Kuyumcu hırsızı kuyumcu çıktı

Bursa'da bir kuyumcudan 2 kilo 300 gramlık altının çalınmasıyla ilgili hırsızlık olayında hırsızlık zanlısı kuyumcunun yine kendisi gibi kuyumcu olan bir arkadaşı çıktı.

Bursa'da, İ.B. (47), uzun süreliğine il dışına çıkması gerektiği için kuyumcu dükkanının anahtarını kendisine veren arkadaşı F.B.'ın (29) iş yerindeki 2 kilo 300 gram altını, oğlu F.B. (21) ve arkadaşı M.G. (27) ile birlikte çaldı.

F.B.'ın güvenlik kamerası görüntülerini izlemesi sonrası şikayette bulunmasıyla gözaltına alınan İ.B., tutuksuz yargılandığı davada, 4 yıl 2 ay hapis ve 166 bin 600 lira idari para cezası, olay tarihinde 17 yaşında olan oğlu F.B. yaşı küçük olduğu için 2 yıl 9 ay 10 gün hapis ve 44 bin 400 lira idari para cezası, M.G. ise 2 yıl 1 ay hapis ile 66 bin 640 lira idari para cezasına çarptırıldı.

Olay, 2020'de Hocataşkın Mahallesi Emirsultan Caddesi’ndeki bir kuyumcu dükkanında meydana geldi. F.B., uzun süreliğine il dışına çıkması gerekince, iş yerinin anahtarını meslektaşı ve arkadaşı İ.B.'ye verdi. İ.B., 38 gün sonra geri dönen F.B.'a iş yerinin anahtarını bir gün sonra zorla verirken, 'Kuyumcu dükkanındaki senin altınlar, benim çarşıdaki iş yerinin kasasında. Sen 45 gün sonra geldin. Ben de altınları sana 45 gün sonra iade edeceğim. Sana ceza' dedi. Kuyumcu dükkanında bulunan 2 kilo 300 gram altının ve kendisine emanet verilen ziynet eşyalarının kayıtlı olduğu defterin çalındığını fark eden F.B., izlediği güvenlik kamerası görüntülerinde, İ.B.'nin 12 Aralık 2020'de yanında oğlu F.B. ve arkadaşı M.G. ile işyerine geldiğini, F.B.'nin kuyumcu dükkanına girip altınları bavula koyup araca binerek uzaklaştıklarını gördü.

‘KENDİ MALIMI ÇALMAKLA SUÇLUYOR’

Şikayet üzerine yakalanıp tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan 3 kişi hakkında, Bursa 35’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Duruşmada, yöneltilen suçlamaları kabul etmeyen İ.B., F.B.'a kuyumcu dükkanını kendisinin açtığını ve sermayenin kendisine ait olduğunu iddia ederek, “F.B.’in 5 kuruş sermayesi yoktu. Ben ilk önce yanımda SGK'lı çalışan olarak başlattım. Daha sonra üzerine vergi levhası çıkarıp, sermaye koyup dükkan açtım. Müşteki kendi malıma sahip çıktı. Şu anda kendi malımı çalmakla beni suçluyor. Söz konusu sermayeleri borç alarak koyduğuma, bu malların bana ait olduğuna ve aldığım bu malları, alacak sahiplerine verdiğime dair belgeler elimde mevcuttur. F.B.’in kendi sermayesinin de 230 gram olduğuna dair kendi el yazılı belgeleri vardır. Bu 230 gram altını üvey babasına iade ettiğine dair, müştekinin banka hesap kayıtları ile Kestel'de 100 gram altın bozdurduğu bir kuyumcu tanıdığımız mevcuttur. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Mağazadan aldığım altın da zaten bize aittir. Müştekinin maddi zarar talebini karşılamayı kabul etmiyorum, aksine ben zarara uğradım. Suçsuzum beraatimi istiyorum” dedi.

‘GÜVENLİK GEREKÇESİYLE ALTINLARI ALIP, DÜKKANI BOŞALTTIK’

M.G. de ifadesinde İ.B.’nin anlattıklarının doğru olduğunu, F.B.'ın, dükkanı İ.B.'nin oğlu F.B.’ye bırakarak 2 günlüğüne Gaziantep'e gideceğini söylediğini ve 45 gün boyunca gelmediğini belirtti. M.G., “F.B. 45 gündür ortalıkla olmadığı için, Faruk da tecrübesiz ve genç olduğu için, güvenlik zafiyeti oluştuğundan, İ.B. kuyumcuyu kapatma kararı aldı. Faruk, İ.B. ve ben mağazaya gittik. İ.B. dışarıda bekledi. Faruk ve ben altınları topladık. Bu şekilde dükkanı tamamen boşalttık. Topladıklarımızı tartmadık. F.B. ile İ.B. ortaktı. F.B., İ.B.’i borca sokmuştu. Aldığımız altınları İ.B.’nin ödemelerinde kullandık. Ben bu ödeme diyaloglarına şahidim. Suçsuzuz” diye konuştu.

