Akademisyenlerle müsilaj toplantısından dikkat çeken sonuç

Müsilaj sorunu için Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında akademisyenlerle yapılan toplantı sona erdi. Toplantı sonunda çözüm önerileri sunulan bir bildiri yayımlandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yükseköğretim Kurulu öncülüğünde yapılacak katkıların da sorunun çözümü konusunda büyük bir önem taşıdığına inandığını ifade ederek, müsilaj meselesini ve denizlerdeki kirliliği ortadan kaldırmak için bilimin ve bilim insanlarının tavsiyelerinin kendilerine yol gösterici olacağını kaydetti.

BİLİMSEL RAPOR ERDOĞAN'A SUNULDU

Toplantıda, müsilaj sorunu ve çözümü üzerine uzman akademik heyet tarafından oluşturulan bilimsel değerlendirme raporu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunuldu.

YÖK tarafından alanında uzman bilim insanlarının katılımıyla düzenlenen ve müsilaj sorununun çözümüne yönelik akademik çalışmaların değerlendirildiği toplantının sonuç bildirgesi de yayınlandı.

Sonuç bildirgesi:

Denizler birçok canlı için mükemmel bir ekosistem olmasının yanında insanlık için en kaliteli gıda temin ambarları olarak bilinirler. Taşıdığı ekolojik ve ekonomik önem nedeni ile deniz kaynaklarının bilinçli kullanımı ve sürdürülebilirliğinin sağlanması büyük önem taşımaktadır.

İnsan kaynaklı tehditlerin yoğunluğu ve dağılımı şu anda insanlık tarihinde görülmemiş seviyelere ulaşmış durumdadır. Marmara Denizinde son yıllarda gerek insan kaynaklı gerek doğal birtakım baskılar mevcuttur. Bu baskıları oluşturan nedenler:

Artan Sıcaklık

Oksijen Azalması

Okyanus Asitlenmesi

Karasal Girdiler (Atık Su, Besin Elementi)

Aşırı Avlanma

Kirlilik

İstilacı Türler

Gemicilik Faaliyetleri

ÖNERİLER

Acil Durum Önerileri
Marmara Denizi’nin tüm çevresinin belli bir plan dahilinde “koruma bölgesi” olarak ilan edilmelidir.

Balıkçılık sektörünün yaşadığı güçlükler ivedilikle takip edilmelidir.

Boğazda meydana gelebilecek kazalara karşı eylem planlarının oluşturulmalıdır. Gemilerin dümen kilitlenmesi, pervane kırılması gibi sorunlar uluslararası gemicilik ticaretini etkileyebilecektir.

Atık suların arıtıldıktan sonra denize geri verilmemesi ve sulamada kullanılması sağlanmalıdır.

Karasal kökenli girdiler, ileri biyolojik arıtımdan geçirildikten sonra derin deşarj yapılmalıdır.

Müsilajın zamansal ve mekânsal dağılımı belirlenerek, Marmara kıyılarındaki hareketli platformlarla reaktif oksijen dozlamasının araştırılarak yapılması temin edilmelidir.

Mevcut arıtma tesislerinin ileri arıtım teknolojileri ile (membran, reaktif oksijen vb…) entegrasyonu sağlanmalıdır.

Konu ile ilgili bir İzleme Komitesi kurulmalıdır.

Sonraki Haber