İğrenç ''turnike sistemi'' ile ilgili bunları söyledi

Adnan Oktar ve grubuna yönelik 171'i tutuklu 226 sanık hakkında açılan davanın ikinci duruşmasına erkeklerin imamı olarak suçlanan tutuklu sanık Tarkan Yavaş'ın savunması ile başladı.

Operasyon gecesi bir kişinin polise ateş açtığı, iki kurşun isabet eden polis memurunun çelik yelek sayesinde hayatta kalmasına ilişkin konuşan Tarkan Yavaş, "O münferit bir olay. O arkadaşımızın uykusu çok ağır. Terör örgütlerinin tehdidi nedeniyle teyakkuzda yatıyor. Ruhsatlı silahı var. Ateş açıyor. Polis olduğu anlaşılınca da, 'Aaaa diyor, hakkınızı helal edin diyor' polislere" dedi.

Yavaş, iddianamede yüklenen turnike suçlamasına ilişkin olarak, "Sayın Başkan, bu turnike sistemi dediğiniz konu aslında her gün 200 bin Müslüman kadına genelevlerde fuhuş yaptırılmasıdır. Buna karşı çıktığımız için bu konuyla karşımıza geliyorlar. Biz bir kere Allah'tan korkan insanlarız. Biz çekiniriz böyle bir şeyden, asla yapmayız" dedi.

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Silivri Ceza İnfaz Kurumları'nın karşısında bulunan duruşma salonunda yapılan davanın ilk duruşmasına Adnan Oktar, Oktar Babuna, Tarkan Yavaş, Ayşegül Hüma Babuna da aralarında bulunduğu 162 tutuklu ve 20 tutuksuz sanık katıldı. Davanın bugünkü duruşmasına, tutuklu sanık Tarkan Yavaş'ın savunması ile başlandı.

Arkadaşlarının eğitimli ve son derece medeni olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Yavaş, Türkiye'nin her yerinde verdikleri konferanslar ile İslamiyeti anlattıklarını, millet ve ülke için çalıştıklarını söyledi. Bunları yaparken suç örgütü ile suçlandıklarını savunan Yavaş, "Bunu anlatırken suç örgütü ile suçlanmak hukuki ve mantıki değil. Günlük yaşantıdaki faaliyetlerimiz örgüt faaliyeti olarak iddianamede yer almış. Materyalist felsefeye karşı dünyadaki en etkin çalışmayı biz yapıyoruz. Burada bir örgüt yok. Bizim arkadaş camiamızın yapısı da buna müsait değil zaten" dedi.

Yavaş, " Bizim hiçbir şekilde şiddetle, terörle bir ilişkimiz yok. Hiçbir arkadaşımız bürokraside görevli değil. Hiçbir arkadaşımız asker değil, polis değil. Bir avuç arkadaşımız var, onlar da kültürel faaliyetlerle ilgileniyorlar" dedi.

Adnan Oktar'ın hayatının mücadele ile geçtiğini söyleyen Yavaş, "Adnan Oktar'ın yerine herhangi biri kendisini bir dakika onun yerine koyarsa beyni iflas eder. İmanın gücü olması lazım bunlara dayanmak için. Çok zor bir hayat. Allah rızasıyla geçtiği için kolay geçiyor" dedi.

TURNİKE SUÇLAMASINA İLİŞKİN KONUŞTU

Yavaş, iddianamede yüklenen turnike suçlamasına ilişkin olarak, "Sayın Başkan, bu turnike sistemi dediğiniz konu aslında her gün 200 bin Müslüman kadına genelevlerde fuhuş yaptırılmasıdır. Bunu eleştirdik, buna karşı çıktık. Biz buna karşıyız. Buna karşı çıktığımız için bu konuyla karşımıza geliyorlar. Yapımızla uygun değil bu. Biz bir kere Allah'tan korkan insanlarız. Biz çekiniriz böyle bir şeyden, asla yapmayız" dedi.

ÖRGÜT İÇİ CİNSEL İSTİSMAR SUÇLAMASINA YÖNELİK DE SAVUNMA YAPTI

Kadınlara yönelik yıllarca süren cinsel taciz suçlamasına da değinen Yavaş, "Yıllarca süren cinsel tacizden bahsediliyor. 50-60 kişinin cinsel istismarından söz ediliyor. Böyle bir şey mümkün değil, hayatın olağan akışına aykırı. Buradaki bayan arkadaşların hiçbirinin psikolojik sorunları yok. Böyle bir şey yaşasalar onun travmalarını taşırlardı. Bunlar iftira. Aramıza giren 5-6 kişilik menfaat çetesinin iftiraları. Operasyon öncesi bizi itibarsızlaştırmak için sosyal medyada bize iftiralar attılar" dedi.  Yavaş, "Ceylan Özgül bize atılan iftiraların merkezinde olan bir insan. Sen 10-15 yıl bizimle kalmışsın. Prensesler gibi yaşadın. Cinsel istismara uğramadığını, böyle bir şey görmediğini söylüyor. Ben yaşamadım diyor. Şimdi niye suç örgütü diyorsun" diye konuştu.

