CHP'den ''yandaşa ihale'' raporu: ''Adrese teslim ihale !''

CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat’ın kamu ihalelerine ilişkin hazırladığı rapora kamu kaynaklarının AK Parti'ye yakın şirketlere peşkeş çekildiği iddiası damgasını vurdu.

AK Parti iktidara geldiği günden bu yana yandaşlara kaynak aktarmanın aracı haline gelen İhale Kanunu’nda yüzlerce değişiklik yaptı. Yaklaşık 50 kanun ve kanun hükmünde kararname ile Kamu İhale Kanunu değiştirilmesi adeta yandaşlara sipariş olarak gerçekleşti. Son olarak geçtiğimiz Mayıs ayında ihale kanununun 21. Maddesinin (b) bendine “Yapım tekniği açısından özellik arz eden, …ivedilikle yapılması gerekliliği idarece belirlenen hallerde” ibareleri eklendi.

SAYIŞTAY BELGELEDİ

Yapılan bu değişiklikle sürekli suiistimal edilen bu kanun maddesi yoruma açık hale getirildi. Değişikliklerle pazarlıksız, istediğine ihale verilmesine imkân tanınırken kamudaki ihale yolsuzluklarının önü daha da açılmış oldu. Özellikle AK Partili belediyelerde ve kamu kuruluşlarındaki yolsuzlukların belgelendiği son Sayıştay raporları bu durumu doğrular nitelikte.

İSTİSNA SIRADANLAŞTI

İhale Kanunun en fazla değişikliğe uğrayan maddesi “İstisnaları” düzenleyen maddesi oldu. İstisna olan ihale usulleri pek çok büyük projede kullanılarak sıradanlaştı.

Kamu ihalelerinin istenilen kişiye verilmesine olanak sağlayan “Pazarlık usulü” maddesi sekiz kez değişikliğe uğradı. Bahse konu olan bu 21’inci maddenin özellikle “b” fıkrasında tanımlanan “doğal afet ve salgın hastalık” gibi acil durum gerekçeleri çoğu zaman olmamasına rağmen en sık başvurulan madde haline geldi.

2004 yılında tüm ihaleler içindeki payı yüzde 12, büyüklüğü de 1.6 milyar olan pazarlık usulü ile yapılan ihalelerin büyüklüğü 2017’de 45 milyarı aştı. Bu rakam tüm ihalelerin yüzde 30’una yaklaşan bir orana denk geliyor. Böylece AK Parti iktidarı boyunca pazarlık usulü ihalelerin miktarı 28 kattan fazla artmış oldu.

YÜZDE 81’İ, 21/B İLE YAPILDI

21/B NEDİR?
Kamu İhale Kanunu`nun 21’inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde “Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması” hallerinde pazarlık usulü ile ihaleye çıkılabileceği hüküm altına alınmıştır. Ancak bu düzenleme AK Parti hükümetlerinde yandaşa ihale vermek için kanunun etrafından dolaşmanın yolu oldu.

2017 yılında açık ihale, belirli istekliler arasında ve pazarlık usulü olmak üzere toplam 89 bin 315 adet kamu alımı gerçekleşti.

Bu ihaleler için toplam 210 milyar 299 milyon 780 bin TL harcandı. Bu ihaleler içinde 45 milyardan fazla bir rakam pazarlık usulü ihalelere ayrıldı.

Kamu ihale bedeli içindeki payı yüzde 21,56 olan pazarlık usulü işlemlerin yüzde 81’i ise 21/b usulü ihalelerden oluşuyor. Sadece özel koşulların gerekli olduğu 21-b usulü ihaleler için 2017 yılında yapılan harcama 37 milyarı buldu.

BALIK BAŞTAN KOKMUŞ

Adalet dağıtması beklenen Adalet Bakanlığı’nda da ihale kıyakları dikkat çekiyor. Bakanlık bütçesinin yarıya yakını 21/b maddesi ile verilen ihalelere gitti. 2017’deki ihalelerin toplam sözleşme bedeli 5 milyar 479 milyon 149 bin 141 TL’ye ulaştı. Bu miktar 13 milyar 171 milyon TL’lik Bakanlık bütçesinin yüzde 42’sine denk geliyor. Oysa verilen ihalelerde 21/b’nin gerektirdiği “hastalık, salgın, doğal afet, savaş” gibi durumların olmadığı çok açık! Adalet dağıtacak kurumda bile denetimsizlik ve yasal boşlukların yandaş firmalara kaynak aktarmanın aracı haline getirilmesi, balığın baştan kokar sözünü doğrular nitelikte.

Sonraki Haber