"Fintech Stratejik Ülke Üstünlüğü Olarak Görülüyor"

Bankalararası Kart Merkezi Genel Müdürü Canko: - "Artık ülkeler FinTech'i stratejik ülke üstünlüğü olarak görüyor. Londra'da şahit olduğumuz bu yarış, İngiltere'nin ABD ile yarışının bir boyutu idi"- "FinTech çok küçük başladı ama şu anda çok daha güçlü a

LONDRA - MURAT BİRİNCİ - Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel Müdürü Soner Canko, "Artık ülkeler FinTech'i stratejik ülke üstünlüğü olarak görüyor. Londra'da şahit olduğumuz bu yarış, İngiltere'nin ABD ile yarışının bir boyutu" dedi.

Londra'da gerçekleştirilen "Finovate Avrupa 2016 Konferansı" sonrasında AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Canko, son üç yıldır dünyada FinTech konusundaki gelişmeleri yakinen takip ettiğini, bu sene Londra'da yapılan konferansa son yılların en büyük katılımının sağlandığını söyledi.

Canko, Londra'nın en büyük salonlarından bir tanesinde dünyanın dört bir yanından bin 500'ün üzerinde katılımcının bulunmasının önemli olduğunu dile getirdi.

"Sunumların üzerinde milyar dolarları gördüğümde çok ikna olmuyorum ama burada gördüğüm kalabalık, katılımcıların sorumlulukları ve bölgelerine bakıldığı zaman FinTech konusundaki gelişmeler beni ikna ediyor" diyen Canko, dünyada finansal hizmetler sektörünün yeniden şekillendiğini ve kurallarının yeniden yazıldığını anlattı.

Canko, FinTech'in ilk olarak gençlerin az tecrübeleri ve finansal teknolojilerin yenilikçi uygulamalarıyla başladığını, şimdi ise çok ciddi yatırım alan ve "yıkıcı yaratıcılık" denilen işlere dönüştüğünü vurgulayarak, şöyle devam etti:

"FinTech çok küçük başladı ama şu anda çok daha güçlü ayak seslerini duyuyoruz. Buradaki sunumlarda finansal hizmetlerin rakamlardan kaynaklanan soğukluğunu kıran uygulamalar gördük. Objeler ve resimlerle duyulara hitap eden finansal hizmetleri daha sevimli kılan ara yüzler gördük. Finans işi rakamlardan ve soğuk ara yüzlerden ibaret değil. Daha duyulara, göze hitap eden bir şeylerin olabileceğini tecrübe ettik.

Doğrulama konusunda önemli bir trend var. Doğrulama işlemi bilindiği üzere kullanıcı adı, parola, şifre, dinamik şifre gibi kademelerden oluşuyor. Doğrulamanın hızlandırılması ve kolaylaştırılması çok önemlidir. Bunu da burada gördük. Ses ve gözle doğrulama uygulamalarına ilişkin sunumlar dikkat çekiciydi."

Canko, Türkiye'nin, finans sektöründe teknolojiyi en yoğun kullanan ülkelerin başında geldiğini, girişimcilik konusunda ise biraz zayıf olduğunu, FinTech girişimciliğinde de bunun fazlasıyla görüldüğünü belirtti.

Bu konuda hızlanılması ve aranın kapatılması gerektiğine dikkati çeken Canko, artık ülkelerin FinTech'i stratejik ülke üstünlüğü olarak gördüğünün altını çizdi.

Canko, "Londra'da şahit olduğumuz bu yarış, İngiltere'nin ABD ile yarışının bir boyutu idi. Devletler ve yerel yönetimler bu konuyu destekliyor. Türkiye olarak finansal teknolojiler açısından iyi bir noktadayız. FinTech girişimciliğinde yolun başındayız. Düzenleyici kurumların ve kamunun buna destek vermesi lazım. Sadece bir sektörel hareket olarak değil ülkemizin gelecek on yıldaki stratejik adımı olarak görmemiz gerekiyor. Tüm tarafları bu konuda basınımızın da desteği ile bilgilendirmemiz lazım" görüşünü de paylaştı.



