Emniyet'ten ''Ankara'da polis tacizi görüntüleri'' için açıklama geldi

Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği’nin önceki Ankara'daki eyleminde bir polisin bir göstericiyi gözaltına alırken taciz ettiği yönünde video ortaya çıktı. Ankara Emniyeti'nden skandal görüntüler için açıklama geldi.

Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği'nin (TAYAD) Ankara Sakarya Caddesi'nde yaptığı eyleme destek veren bir üniversite öğrencisinin polis tarafından gözaltına alındığı sırada cinsel saldırıya uğradığı iddia edildi.

Ankara Emniyet Müdürlüğü, geçen cumartesi günü Sakarya Caddesi’nde yasa dışı gösteri yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alınan bir kadına yönelik “polisin tacizde bulunduğu” iddiaları üzerine, aralarında söz konusu kadının da bulunduğu 3 eylemcinin gözaltına alınmasına ilişkin polis kamerası tarafından çekilen görüntüleri yayımladı.

Sakarya Caddesi’nde 16 Şubat’ta TAYAD (Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Dayanışma Derneği) tarafından, tutuklanan örgüt üyelerine destek ve tutukluların cezaevi koşulları gibi sebeplerle cumartesi günleri gerçekleştirilen kanuna aykırı eylemde M.D. isimli DHKP-C terör örgütü sempatizanının gözaltına alındığı sırada, cinsel tacize uğradığı iddiası üzerine Ankara Emniyet Müdürlüğünün resmi internet sitesinden açıklama yapıldı.

Açıklamada, DHKP-C terör örgütünün alan yapılanması DMH/KEC (Devrimci Memur Hareketi/ Kamu Emekçileri Cephesi) içerisinde faaliyet yürüten ve Yüksel Caddesi’nde devam eden eylemlere katılan N.B, A.K, G.B, A.Ş. ve M.D’nin sosyal medya hesaplarında M.D’nin gözaltı videosuna yer vererek ve videodan belirli bir kısmı keserek olayı provoke ve güvenlik güçlerini teşhir etmeye çalıştıkları kaydedildi.

Söz konusu iddiaların bazı basın kuruluşları tarafından da haberleştirildiği belirtilen açıklamada, “Saat 18.00’de Yüksel Caddesi Konur Sokak kesişiminde gerçekleşen sözde ‘Yüksel Direnişi’ eylemine katıldığından hakkında yakalama işlemi yapılarak 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu’nun 32. Maddesinden hakkında ikinci kez idari işlem yapılmıştır.” ifadelerine yer verildi.

M.D. isimli şahsın Çorum’da ikamet ettiği, zaman zaman Ankara’ya gelerek DHKP/C terör örgütü açık alan yapılanmaları organizesinde düzenlenen eylem ve etkinliklere katıldığı bildirilen açıklamada, kardeşi B.R.D’nin de anılan söz konusu eylemlerde aktif bir şekilde faaliyet yürüttüğü, babaları E.D’nin ise Çorum ilinde öğretmenlik yaparken FETÖ/PDY terör örgütü içerisindeki faaliyetlerinden dolayı (Aktif Eğitim Sen üyesi olduğu) 2016 yılının ağustos ayında ihraç edildiği belirtildi.

M.D’nin 2017 yılında 1, 2018 yılında 1, 2019 yılında 2 defa söz konusu eylemlerde yer aldığı, kardeşi B.R.D’nin 2017 yılında 1, 2018 yılında 14, 2019 yılında 3 defa söz konusu eylemlerde yer aldığı ve çok defa destek verdikleri, ayrıca Çankaya ilçesi Yüksel Caddesi’nde 17 Mart 2017 tarihinde gerçekleştirilen kanuna aykırı eylemde yer aldıklarından dolayı haklarında 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet suçundan adli işlem yapıldığı açıklandı.

“İddiada bulunanlar videonun tamamını yayımlamadı”

Sosyal medyada ve basın kuruluşlarında habere konu olan yakalama işlemi esnasında çekilen videolarda olayın bütünü ile ele alınmayarak sadece bir kare üzerinden Türk Polis Teşkilatının kamuoyu nezdinde yıpratılmaya çalışılarak küçük düşürülmek istendiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Bahse konu eylemde şahıslara dağılmaları hususunda gerekli yasal uyarılar yapılmış olup şahısların eylemlerine devam etmeleri üzerine, yakalama işlemi sırasında direnmeye devam ettikleri, M.D. isimli bayanın gözaltı aracına alınması esnasında direnmesi sonucu basına yansıyan görüntülerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Kanunsuz eylemlere yapılan müdahaleler müdürlüğümüz tarafından kayıt altına alınmıştır. Örgüt mensuplarınca gündeme getirilen bu ve benzeri görüntülerin amacı, emniyet teşkilatını yıpratmak, görev alan personeli teşhir ederek moral ve motivasyonunu bozmak, görev yapmasını engellemeye çalışmak amaçlı olup, şahıslar tarafından kullanılan sosyal medya hesaplarında emniyet teşkilatı ve personeli hakkında yapılan tehdit, hakaret, personeli hedef gösteren vb. paylaşımlar hakkında cumhuriyet başsavcılığına birden fazla suç duyurusunda bulunulmuştur.”

Açıklamayla, emniyetin internet sitesinden, aralarında taciz edildiği öne sürülen kadının da bulunduğu 3 eylemcinin gözaltına alınmasına ilişkin polis kamerası tarafından çekilen görüntüler de yayımlandı.

ANKARA BAROSU'NDAN SUÇ DUYURUSU

Ankara Barosu, Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği'nin (TAYAD) eylemi sırasında gözaltına alınan üniversite öğrencisi kıza cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla, polis memuru hakkında suç duyurusunda bulundu.

Baro tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilen suç duyurusu dilekçesinde, TAYAD'ın, Sakarya Caddesi'nde cuma günü yaptığı eyleme destek veren üniversiteli kıza, gözaltına alındığı sırada, bir polis memurunun cinsel saldırıda bulunduğu ve o anın fotoğraflarla belgelendiği ileri sürüldü. Dilekçede şöyle denildi:

"Başlıca görevi kamunun güvenliğini sağlamak olan kolluk görevlisinin gözaltına alınmakta olan ve kendisini kesinlikle savunma imkanı olmayan bir vatandaşa karşı bu şekilde cinsel bir saldırıda bulunması kabul edilemez bir davranıştır. Fotoğraflardan çok net anlaşıldığı üzere, kolluk tarafından müdahale edilirken yapılmaması gereken bu fiil genç kıza uygulanmıştır. Bu durumda bir vatandaşı gözaltına alırken kolluk tarafından yapılan müdahale ölçülü olmalıdır. Kişilerin vücut dokunulmazlığı ihlal edilmemeli ve konusu suç teşkil edecek davranışlardan özellikle kaçınılmalıdır. Somut olayda, şüpheli tarafından kamu görevinin verdiği nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle genç kıza cinsel saldırıda bulunulmuştur."
Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilir" maddesi hatırlatılan açıklamada, "Yukarıda arz ve izah edilen ve resen tespit olunacak nedenlerle; suç işleyen şüphelinin eylemine uygun TCK'nın 94/3, 102/3-b ve ilgili maddelerini ihlal etmesi nedeniyle gerekli soruşturmanın yapılarak, şüpheli hakkında kamu davası açılmasına karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz" ifadeleri kullanıldı.             

Sonraki Haber