ARSA SATIŞI BAHANESİYLE DOLANDIRILDIĞINI İDDİA ETTİ

Eski ortağı tarafından dolandırıldığını söyleyen F.B. ise şunları söyledi:

“İ.B. ile ortaklığımız yarı yarıyaydı. Benim Kestel Sanayi’de satışa çıkarttığım ve 5 milyon TL eden bir arazim vardı. Buraya 10 milyon TL teklif eden bir şahıs ortaya çıktı. Bana parayı Gaziantep'te vereceklerini, benim yerimde değerli bir şey olduğunu, istediğim paranın 2 katını vereceklerini söylediler. Hatta bana Gaziantep'e uçak bileti aldılar. Ancak bilet iptal oldu. Daha sonra İstanbul'a geleceklerini söylediler. Ben buranın satışıyla ilgili herhangi bir yere ilan vermemiştim. Sadece eşe dosta haber salmıştım. İ.B. de burayı satma niyetimin olduğunu biliyordu. Sonrasında İstanbul'a beni götürdüler. Paranın 2-3 güne geleceğini söyleyerek, beni 15 gün kadar oyaladılar. Ben 20 gün kadar sonra dükkanıma geldiğimde, dükkanımın tamamen soyulduğunu gördüm. İstanbul'a gittiğim tarihi hatırlamıyorum. Döndüğüm gün 2 Aralık diye hatırlıyorum. Hemen sanığın yanına gittim. ‘45 gün sonra gel. Senin malını 45 gün sonra vereceğim’ dedi. Ben diretince, ‘Anahtarlar evde, yarın getireyim’ dedi. Ertesi gün gittiğimde, ‘Malın hiçbirisi senin değildi. Benim malımla bunları kazandın’ diyerek mallarımın hiçbirisini bana vermedi. Zararım 2 kilo 300 gram has altındır. Yani gramı 1000 TL'den hesaplandığında, 2 milyon 300 bin TL'dir. Zararımın giderilmesini talep ediyorum.”

‘ORTAK OLDUKLARINI GÖSTEREN HİÇBİR BELGE YOK’

Mağdur F.B.'ın avukatı Cem Atlı da olayın planlı gerçekleştirildiğini söyleyip, sanıklar tarafından iddia edilenin aksine müvekkili ile İ.B.’nin ortaklığını doğrular bir belge bulunmadığını belirtti. İ.B.’nin oğlu F.B.’nin müvekkilinin yanında çalışan olduğunu söyleyen Avukat Atlı, “Müvekkilimin il dışında olmasını ve iş yerini yanında çalışan F.B.’ye emanet etmesini fırsat bilerek, önce kameraları etkisiz hale getirmiş, ardından dükkandaki altınları çantalara doldurmak suretiyle, kuyumcu dükkanını boşaltmışlardır. Sanıkların dükkan ortağı oldukları yönündeki savunmalarını doğrular hiçbir belge ibraz edilmemiş, gösterilen tanıklar sanıkları doğrulamamıştır. Sanıklar tarafından bahsedilen 1,5-2 milyon civarı ortaklık payının herhangi bir yazılı belge olmaksızın verildiği iddiası, hayatın olağan akışına ve tacirlerin basiretli olduğu kabulüne aykırılık teşkil etmektedir. Bu nedenlerle müvekkilin adına kayıtlı bulunan tüm sermayesi, müvekkille ait olan kuyumcu dükkanından, ilgisi ve rızası dışında F.B. ve sanıklar tarafından alınmıştır” ifadelerini kullandı.

Kararını açıklayan mahkeme hakimi, 'Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak’ suçundan İ.B.'ye 4 yıl 2 ay hapis ve 166 bin 600 lira idari para cezası, oğlu F.B.'ye olay tarihinde yaşı küçük olduğu için 2 yıl 9 ay 10 gün hapis ve 44 bin 400 lira idari para cezası, M.G.’ye ise 2 yıl 1 ay hapis ile 66 bin 640 lira idari para cezası verdi. (DHA)

Sonraki Haber