''Şehitlerimiz bu vatanın ucuz olmadığını gösteriyor''

Şehit çocuklarıyla bayramlaşan ve 2 bin adet tablet ve dizüstü bilgisayar dağıtan Emine Erdoğan ''Şehitlerimiz bu vatanın ucuz olmadığını gösteriyor'' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Biz bir ölür bin diriliriz. İnşallah ülkemizin içinde bulunduğu bu zor günler geçecek, kayıplarımız yeniden dirilişe vesile olacak, birliğimiz güçlenecek" dedi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından Gölbaşı Vilayetler Evi'nde "Yalnız değilsiniz Türkiye'nin büyük ailesi" sloganıyla şehit çocuklarıyla bayramlaşma töreni düzenlendi. Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda saygı duruşu ve İstiklal Marşı seslendirilmesinin ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tanıtım filmi gösterildi.

Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Şehitlerimizin aziz ruhlarını rahmetle anıyorum. "Onlara ölüler demeyin" buyuran Rabbimizden tüm şehitlerimizi engin merhametiyle kuşatmasını niyaz ediyorum" diyerek sözlerine başladı.

"Şehitleri üzerine konuşmak o kadar zor ki. Doğrusu ne söylesek, hangi cümleleri kursak şehitlerimizin emaneti taşıyan kalplerin sızısına, hüznüne merhem olamayız" diye konuşan Erdoğan, "O kalpleri dindirecek olan yalnızca Allah'tır. O yüzden şehitlerimizin evlatlarına, analarına, eşlerine ve tüm ailelerine sabırlar diliyorum" dedi.

"GERİDE BIRAKTIĞI TARİFSİZ ACIYI TAŞIMAK HİÇ KOLAY DEĞİL"

Yüce Allah, kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim'de, "O sabredenler ki başlarına bir musibet geldiğinde biz Allah'ın kullarıyız, Allah için yaşıyoruz ve mutlak Allah döneceğiz" derler. İşte Rablerinin mağfiret ve rahmeti onların üzerinedir" buyurduğunu belirten Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu müjdenin üzerine söylenebilecek başka bir söz yoktur. Rabbim bu kutlu vaade ulaşmayı hepimize nasip etsin. Şehitlik, iman, vatan sevgisi ve ahiret inancı konuşulmadan anlaşılabilecek, acısına dayanılabilecek bir şey değil. Geride bıraktığı tarifsiz acıyı taşımak hiç kolay değil. Bu dünyada tek bir tesellisi var bu yürek acısının, başı dik, alnı ak, insanoğlu bir ömür yetecek onurlu bir rütbe olması. Bütün milletimiz adına bu onurlu rütbeyi kıyamete kadar taşıyacak olan şehitlerimizi burada bulunan yakınlarının huzurunda saygı ve minnetle rahmetle anıyorum. "Şehit olursam ağlama anne" diyen evlatlar yetiştiren, evladını kaybettiğinde "vatan sağolsun" diyebilen ana babaların ellerinden öpüyorum. Bizler bugün bu vatan üzerinde özgürce yaşayabiliyorsak, bayrağımızı dalgalandırabiliyorsak bunu şehitlere ve onları yetiştiren ana babalara borçluyuz. Malazgirt'ten Çanakkale'ye Kurtuluş Savaşı'ndan bugünlere bu vatan evlatlarının çelik gibi imanlarına ve büyük yüreklerine borçluyuz. Vatan ve şehadet dendiğinde kalpleri titreyen, yüreği kabaran evlatlarımıza borçluyuz."

"HER KUTSAL ADANMAYI GEREKTİRİR"

Erdoğan, "Üzerinde yaşadığımız bu vatan öyle bir yer ki başı İstanbul'a yaslanmış, saçları Balkanlarda dalgalanan, göğsü Anadolu'da ve kalbi yine orada çarpan, bir kolu Hazreti Peygamberin yoluna uzanmış, öbür kolu Kerbela'ya el açmış muhteşem bir vatan. Tarih boyunca nice yiğidin şehadet mertebesine yükseldiği kutsal topraklar. Vatanı kutsal yapan nedir? Elbette bağımsızlığımızı, hürriyetimizi, namusumuzu, geleceğimizi ona borçlu oluşumuz.

