Karaman'daki tecavüz davasında öğretmene 508 yıl 3 ay

Karaman'da 10 erkek öğrenciye tecavüz iddiasıyla ilgili davada öğretmen Muharrem B.'ye 508 yıl 3 ay hapis cezası verildi.

Karaman'daki cinsel istismar davasında, Muharrem Büyüktürk'e 508 yıl 3 ay hapis cezasıverildi. Büyüktürk, kararın ardından adliye binasından cezaevi aracına kadar jandarma ve polislerin kalkanları eşliğinde götürüldü. Ardından sıkı güvenlik önlemleri altında yeniden Ereğli Cezaevi'ne konuldu.

Karaman'da bazı öğrencilere cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılananMuharrem Büyüktürk, 508 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Karaman Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşma, sanık Büyüktürk ile tanıkların ifadelerinin alınmasıyla tamamlandı. Karar öncesi gazeteciler de içeriye alındı.

Kararı açıklayan mahkeme başkanı, sanığa, "Çocuğun nitelikli cinsel istismarı", "hürriyeti tahdit", "kasten yaralama" ve "müstehcen görüntüleri izletme" suçlarından toplam 508 yıl 3 ay hapis cezası verdi.

Karaman Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma kapsamında sınıf öğretmeniyken Muharrem Büyüktürk'ün 10 küçük mağdura farklı zamanlarda cinsel istismarda bulunduğu kanaatine vararak, Karaman Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açmıştı.

Mahkeme, bazı öğrencilere istismarda bulunulduğu iddiasına ilişkin, "Çocuğun nitelikli cinsel istismarı", "hürriyeti tahdit", "kasten yaralama" ve "müstehcen görüntüleri izletme" suçlarından hazırlanan iddianameyi kabul etmiş, sanık hakkında 600 yıla yakın hapis cezası istenmişti.

KALKANLAR EŞLİĞİNDE CEZAEVİNE GÖNDERİLDİ

508 yıl 3 ay hapse çarptırılan Muharrem Büyüktürk, kararın ardından adliye binasından cezaevi aracına kadar jandarma ve polislerin kalkanları eşliğinde götürüldü. Muharrem Büyüktürk, sıkı güvenlik önlemleri altında yeniden Ereğli Cezaevi'ne konuldu.

"AİLE VE ÇOCUKLARIN BİRAN ÖNCE TERAPİYE ALINMASI LAZIM"

Duruşmayı müdahil olan Türkiye Barolar Birliği yönetim kurulu üyesi avukat Gülcihan Türe, olay duyduğundan itibaren yakın takipte olduklarını belirterek, "Bizim en çok isteğimiz çocukların ve ailelerin biran önce psikolojik terapiye alınmasıydı. Dilekçemizde de bunu belirttik. Bugüne kadar destek almadıklarını görüyoruz. Çok travmatik bir olay, öncelikle bunun yapılması gerekir." dedi. Sanığın yargılanması konusunda ise beklenilen bir cezanın verildiğini belirten Türe, "Bu cezayı bekliyorduk. Umarım ülkemizde çocuklarla ilgili istismar ve diğer istismarlar son olur." dedi.

KURUM VE KURULUŞLARI İÇİN SUÇ DUYURUSU TALEP ETTİK

Çocuk Haklarını Koruma Derneği adına davaya müdahil olan avukat Hakkı Ünal, davanın başlangıcında mahkeme başkanın, davanın seyri ile bilgi verdiğini ve biran evvel bitmesi içinde çok fazla karşılıklı müdahaleler yapılmaması konusunda uyardığını belirtti.Davada tanıkların sanık lehine ifade verdiğini belirten Ünal, "Sanık tüm suçlamaları reddetti ve iftiraya uğradığını söyledi. İftira nedenlerini anlattı. Bir polisin ona karakolda, inkar ederse davanın uyacağını kabul edip, tedavi olmak istemesi yönünde akıl verdiğini söyledi. Savcı mütalaasında da çocukların nasıl istismara uğradığı anlatıldı. Sanık savunmasında bir baba gibi çocuklara yakınlık gösterdiğini, özellikle babasız olan iki çocuğa yakınlık gösterdiğini söyledi." dedi. Sanık hakkında indirim yapılmadığını belirten Ünal, "Çocuk Hakları Koruma Derneği olarak taleplerimiz, sanığın az veya çok cezalandırılması önemli ama öncelik çocuklarımız, çocuklarla ilgili rehabilitasyon tedbiri alınmış mıdır, alınmadıysa alınmasıdır" dedi. Ünal, "Son 5-6 yıldır oluşan bu cinsel taciz olayları ile ilgili oluşan erozyonun kaldırılmasıyla ilgili mahkemenize bir fırsat çıkmıştır. Gerekli önlemlerin alınmasını olayla ilgili kurum ve kuruluşların hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ettik." diye konuştu.

Sonraki Haber