Islak imzada kumpas davasında tahliyeler

Ergenekon davasında delil kabul edilen 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' belgesiyle ilgili davada 10 isme tahliye..

Ergenekon Davası'na delil kabul edilen "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" belgesinde Dursun Çiçek'in ıslak imzası bulunduğu iddia edilerek kumpas kurulduğu belirtilen davada 10 sanığın tahliyesine karar verildi. Mahkeme, aralarında eski Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce'nin bulunduğu 5 sanığın ise tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

18 SANIK VE 2 ŞİKAYETÇİ SALONDA

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, aralarında emekli Albay Burhanettin Cihangiroğlu ile eski Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce'nin bulunduğu 18 sanık katıldı. Şikayetçiler Dursun Çiçek ve Serdar Öztürk duruşmada hazır bulunurken; eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ duruşmaya gelmedi. Duruşmanın ikinci gününde de sanıklar savunmasını yaptı.

"LABORATUVARIN KAPISINA KIRMIZI ŞERİT ÇEKİLDİ"

Sanıklardan Kemal Çakır, o dönem Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı'nda uzman olduğunu belirterek "2010 yılında İrtica İle Mücadele Eylem Planı'na ilişkin belgenin aslı laboratuvara geldi. Belgeyi inceleyenler arasındaydım. Bu inceleme yapılırken laboratuvarın giriş kapısına kırmızı şerit çekildi. Daire Başkanı hariç kimse içeri alınmadı. İncelemeyi bu şartlarda yaptık" dedi.

"TEK BİR RAPORUMUZ DAVA KONUSU OLMAMIŞTIR"

Tutuksuz sanıklardan eski Jandarma Kriminal Laboratuvarları Daire Başkanı emekli Albay Burhanettin Cihangiroğlu ise savunmasında, 15 yaşında asker olduğunu, 2014 yılında emekli olduğunu belirterek "Jandarma teşkilatında normalde 31 yıl olan görev süresi uzatılan ilk jandarma subayıyım. Meslek hayatımda tek bir cezam yoktur" dedi. 25 yıl kriminal hizmeti olduğunu, 2005'te başkan olduğunu ifade eden Cihangiroğlu şunları söyledi: "Kurum olarak genç olmamıza rağmen Türkiye'de kendi alanımızda bu işin öncülüğünü yaptık. İlk yaptığımız iş Avrupa Kriminal Birliği'ne üye olduk. Kurumumuz Avrupa Birliği'nin tek danışma kurumudur. Lahey'de 3 yıl ülkemi temsil ettim. 600 bin civarında rapor tanzim ettiğimizi tahmin ediyorum. Bunlardan tek bir tane yoktur ki, şu duruma düşmüş olalım. Tek bir raporumuz dava konusu olmamıştır. Ancak biz çapraz sorgulara katılırız, yazdığımız raporların hesabını veririz. Hiçbir zaman örneğin bir gizlilik için çekilen şeridin hesabını vereceğim aklıma gelmezdi. Gizliliği sağlamak için her türlü tedbiri alırım. Şeridi de bu saikle çektirmişimdir. Bu olayın bir şeride indirgenmesi bizim bilimsel konuları izah etmemizi ortadan kaldırmaktadır. Halbuki raporu inceleyenler arasında değilim" diye konuştu. Cihangiroğlu, örgüt üyesi de olmadığını belirtti.

5 SANIĞIN TUTUKLULUK HALİ DEVAM

Mahkeme heyeti duruşma sonunda sanıklar Haluk İnce, Eyüp Kandemir, Gürol Berber, H.Mehmet Akın ve Salih Sala'nın silahlı terör örgütüne üye oldukları yönünden kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin mevcut olduğunu, tanıkların dinlenmemiş olmasını dikkate alarak tutukluluk halinin devamına karar verdi.

10 SANIĞA TAHLİYE VE YURTDIŞI YASAĞI

Heyet, sanıklar İsmail Çakır, Lokman Başer, Özlem Karslı, Kemal Çakır, Nazmiye Aktaş, Ali Arabacı, Hakan Kaymak, Ahmet Mesut Mudu, İbrahim Savaş Uğurlu ve Ahmet Bülent Özata'nın delil durumu ve tutuklu kaldıkları süreyi gözönüne alarak tahliyelerine karar verdi. Tahliye edilen sanıklar hakkında yurtdışına çıkış yasağı da konuldu.

TANIKLAR DİNLENECEK

Mahkeme heyeti, sanıklardan eski Jandarma Kriminal Laboratuvarları Daire Başkanı emekli Albay Burhanettin Cihangiroğlu hakkında Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nde "Silahlı Terör Örgütü'ne üye olma" suçundan davanın devam ettiği belirtilerek yargılamanın birlikte yapılması gerektiğinden birleştirme hususunda yazı yazılmasını kararlaştırdı. Gelecek celse 3'ü gizli tanık toplam 13 kişinin tanık olarak dinlenmesine hükmeden heyet, sanıkların Bylock kullanıp kullanmadıklarının sorulması için emniyete yazı yazılmasını karara bağladı.

DURSUN ÇİÇEK'İN MÜDAHİLLİĞİ KABUL EDİLDİ

Heyet, şikayetçi CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek'in suçtan zarar görme ihtimali bulunduğu gerekçesiyle davaya müdahil olarak katılmasına karar verirken; eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un suçtan zarar görme ihtimalinin bulunmadığı gerekçesiyle talebinin reddine hükmetti. Duruşma, 8-9-10 Mayıs tarihlerine bırakıldı.

Sonraki Haber