar, "Bankaların zorunlu karşılıklar için gerekli olan  altını  daha kolay ve kendilerince kalıcı olan swapla yurt dışından temin  edebilmeleri, altın mevduatına olan ilginin azalmasındaki başka bir neden oldu."  dedi.

Merkez Bankasının, bu ayın başında zorunlu karşılıklarda yaptığı  değişiklik ile TL yerine verilecek olan altın miktarının oranını yüzde 5  artırarak yüzde 35 seviyesine çıkardığını, bu değişiklik ile bankaların yastık  altındaki altına, dolayısıyla altın bankacılığına gösterdiği ilginin artacağını  kaydeden Yaşar, "Bu durum, bankaların altına daha yüksek faiz ve kar payı  oranları vermelerine sebep olacaktır. Mudilerin altın fiyatı yükselişlerine karşı  duyarlılığını azaltabilir. Bu şekilde altın mevduatı daha kalıcı bir mevduat  olabilir." ifadelerini kullandı.

Sonraki Haber