1999 yılında kendilerine yapılan operasyon ve sonrasında yaşadıklarına ilişkin olarak 2008 yılında Bilim Araştırmaları Vakfı Başkanı sıfatıyla Zekeriya Öz'e bir dilekçe verdiğini söyleyen Yavaş, "Orada o gün de Zekeriya Öz vardı, o dilekçeyi ona verdim" dedi. Mahkeme Başkanı, "Neden dilekçeyi müracaata değil de Zekeriya Öz'e verdin" diye sordu. Yavaş bu soruyu, "Adil Serdar Saçan vardı. Bize bir hafta çok ciddi işkence yaptı. Sakat kalan arkadaşlarımız oldu. 28 Şubat'ın devamıydı. Muazzam baskılar vardı. Bunları paylaşalım diye gittik, ön plana çıkan kişi olarak ona verdik dilekçeyi verdim. Şimdi bu Ergenekon davasına müdahil olmak olarak algılandı. Bunları devletimizle paylaşalım, tarihe not düşelim diye gittik. Zekeriya Öz devletin savcısıydı" dedi.

Erkek grubunun imamı olduğu yönündeki iddiayı kabul etmeyen Yavaş, gelir giderlerinin kayıt dışı olduğuna yönelik iddiaya ilişkin olarak da, "Her türlü faaliyetimiz kayıt altındadır" dedi. Mahkeme Başkanı'nın, "Yemek yemenin cinsel ilişkiye girileceğine yönelik bir şifre olup olmadığını" sorduğu Yavaş, "Bu iftiradır" dedi.

Operasyon gecesi bir kişinin polise ateş açtığı, iki kurşun isabet eden polis memurunun çelik yelek sayesinde hayatta kaldığı hatırlatılan Yavaş, "O münferit bir olay. O arkadaşımızın uykusu çok ağır. Terör örgütlerinin tehdidi nedeniyle teyakkuzda yatıyor. Ruhsatlı silahı var. Ateş açıyor. Polis olduğu anlaşılınca da, 'Aaaa diyor, hakkınızı helal edin diyor' polislere" dedi.

Mahkeme, öğle arası verdi. Öğle arasından sonra Tarkan Yavaş'ın çapraz sorgusu yapılacak.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan 3 bin 908 sayfalık iddianamede Adnan Oktar’ın da aralarında bulunduğu 226 sanık ile 125 mağdur-müşteki yer alıyor. İddianamede Adnan Oktar Suç Örgütü'nün kuruluşu, yapısı, kuralları, örgüt içi evlilikler, örgütün tarihsel gelişimi, ideolojisi, amacı, örgütün cinsel-mali sömürü düzeni, örgütün gelir kaynakları, silahlanma yapısı, örgütün hukuk grubu, propaganda faaliyetleri ve FETÖ ile ilişkisine ayrıntılı olarak yer veriliyor.

ARAMALARDA 79 TABANCA, 23 TÜFEK VE 17 BİN 596 ADET FİŞEK ELE GEÇİRİLDİ

İddianamede, örgüt üyelerinin ev aramalarında 79 tabanca, 23 tüfek ve 17 bin 596 adet fişek ele geçirildiği belirtiliyor.  İddianamede, 11 Temmuz 2018 tarihinde örgüte yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda, "Dragos"  olarak tabir edilen örgüt merkezinde arama işlemlerini gerçekleştiren kolluk personeline yönelik olarak, hâli hazırda tutuklu bulunan örgüt mensubu Mert Sucu tarafından  Özel  Harekat Şube Müdürlüğü görevlisine 2 adet ateş açıldığı ancak çelik yelekten dolayı herhangi bir ölüm olay yaşanmadığı ifade edildi.

24 AYRI SUÇTAN CEZALANDIRILMALARI TALEP EDİLİYOR

İddianamede toplam 226 şüphelinin "Siyasal veya askeri casusluk suçuna teşebbüs", "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma-yönetme", "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma", "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "Cinsel istismar" gibi toplam 24 ayrı suçtan cezalandırılmaları talep ediliyor.

Sonraki Haber