15 Temmuz'un yeni kahramanı bir er

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tamamlanan 15 Temmuz'daki Kara Kuvvetleri Komutanlığı Karargâhı'nda yaşananlara ilişkin iddianamenin içeriğinden çok konuşulacak bir ayrıntı daha ortaya çıktı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Karargâhı'ndaki olaylara ilişkin soruşturmayı tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, 7 general, 19 albay, 9 yarbay, 39 binbaşının aralarında bulunduğu toplam 150 şüpheli hakkında 436 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Sabah gazetesinden Yüksel Temel'in haberine göre şüphelilerden 132'sinin tutuklu, 12'sinin firari olduğu belirtilirken, 6'sının hakkında ise adli kontrol bulunduğu kaydedildi. İddianamede, 1 numaralı şüphelinin Yurtta Sulh Konseyi üyeleri arasında yer alan eski KKK Geliştirme Daire Başkanı Tuğgeneral Erhan Caha olduğu belirtildi. Konsey tarafından Caha'ya Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nı ele geçirme görevi verildiğine dikkat çekilirken, kalkışma sırasında da emir komutanın kendisinde olduğunu söyleyen şüphelinin darbe girişimini yönettiği vurgulandı.

Ayrıca şüphelinin KKK Cari Harekât ve Komuta Kontrol Daire Başkanı Tuğgeneral Adem Boduroğlu ile birlikte Harekât Merkezi'ni ele geçirerek tüm birliklere sözde sıkıyönetim emirlerini gönderdiği ve uymayan birliklerin cezalandırılacağı yönünde mesajlar yayımladığı kaydedildi. Albay HASAN Yılmaz'ın da KKK Destek Kıtaları'nı kontrol altına alarak tüm silah ve personel teminiyle ilgili aktif görev aldığı vurgulandı. Her 3 şüphelinin de yönetici pozisyonunda olduğu ifade edildi.

TAKSİYLE KAÇTILAR

Darbe girişimi sırasında eski Denetleme ve Değerlendirme Başkanı Tümgenaral Ali Doğan İnce'yi derdest etmek için Merkez Orduevi General/Amiral lojmanlarına gelen 4 cuntacı ile nizamiyede görevli Uzman Çavuş Erdal Anbarcı ve er Müslüm Uzun'un çatışma anına ilişkin görüntüler de iddianameye girdi. Görüntülere göre, "Ali Doğan İnce'yi bize vereceksin onun işini bitireceğiz" diyen cuntacılarla Uzman Çavuş Erdal Anbarcı arasında tartışma yaşandı. Bu sırada er Müslüm Uzun, Anbarcı'yı kurtarmak amacıyla önce havaya bir kez ateş etti. Araç içindeki cuntacılardan birinin ateş etmesi sonucu Anbarcı yaralanarak yere düştü. Daha sonra er Uzun ise tek başına çatışmaya girdiği darbecilerin üzerine kurşun yağdırdı. Silahı tutukluk yapınca komutanı Anbarcı'nın silahını alan Uzun çatışmaya devam etti. İçeriye giremeyen cuntacılar ise geldikleri aracı bırakıp ticari taksiyle olay yerinden kaçtı.

'UZMAN ÇAVUŞUN SİLAHIYLA ÇATIŞTIM'

Kahraman asker o anları şöyle anlattı: "Anbarcı aracın şoförüne, 'Ne için geldiniz?' diye sordu. Araç içinden, 'Paşayı almaya geldik' dediler. Anbarcı, 'Kimliklerinize bakabilir miyim?' dediğinde, araç içindeki iki şahıs silah doğrulttu. Anbarcı'yı vurmasınlar diye havaya ateş ettim. Arka koltukta oturan kamuflaj kıyafetli şahıs araçtan inerek ve ellerini kaldırarak, 'sakin ol oğlum sakin ol' dedi. Ben de 'silahlarınızı bırakın yoksa ateş ederim' dedim. Ateş açmaya başladılar. Anbarcı vurularak yüzüstü düştü. Ben de tabancamla nişan alarak şahıslara 11 el ateş ettim. Sonra Anbarcı'yı duvar kenarına çekip onun MP-5 tabancasıyla karşı tarafa ateş ettim. Silah sesleri kesilince şahısların kaçtığını anladım."

Sonraki Haber