- "Bankacılık sektörümüz teknoloji ve müşteri deneyimi açısından çok güçlü"


FinTech İstanbul kurucu ortağı ve Özyeğin Üniversitesi Girişimcilik Direktörü İhsan Elgin ise Finovate Londra Konferansı'ndaki sunumların, projelerin hangi alanlarda ve hangi teknolojilere gerçekleştiğine ilişkin fikirler verdiğini söyledi.

Projelerin yüzde 80'inin Firmadan Firmanya (B2B-Business to Business) ve yüzde 20'sinin de Firmadan Müşteriye (B2C-Business to Customer) şeklinde olduğunu aktaran Elgin, B2B projelerinde de odak noktanın sesten, gözden, görüntüden kimlik doğrulama olduğuna işaret etti.

Elgin, Türkiye'deki projelerin daha basit ve çözüme yakın, ağır teknoloji kullanılmayan özellikte olduğunu, burada ise yoğun teknoloji kullanımına sahip projelerin görüldüğünü dile getirdi.

Sunumlarda dikkati çeken bir diğer unsurun da algoritma olduğunu belirten Elgin, şunları kaydetti:

"Algoritma ile yatırım yönetimi yapılıyor. Robotlar kişilerin finansal gelirlerini yönetiyorlar. Böyle bir trend var. Türkiye'de böyle şeyler yok. Bir diğer nokta ise girişimcilerin profili. Yaş ortalaması 35'in üzerinde ve sektör tecrübeleri 10-15 yıl olan girişimciler görüyoruz. Bizde ise böyle değil. Türkiye'deki girişimciler bankacılık ve sigorta sektöründen çıkmış birisi değil de bu alanlara dışarıdan çözüm üretmeye çalışan kişiler. Buradaki trendin bizde olmaması gibi bir durum yok. Çünkü bankacılık sektöründe verimlilik arttıkça istihdamda azalma yaşanabilecek. Finansal dünyada tek kariyerin bir bankadan başka bir bankaya geçmek olmayacağını, FinTech alanında yapılacak girişimcilerin de buna destek sağlayacağını düşünüyoruz. Konferansta İngiliz bankalarının startup'larla sıkı iş birliği içinde olduğunu gözlemledim. Türkiye'de bankalar teknoloji ve inovasyon konusunda çok iyi. Bankalarımız bu alanda güçlü oldukları için startup'lara açılmış değil. Ama buradaki bankalar her şeyi içeride yapmanın maliyetinden ise dışarıda bu işi yapıp güvendikleri startup'larla iş birliği yapmayı tercih ediyor. Burada rakip bankalar ya da yatırım firmaları iş birliği yapabiliyor.

Finovate Dergisi 'Türkiye'de bankacılığın teknoloji ve müşteri deneyimi açısından bu kadar güçlü olmasının nedeni ne?' diye bir soru sordu. Demek ki dışarıdan Türkiye'ye böyle bir bakış açısı var. Çünkü bankacılık sektörü 2001'de ciddi bir kriz yaşadı. Bunun tecrübesiyle regülasyon, teknoloji ve sağlamlık adına önemli adımlar atıldı. Türkiye'nin teknolojiye meraklı genç nüfusu var. Tüm bunların sonucu olarak bankacılık sektörümüz teknoloji ve müşteri deneyimi açısından çok güçlü."

Elgin, kurucuları arasında olduğu FinTech İstanbul Platformu hakkında da bilgi vererek, girişimcilik konusunda dünyayı 10-15 yıl geriden takip ettiklerini ancak FinTech alanında ise dünya ile başa baş yakın olduklarını söyledi.

Girişimcilik dünyasında yaşanan en büyük sorunun, ekosistemin bir araya getirilememesi olduğunu belirten Elgin, FinTech İstanbul olarak girişimcilik ekosistemini bir araya getirme konusunda önemli adımlar atacaklarını anlattı.

Elgin, bunu uluslararası sahaya taşımak adına Londra'nın önemli bir yer olduğunu da sözlerine ekledi.

Sonraki Haber