Akşener'in ''pişmanlığına'' CHP'den sert yanıt

İYİ Parti lideri Akşener'in "Bu parti seçime girsin diye CHP'den 15 milletvekili istedik, hayatımın en büyük pişmanlığıdır" sözlerine CHP'den ilk yanıt geldi.

İYİ Parti Kurultayı'nda konuşan Genel Başkan Meral Akşener, "Bu parti seçime girsin diye CHP'den 15 milletvekili istedik, hayatımın en büyük pişmanlığıdır" demişti. 6'lı Masa ile ilgili de dikkat çeken bir çıkışta bulunan Akşener "Bundan sonra size hayatta başarılar diliyorum" ifadelerini kullanmıştı.

Akşener'in sözlerine CHP'den ilk yanıt geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynel Emre, katıldığı canlı yayında "İttifakta bulunan partilerin yani siyasette biz bir alacak verecek ilişkisi içerisinde değiliz. Biz kimseden alacaklı olduğumuzu iddia etmiyoruz" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynel Emre'nin açıklamasından satır başları:

"Biz geçtiğimiz dönem parlamentoda her konuda İYİ Parti ile ya da ittifakta yer alan diğer partilerle hep aynı yöne oy falan vermedik. Daha önceki komisyon seçimlerinde de sürekli böyle davranmadık. Dolayısıyla seçim sürecinde oluşan ittifaklarla siyaset yaparken ki söylem ve parlamento çalışmasındaki o ortaklaşmayı birbirinden ayırmak lazım. İkisi birbirinden farklı.

"BURALARDA BİR BEYİZ GÖRMEM"

Dolaysıyla seçime giderken kurulan ittifakların seçim sonrasında ittifakta bulunan partilerin kendi organlarında bunu tartışması konuşması normal. CHP’nin Genel Başkanı sonuçta ittifakın adayı olduğu için o tartışmanın ortasında da CHP’nin bulunmasını gayet doğal karşılarız. Ben buralarda bir beyiz görmem.

"BİR ÖZ ELEŞTİRİ VAR"

Meral Akşener’in o söylemlerine gelince de orada yine de sayın Akşener kendisine, kendi partisine ve yönetimde bulunan arkadaşlarına yönelik de olabilir zaman eleştiri getirebilirsiniz. Onun da o kapsamda yapmış olduğu bir öz eleştiri var. Ben de hesap vereceğim siz de vereceksiniz diyor. Dikkat ederseniz. Orada CHP’liler yok, İYİ Partililerin kendi kurultayı orası o nedenle Kurultaylarda ve kongrelerde bizde de öyle olur. Bu parti içi demokrasinin fazla olduğu yapılarda öyledir.

"KİMSEDEN ALACAKLI DEĞİLİZ"

Burada sert tartışmalar sert söylemler de yaşanır. O duygu durumunun da yükseldiği anlardır. Ben o kısımlara o açıdan bakılmasında fayda görürüm. İttifakta bulunan partilerin yani siyasette biz bir alacak verecek ilişkisi içerisinde değiliz. Biz kimseden alacaklı olduğumuzu iddia etmiyoruz. Dolayısıyla bize kimsenin borçlu olup olmadığı yönünde de özel olarak bir şey söylemesini beklemiyoruz. Bunları kamuoyuna yönelik olarak almak lazım. Bizim buradaki muradımız, ben televizyon programlarında defalarca söyledim. Muhalefet bloğu içerisinde yer alan partiler ve onların liderlerinin birçoğunun oradan koptuğu ve birçoğunun da iktidarın el açtığı liderler ve partiler olduğunu gözden kaçırmayalım. Bu insanlar iktidar tarafında yer alsalardı alabilecekleri her koltuğu alabilirlerdi. Niye böyle muhalefet bloğu oluştu dediğimizde, Türkiye'nin yönetim şeklinin ve düzeninin hukuka ve adalete uygun olmadığını, demokrasiye uygun olmadığını, medya özgürlüğünün, üniversite özerkliğinin bulunmadığını.... Özetle Türkiye'nin yönetiminin, Türkiye'yi kötü bir yöne götürdüğünü gördükleri için bu siyasi partiler bir arada durma ihtiyacı hissetti. Seçim geçti, bizi şeytanlaştırdılar, düşmanlaştırdılar. Bizimle ilgili montaj videolarla kötü bir algı oluşturdular ve bir nebze etkili oldular.

"TOPLUMA BİR ŞEY VAAT ETMEDİLER"

Az bir farkla istedikleri sonucu elde ettiler ama Türkiye'nin sorunları orta yerde duruyor. Dolar oldu 26, euro oldu 28, gidişat hiç iyi değil. İşsizlik problemine nasıl çözüm bulacaklar, ekonomiyi nasıl düzeltecekler. Hangi açıdan bakarsanız bakın AK Parti ve MHP bloğu, bu iktidara talip olurken topluma ne vaat etti dediğimizde topluma bir şey vaat etmedi. Toplumu bizim üzerimizden korkuttu. Şimdi gerçekle yüzleşme zamanı. İktidarın önümüzdeki dönem güçlenmesine sebep olacak hiçbir olgu yok ama muhalefet için durum tam tersi."

Sonraki Haber