''Çiftlik Bank'' davasında flaş gelişme

Aralarında sistemin kurucusu firari şüpheli Mehmet Aydın'ın da bulunduğu 48 sanığın yargılandığı davada, 24 sanığın savunmaları alındı. Mahkeme heyeti, duruşmayı 13 Mayıs'a erteledi.

Kamuoyunda "Çiftlik Bank" olarak bilinen sistemin  kurucu ve yöneticilerine yönelik, 11'i tutuklu 48 sanığın yargılandığı davada, 24  sanığın savunması alındı. 

Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 11'i tutuklu 24 sanık  ile avukatları katıldı.
  
Duruşmada sanıkların kimlik tespitinin ardından savunmaları alındı.

Tutuklu sanıklardan Cudi Cumhur Yurdakul, bilgisayar yazılım uzmanı  olduğunu belirterek, "İstanbul Kartal'da ikamet ederken 2016 yılı Aralık ayında  internet sitesinden bana ulaşan önceden tanımadığım Cengiz Samur'un teklifi  üzerine Bursa'ya giderek, Cengiz Samur, Mehmet Aydın ve Fatih Aydın adlı kişiler  ile Çiftlik Bank olarak bilinen şirkette yazılım geliştirici olarak çalışma  konusunda görüştüm. Sözleşme ile şirketin Bursa'daki iş yerinde 15 Mayıs 2017  tarihine kadar çalıştım. Kimseden para almadım. Kimseyi de bu oluşuma para  yatırması konusunda yönlendirmedim. Örgüt yöneticisi veya üyesi değilim." dedi.

Yurdakul, 2017 yılı Kasım ayından itibaren yönetici olarak bilinen  Mehmet Aydın ve eşi Sıla Aydın ile birkaç kişinin çok fazla kişisel harcama  yapmalarından rahatsız olduğunu savunarak, "Bu konudaki şikayet ve endişelerimi  de kendilerine bildirmiştim. 2017 yılında resmi kurumlar bilgi ve belge toplamaya  başlayınca ben bu konuda bütün yardımımı yaptım. Gerekli olan belgeleri de  verdim. Başlangıçta Çiftlik Bank'a ait söz konusu yazılımı oluşturan kişi ben  değilim." diye konuştu.

Tutuklu sanık Koray Hasgül de Uludağ Üniversitesi Tekstil Mühendisliği  Bölümü'nde öğrenciyken 2017 yılının Haziran ayında Çiftlikbank'ta çalışan bir  arkadaşının önerisi üzerine Ataşehir'deki iş yerinde müşteri hizmetleri görevlisi  olarak çalışmaya başladığını anlatarak, "Ben kimseyi dolandırmadım, internet  sitesine veya diğer sitelere oyuna katılma konusunda ilan vermedim. Kimseyi oyuna  katılmaları için ikna etmedim. 9 aydır tutukluyum. Suçlamaların hiçbirini kabul  etmiyorum." ifadelerini kullandı.

Kırmızı bültenle aranırken Bulgaristan'da yakalanarak Türkiye'ye iade  edilen  tutuklu sanık Düzgün Genç ise 2017 yılında Çiftlik Bank'taki işine  tutuklu sanık Cudi Cumhur Yurdakul'un referansı ile yardımcısı olarak başladığını  ifade ederek, "Ben söz konusu oluşuma para yatırarak katılmadım. Kimseye  katılması konusunda tavsiyem ve önerim olmadı. Bu nedenle atılı suçlamaları kabul  etmiyorum." dedi.

"Mehmet Aydın'dan ben de şikayetçiyim"

Tutuklu sanık Umeyr Karakoç da suçlamaları kabul etmediğini  söyleyerek, şunları anlattı:

"İstanbul’da ikamet ediyorum fakat Orhan Gül isimli olmasına rağmen  Can Feza adıyla tanınan rap şarkıları söyleyen kişinin 2016 yılı başlarında  menajerliğini yapmaya başladım. Orhan Gül bu arada Mehmet Aydın ile tanışmış.  Mehmet Aydın ile 81 ülkede konser verme konusunda anlaşmış. Mehmet Aydın da rap  şarkıları söylemeye çalışan birisiydi. Bu şekilde ben de Mehmet Aydın ile  tanışmış oldum. 2017 yılı Mart ayında 15-20 gün kadar İnegölşubesindeki  hayvanların bulunduğu çiftlikte müdür olarak çalıştım. Bu dönemde Mehmet Aydın'ın  abisi Fatih Aydın'ın İnegöl'deki çiftlikten büyükbaş hayvan çaldıklarını fark  ettim ve ortaya çıkardım. Ben şirkette yöneticilik yapmadım, dolandırıcılık  yapmadım, örgüt üyesi de değilim. Ben sadece Mehmet Aydın'ın hoşlandığı şarkıcı  grubu, yazar grubu ve medya ile ilişkilerim iyi olduğu için Aydın ile biraz  yakındım."

Sanık Cafer Çolak ise Çiftlik Bank'ta 2017 yılında 3 bin lira maaşla  çalışmaya başladığını belirterek, "Çalışmaya başladıktan 3 ay sonra Mehmet  Aydın'ın yakın koruması olarak çalıştım. Ben 2017 yılı içerisinde toplam 160 bin  lira para yatırdım. Bu parayı borç almıştım. Yatırdığım paradan 130 bin lirasını  geri alabildim. 30 bin liram hala Çiftlik Bank olarak bilinen kuruluştadır,  alabilmiş değilim. Bu yüzden Mehmet Aydın'dan ben de şikayetçiyim." diye konuştu.

Söz verilen diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmediklerini söyledi.

Sanık avukatları da dosyada tutuklu bulunan müvekkilleri hakkında  tahliye kararı verilmesini istedi.

Tahliye taleplerine ilişkin görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Harun  Veli Koçali, sanıklar Hakkı Cangül, Faruk Cangül ve Düzgün Genç'in üzerlerine  atılı suçun vasıf ve mahiyetinin değişme ihtimali bulunduğu gerekçesiyle, adli  kontrol tedbirleri kapsamında tahliye edilmelerini, 8 sanığın ise tutukluluk  halinin devamına karar verilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, 11 tutuklu sanığın bu hallerinin devamına karar  vererek, duruşmayı 13 Mayıs'a erteledi.

Sanıklara rekor hapis istemi

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 11'i  tutuklu, 7'si firari toplam 48 kişi şüpheli, 3 bin 762 kişi de müşteki olarak yer  alırken, şüphelilerden 18'inin örgüt yöneticisi, 23'ünün örgüt üyesi ve 7'sinin  de örgüte yardım eden konumunda olduğu belirtiliyor.

Aralarında firari Mehmet Aydın'ın da bulunduğu 18 örgüt yöneticisi  hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme" suçundan ikişer yıldan  altışar yıla, "bilişim sistemlerini araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli  dolandırıcılık" suçundan 3 bin 762 kez üçer yıldan onar yıla, "ticari şirketlerin  faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçundan yine 3 bin 762 kez üçer yıldan onar yıla, "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" suçundan da  altışar yıldan on dörder yıla kadar hapis cezası isteniyor.

İddianamede, bu kapsamda 18 örgüt yöneticisinin 22 bin 580 yıldan 75  bin 260 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

İddianamede, 23 sanığın da "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye  olma", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" suçlarından dörder  yıldan onar yıla kadar, 7 sanık hakkında ise "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte  yardım etme" ve "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" suçlarından  dörder yıldan onar yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

Sonraki Haber