"Bebek beşiğini, çocuklar oyun bahçesini, evlat atasını hangi duyguyla severse insan da vatanını aynı duyguyla sever. Her kutsal adanmayı gerektirir" diye konuşan Erdoğan, şunları kaydetti:

"İşte sizler, şehit yakınları bu anlayışı en fedakar biçimde gerçekleştirdiniz. Bir adanış ve teslimiyet Kurban Bayramı'nın sizler çoktan idrak ettiniz. Biliyorsunuz kurban yaklaşmak demek, Allah'a yakınlaşmaya vesile kılınan şey demek, kurban maddi ve manevi her türlü yakınlaşmayı da içine alır. Sizlerin yakınlaşma vesileniz de bu vatan için gösterdiğiniz fedakarlıktır, ayrılığa karşı sabrınızdır. Şimdiden bayramınızı tebrik ediyorum. Rabbim'den kalplerinize huzur ve sükun, ferahlık vermesini niyaz ediyorum.

Bundan sonra bize düşen şehitlerimizin aziz hatırasına layık bir Türkiye inşa etmek. Onlara layık olabilmenin tek yolu, uğrunda öldükleri bu vatan üzerinde barışın, sevginin, merhametin sesini yükseltebilmektir. Bin yıldır bu topraklar üzerinde kederi, sevinci, mutluluğu adeta bir ekmek gibi paylaşan bizler, bundan sonra da paylaşmaya devam edeceğiz."

"BİZ BİR ÖLÜR BİN DİRİLİRİZ"

"Biz bir ölür bin diriliriz" diyen Erdoğan, "İnşallah ülkemizin içinde bulunduğu bu zor günler geçecek, kayıplarımız yeniden dirilişe vesile olacak, birliğimiz güçlenecektir. Devletimizin her zaman şehit yakınlarımızın yanı başında olduğunu bilmenizi isterim. Devlet büyüklerimizin her türlü yardıma hazır olduklarını ve tek amaçlarının şehitlerimizin emanetini özenle taşımak istediğini özellikle vurgulamak isterim. Yalnız değilsiniz, yalnız olmayacaksınız. Ayrılıklarımızı ortadan kaldırmak ve huzur içinde yaşamak adına devletimiz çok önemli adımlar attı. Çünkü birlik ve beraberlik yaşamak, bu topraklar için zoraki bir birliktelik değil, şehitlerimiz kadim kardeşliğimizin ne kadar sağlam olduğunu, bu vatanın hiç kadar ucuz olmadığını gösteriyor" ifadelerini kullandı.

Türkiye'yi bir huzur ülkesi yapmak için son 10 yılda büyük bir mücadele verildiğini anlatan Erdoğan, "Allah bu mücadelenin meyvelerini bize göstersin. Masum gönüllerimizi, yaralı vicdanlarımızı mübarek bayramlar hatırına düzlüğe çıkarsın. Allah birlik ve beraberliğimizi bozan terör odaklarına izin vermesin, planlarını bozsun, ülkemizi yeniden barış yurdu yapsın. Barışı korumak, onu sürekli kılmak büyük emek ister. İnşallah el birliğiyle bunu başaracağız" dedi.

EMİNE ERDOĞAN'DAN KURBAN BAYRAMI MESAJI

Nasıl Çanakkale Zaferi bu millete vatanını çiğnetmeyen bir nesil armağan etmişse şehitlerin de vatan ve millet sevgisini ileriki kuşaklara taşıyacak bir nesil bıraktığına dikkat çeken Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

"Şehitlerimizin arkasında bıraktığı o kutlu nesli, çocuklarımızı alınlarından öpüyorum. Şayet sizler bu acıyı vatan sevgisi içinde eritebilirseniz bu bayrak hep dalgalanacak, bu vatan hep sağ olacak. Fedakar anaları, acısını yüreğine basan eşleri en kalbi duygularla kucaklıyorum. Bugün buruk da olsa bize bayram sevinci yaşatan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımıza "Yalnız Değilsiniz, Türkiye'nin En Büyük Ailesi" projesine katkı veren herkese şükranlarımı sunuyorum. Gerçekten biz Türkiye'nin en büyük ailesiyiz. Birlik ve beraberliğimizin harcı, imanımız, aşkımız ve şehitlerimizin emanetlerine sahip çıkma zorunluluğumuzdur.

Tekrar terörü ve tüm destekçilerini lanetliyor, şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Kurban Bayramının Allah'a yakınlaşmak kadar barış, adalet ve merhametin hakim olduğu bir millet yakınlaşmasına da vesile olmasını diliyorum."

BAKAN GÜRCAN: "ŞEHİTLERİMİZ İÇİN NE YAPSAK AZ"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşen Gürcan, "Bugün şehitlerimize ve ailelerine minnettarlığımızın küçük bir nişanesi olarak onların çok kıymetli çocuklarına ve değerli yakınlarına 2 bin tablet ve dizüstü bilgisayar dağıtımı gerçekleştireceğiz" dedi.

