''Genç kızlar cinsel eğitim eşyası gibi...''

Adnan Oktar yapılanmasına yönelik daha önceki soruşturma kapsamında hazırlanan raporda çarpıcı detaylar var.

Rapora göre genç kızlar örgütün erkek üyelerinin ‘cinsel eğitim eşyası’ gibi kullanılıyordu. Örgütün devasa ölçülerdeki maddi gücünün yönetimi örgüt üyeleri arasında çatlaklara yol açtı ve bu anlaşmazlıklar örgüt içinde silahlı saldırılara kadar büyüdü.  Gizliliğe büyük önem veren örgüt, ‘hücre evi’ mantığıyla örgütleniyor ve ailesinin maddi varlığına göz dikilen kızlar ‘toplum dışı bir varlık’ haline getiriliyordu.

“BİRBİRLERİNİ VURMAYA BAŞLADILAR”

Milliyet'ten Musa Kesler'in haberine göre, polis raporundan bölümler şöyle:

“Henüz çocuk denebilecek çoğunluğu gençlerden oluşan bu yapılanmanın içerisinde yer alan yönetici kesimin yönetimindeki ve kullanımındaki devasa ölçülerdeki maddi gücün, ‘Adnan Hoca’ yönetimindeki oluşumda çatlaklar oluşturmaya ve menfaat çatışmalarına sebep olduğu, bu çatışmanın silahlı müessir fiil eylemlerine varan neticeler doğurduğu, bir kısım örgüt üyelerinin örgütten koptuğu ve örgütün içyapısının dejenere olduğu...”

“GENÇ, GÜZEL VE AİLESİ ZENGİN OLANLAR...”

“Bununla birlikte örgüte yeni katılan genç kızların hiç tanımadıkları örgüt üyeleriyle evlendirildikleri ve ailelerinin maddi imkânlarının örgütün denetimine geçirildiği, eğitimleri yarıda bırakılan kızların belli aşamalardan geçirilerek örgütün amaçları doğrultusunda konum kazandırıldıkları, örgüte kazandırılan kızların ortak özelliklerinin güzel, genç, eğitimli ve maddi durumu iyi olan bir aileye sahip olmaları olduğu...”

“CİNSEL EĞİTİM EŞYASI...”

“Gizli tanık ifadelerinde bu genç kızların onlarca erkek örgüt üyesi tarafından sapkın cinsel ilişkilere sokulduklarının açıkça görüldüğü, genç kızların tamamen erkek örgüt üyelerinin cariyesi, üyesi, cinsel eğitim eşyaları olduğu...”

“TOPLUM DIŞI BİR VARLIĞA DÖNÜŞTÜRÜYORLAR”

“Adnan Oktar liderliğindeki suç örgütünün genç kızları ailelerinden koparıp aldığı, eğitim ve öğretimlerini yarıda bıraktırdığı, ‘cariye’ görevi yapan kızların (yeni gelen) kızları sık sık gözetlediği, evlerini değiştirdikleri, örgüt üyelerinden oluşan eskortlarla ve refakatli olarak çok kısa zaman içerisinde olmak kaydıyla aileleriyle görüştürüldükleri, telefonlarının değiştirildiği, yaşadıkları evlerin bir terör örgütü hücre evi mantığıyla saklandığı ve kendileri dışında ulaşılmasının engellendiği, genç kızların erkek örgüt üyelerinin bir nevi cinsel eğitim için barındırıldıkları ve dolayısıyla gerek bu kullanımın getirdiği örgüt dışı kabul edilmezlik korkusu, gerekse dış dünya ile bağlantının tamamen sorumlu örgüt üyesi denetiminde kısıtlandığı, kızların toplum dışı bir varlığa çevrildikleri...”

Sonraki Haber