İstanbul'daki kadın cinayetinde 18 yıl sonra gelen itiraf

 İstanbul Fatih'te, müzik öğretmeni A.Ç.'in 19 yıl önce öldürülmesine ilişkin sanıklar E.C. ve C.Ö. hakkında sonradan açılan dava karara bağlandı.

İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar E.C. ve C.Ö. ile avukatları katıldı. Duruşmada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da hazır bulundu.

Duruşmada savunma yapan sanık E.C., olay yerine kurusıkı silahla maktulü korkutmak amacıyla gittiğini, öldürme amacı olmadığını öne sürdü.

Yargılamanın başından itibaren namus davası olduğunu söylediğini aktaran sanık E.C., "Bizim Ş.Ç.'le dünyalarımız apayrı, cezaevinden arkadaşım. Bu planı da Ş.Ç.'le C.Ö. cezaevinde planlamış, beni de türlü şeylerle cinayete ortak etmeye çalıştı." dedi.

Sanık C.Ö. ise sanık E.C.'ın profesyonel tetikçi olduğunu ve iyi silah kullandığını, cinayeti E.C.'ın işlediğini öne sürdü.

Azmettiren kişinin maktulün 2019'da ölen eşi Ş.Ç. olduğunu sonradan öğrendiğini belirten C.Ö., sanık E.C. ile başka suçtan cezaevine girdiklerinde ziyaretlerine gelen Ş.Ç.'in, "Kapat çeneni, annen bizim yanımızda ona göre." diyerek kendisini tehdit ettiğini savundu.

Sanık C.Ö., "Severek evlendiğim insan beni bıraktı. Eğer namus davası güden bir insan olsaydım kendi eşimi öldürürdüm. Eşimi tehdit bile etmedim. Ben bu cinayeti işleyecek olsam, sokağın ortasında beklemez kendimi saklardım. Yapmadığım suç için pişmanlık duymam, pişman da değilim." ifadelerini kullandı.

SANIKLAR TAHLİYE VE BERAATLERİNİ İSTEDİLER

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanıklar E.C. ve C.Ö.'i "fikir ve eylem birliği içinde tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.

Mahkeme, sanıkların yargılama sürecindeki ifadeleriyle Ş.Ç.'in azmettirici olarak ortaya çıkmasına katkıda bulunduklarını değerlendirerek cezayı 25'er yıla indirdi, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.

Öte yandan iddianamede, Ş.Ç.'in 2 Mayıs 2019'da vefat ettiği bildirilmişti.