"Şehitlerimiz ve yakınları için ne yapsak azdır. Adına vatan dediğimiz bu topraklar isimli isimsiz şehitlerimizin, gazilerimizin bizlere birer mirası ve emanetidir. Bu topraklarda bağımsız olarak, onurumuzla yaşıyorsak, al bayrağımız gönderde dalgalanıyorsa şehitlerimizin kanları, gazilerimizin düşmana korku salan cesaretleri sayesindedir. Türk milleti kendine hizmet edenleri unutmamıştır, unutmayacaktır. Hele kendi için kanları ve canları pahasına hizmet edenleri asla. Şehitlerimiz, Allah için din için vatan için yardan da serden de geçendir. Biz geride kalanlar ise sırasını bekleyenleriz.

HAZRETİ HAMZA'YI ÖRNEK GÖSTERDİ

Uhud Savaşı'nda şehit düşen Hazreti Hamza'yı "şehitlerin efendisi" olarak nitelendiren Gürcan, şöyle devam etti:

"Her şehit kavmi, ırkı, soyu ne olursa olsun Hazreti Hamza soyundandır, onun hamurundandır. Şehitlerimizi unutmamak, onların aziz hatıralarını yaşatmak öncelikli vazifemizdir. Bununla birlikte bir önemli görevimiz daha var, şehitlerimizin emanetlerine ve yakınlarına şahit çıkmak. Şu bir gerçektir ki şehit yakınlarına ilgi ve hürmetimiz ne kadarsa şehitlere ilgi ve hürmetimiz o kadardır. Şehit yakınları kendi kaderlerine terk ve yalnızlığa mahkum edilirse şehitlere sözde hürmet hiç de inandırıcı olmaz. Şehit ve gazilerimizin ruhları muazzez olacaksa onların yakınları huzur ve rahat içinde olmalıdır.

Aziz hatıraları önünde şehitlere seslenmek istiyorum. Sizler bu millete ve milletin emanetlerine canınız pahasına sahip çıktınız, sizlerin yakınları sahipsiz değildir. Millet olarak hepimiz onlara sahip çıkıyoruz. Emanetiniz emanetimizdir."

"ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKIYOR"

"Ateş düştüğü yeri yakıyor" diyen Gürcan, "Fakat bilinmelidir ki bu ateş tüm Türkiye'nin yüreğine düşmemelidir. Biz şehitlerimizin aziz hatıraları unutulmasın, şehit yakınlarımız mahsun olmasın, yalnız ve kimsesiz kalmasın istiyoruz. Bütün çabamız bunun içindir. Bu nedenle bayramı önce sizlerle yapmayı öncelikli bir vecibe biliyoruz" ifadelerini kullandı.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın şehit yakını, gazi ve gazi yakınlarına yönelik hayata geçirdiği uygulamaları anlatan Gürcan, bu kapsamda bugüne kadar toplam 29 bin 40 kişinin atandığını belirtti.

Büyük rağbet gören ücretsiz seyahat kart uygulaması kapsamında 94 bin 182 hak sahibine ücretsiz seyahat kartı gönderildiğini vurgulayan Gürcan, ayrıca ücretsiz seyahat ile su, elektrik ücreti indiriminin kapsamı genişletildiğini, anne ve babaya aylık bağlamada muhtaçlık şartının kaldırıldığını belirtti.

Gürcan, "Ülkemiz üzerinde ham hayaller kuran yerli ve yabancı karanlık odaklara hatırlatmak istediğim şudur: Bu topraklar için geçmişte ölmekten kaçmadık, bugün de kaçmayız, yarın da kaçmayacağız. Şehitlerimiz rahat uyusunlar, evlatları uğruna öldükleri emanetlere aynı hassasiyetle sahip çıkmaktadır" diyerek sözlerini tamamladı.

Halkbank Genel Müdürü Ali Fuat Taşkesenlioğlu ise "Ülke olarak hepimizi derinden etkileyen bu zor günlerde, hain saldırılara karşı ele ele vermemiz ve dayanışma içinde olmamız büyük önem taşıyor" dedi.

ŞEHİT YAKINLARI DUYGU VE DÜŞÜNCELERİNİ AKTARDI

Konuşmaların ardından şehit çocuklarına tek tek Kurban Bayramı hediyesi olarak tablet ve dizüstü bilgisayarları Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan verdi. Törenin ardından şehit aileleri duygu ve düşüncelerini basın mensuplarıyla paylaştı. Aileler, "devletin yanında olduklarını" iletti. Bir şehit yakını ise çocuğunu devletin imkanlarıyla özel okula gönderdiğini belirtti.

Kaynak: İHA

Sonraki Haber