Yıkılan binalarda kahreden gerçek ortaya çıktı

Galerinin tamamı için tıklayınız

İnşaat sektöründe çalıştıkları için kullanılan malzemeyi kolayca tespit edebildiklerini söyleyen Naz, “Maalesef şununla çok karşılaşıyoruz; 4 enkazda da hep deniz kumuyla karşılaşıyoruz. Bir inşaatçı olarak bunu tespit ettik. Gerçekten bununla ilgili çok üzüntülüyüz. Keşke bu şekilde olmasaydı. İnşallah bu şekilde olmamasını temenni ediyoruz. Bir inşaatı olarak 21 senedir sektörde olduğumuz için hemen anlayabiliyoruz. Bu zaten ilk etapta bizim beton delme makinesi ile hemen anlaşılabiliyor. Yeni betonlarda 50 santimetrelik bir yeri 2-3 saatte açmak zorunda kalıyoruz ama burada ne yazık ki 5-10 dakika içerisinde hemen açılabiliyordu. Gerçekten inşallah bu şekilde bir daha karşılaşmak istemiyoruz. Tüm Türkiye'nin başı sağ olsun. Deniz kumu zamanla gücünü kaybediyor. Oksitleme olduğu için iyi bir şey değil. Maalesef zaman zaman bu tür manzaralarla karşılaşıyoruz. 1999 sonrasında yönetmelik çok değiştiği için açıkçası bütün yönetmelik tüm Türkiye için geçerlidir. Burada bazı olmaması gereken durumlar olabiliyor. Yapı denetim dediğimiz zaman beton ve demir sınıflarını kontrol etmek kaydıyla, şu anda inşaat sektöründe en düşük olarak kullandığımız C25 betondur. Bunun üzerine C30, C35, C40’lara kadar kullanabiliyorsunuz. Ama ne yazık ki buradaki binalar 20 ile 40 sene arasındaki binalar. Şu andaki C25, C30 dediğimiz hesaplamalara gidilirse şu andaki beton kıvamı C10, C15’lere ancak geliyor. O yüzden gerçekten biz çok hüzünlüyüz” diye konuştu.

Türk Seddi'ne jiletli tel çekildi